Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
to fine
to fine
Geçmiş
Cümleler
"to fine"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
not to put too fine a point on it
f.
tam anlamıyla ifade etmek
2
Genel
get down to a fine art
f.
doruğa ulaşmak
3
Genel
get down to a fine art
f.
mükemmele ulaşmak
4
Genel
get down to a fine art
f.
ustalığın şahikasına ulaşmak
5
Genel
get down to a fine art
f.
mükemmele erişmek
6
Genel
get down to a fine art
f.
zirveye tırmanmak
Phrases
7
İfadeler
not to put too fine a point on it
expr.
açıkça söylemek gerekirse
8
İfadeler
not to put too fine a point on it
expr.
doğrusunu söylemek gerekirse
Colloquial
9
Konuşma Dili
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama…
10
Konuşma Dili
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama…
11
Konuşma Dili
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
(birinin bir şey yapması) iyi güzel de…
12
Konuşma Dili
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
(birinin bir şey yapması) iyi hoş da...
13
Konuşma Dili
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
(birinin bir şey yapması) iyi hoş ama…
14
Konuşma Dili
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
(birinin bir şey yapması) iyi güzel ama…
15
Konuşma Dili
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
(birinin bir şey yapması) iyi güzel de…
16
Konuşma Dili
all very fine (for somebody) (to do something) but...
expr.
(birinin bir şey yapması) iyi hoş da...
Idioms
17
Deyim
not to put too fine a point on it
f.
açık seçik söylemek
18
Deyim
not to put too fine a point on it
f.
açıkça ve dürüstçe konuşmak
19
Deyim
have something down to a fine art
f.
bir konuda uzmanlaşmak
20
Deyim
have something off to a fine art
f.
bir konuda uzman olmak
21
Deyim
have something off to a fine art
f.
bir konuda uzmanlaşmak
22
Deyim
have something down to a fine art
f.
bir konuda uzman olmak
23
Deyim
have something off to a fine art
f.
kompedanı olmak
24
Deyim
have something down to a fine art
f.
kompedanı olmak
25
Deyim
have something off to a fine art
f.
şaheser yaratmak
26
Deyim
have something down to a fine art
f.
şaheser yaratmak
27
Deyim
have something down to a fine art
f.
(özellikle deneyimi/yeteneği sayesinde) bir şeyi çok iyi yapmak
28
Deyim
have something off to a fine art
f.
(özellikle deneyimi/yeteneği sayesinde) bir şeyi çok iyi yapmak
29
Deyim
have something down to a fine art
f.
bir konuda uzman olmak
30
Deyim
have something down to a fine art
f.
bir konuda uzmanlık/tecrübe sahibi olmak
31
Deyim
have something down to a fine art
f.
bir şeyin kompetanı olmak
32
Deyim
have something down to a fine art
f.
bir şeyi çok iyi yapmak
33
Deyim
have got something down to a fine art [uk]
f.
bir konuda uzman olmak
34
Deyim
have got something down to a fine art [uk]
f.
bir konuda uzmanlık/tecrübe sahibi olmak
35
Deyim
have got something down to a fine art [uk]
f.
bir şeyin kompetanı olmak
36
Deyim
have got something down to a fine art [uk]
f.
bir şeyi çok iyi yapmak
37
Deyim
down to a fine art
s.
iyice anlaşılmış
38
Deyim
down to a fine art
s.
öğrenilip sindirilmiş
39
Deyim
down to a fine art
s.
ustalaşılmış
40
Deyim
down to a fine art
s.
sular seller gibi öğrenilmiş/ezberlenmiş
41
Deyim
down to a fine art
s.
çok iyi öğrenilmiş/anlaşılmış
42
Deyim
to fine effect
zf.
iyiye
43
Deyim
to fine effect
zf.
büyük ölçüde
44
Deyim
to fine effect
zf.
iyi sonuçlar verecek şekilde
45
Deyim
not to put too fine a point on it
expr.
dürüstçe söylemek gerekirse
46
Deyim
you're a fine one to talk!
expr.
diyene bak!
47
Deyim
to a fine art
expr.
ustalık/uzmanlık seviyesine
48
Deyim
to a fine art
expr.
zirveye
Speaking
49
Konuşma
it promises to be a fine day
expr.
hava iyi olacağa benziyor
50
Konuşma
everything's going to be fine
expr.
her şey yoluna girecek
51
Konuşma
you've really got to hand it to him he has done a fine job
expr.
ona hakkını vermelisin çok iyi bir iş çıkardı
52
Konuşma
you're a fine one to talk
expr.
konuşana bak!
53
Konuşma
you're a fine one to talk!
expr.
söyleyene bak!
Law
54
Hukuk
offense related to fine arts
i.
güzel sanatlara müteallik suç
55
Hukuk
fine to be paid
i.
ödenecek para cezası
56
Hukuk
convert the prison sentence to a fine
f.
hapis cezasım para cezasına çevirmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of to fine
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy