wash - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
wash yıkamak v.
  • We cannot wash the coat of the bear which the WTO has become without getting the animal itself wet.
  • DTÖ'nün dönüştüğü ayının postunu, hayvanın kendisini ıslatmadan yıkayamayız.
  • Washing and cleaning have been an important part of human life since the earliest times.
  • Yıkama ve temizlik, ezelden beri insan yaşamının önemli bir parçası olmuştur.
  • Finally, wash your hands as in the first exercise.
  • Son olarak, ilk alıştırmada olduğu gibi ellerinizi yıkayın.
Show More (687)
wash yıkanmak v.
  • The waste that it is processing comes from washing the coating on contraceptive pills, which of course contains sugar.
  • İşlediği atıklar, elbette şeker içeren doğum kontrol haplarının üzerindeki kaplamanın yıkanmasından geliyor.
  • The waste that it is processing comes from washing the coating on contraceptive pills, which of course contains sugar.
  • İşlediği atık, elbette şeker içeren doğum kontrol haplarının üzerindeki kaplamanın yıkanmasından geliyor.
  • I hope this stain comes out in the wash.
  • Umarım bu leke yıkanınca çıkar.
Show More (39)
wash çamaşır n.
  • Finally, we all know the effect of one coloured sock in a white wash.
  • Son olarak, beyaz bir çamaşırda renkli bir çorabın etkisini hepimiz biliyoruz.
  • Mary washes her laundry by hand on a washboard.
  • Mary çamaşırlarını bir çamaşır tahtası üzerinde elde yıkıyor.
  • Tom is doing the wash.
  • Tom çamaşır yıkıyor.
Show More (2)
wash elini yüzünü yıkamak v.
  • Have you washed yourselves today?
  • Bugün elinizi yüzünüzü yıkadınız mı?
  • You wash yourself.
  • Elini yüzünü yıka.
Show More (-1)
wash inandırmak v.
  • Your explanation won't wash; it's too improbable to be true.
  • Açıklamanız inandırıcı değil; gerçek olamayacak kadar imkansız.
Show More (-2)
wash temizlemek v.
  • After washing the dishes, I rinse them.
  • Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
Show More (-2)