wound - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
wound yara n.
  • The destruction of their cultural heritage is an open wound which bleeds constantly for the Palestinians.
  • Kültürel miraslarının yok edilmesi Filistinliler için sürekli kanayan açık bir yaradır.
  • The Europe of the past has left a trail of deep wounds and scars behind it.
  • Geçmişin Avrupa'sı arkasında derin yaralar ve izler bırakmıştır.
  • It must be held so that it heals instead of inflicting new wounds.
  • Yeni yaralar açmak yerine iyileşmesi için tutulmalıdır.
Show More (161)
wound yaralamak v.
  • To be full of hate means you are wounding yourself first.
  • Nefret dolu olmak, en önce kendini yaralaman anlamına geliyor.
  • To be full of hate means you are wounding yourself first.
  • Nefret dolu olmak, önce kendinizi yaraladığınız anlamına gelir.
  • The shot fatally wounded Tom.
  • Kurşun Tom'u ölümcül şekilde yaraladı.
Show More (5)
wound incitmek v.
  • You have wounded my feelings.
  • Duygularımı incittin.
Show More (-2)
wound yaralanma n.
  • My friend died from a wound.
  • Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü.
Show More (-2)