| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | criticise f. | eleştirmek | ||
|
Human rights groups have consistently criticised the abuse of this draconian legislation. İnsan hakları grupları bu acımasız mevzuatın kötüye kullanılmasını sürekli olarak eleştirmiştir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | criticise f. | eleştirmek | ||
|
It is, however, important to criticise those who deserve criticism. Bununla birlikte eleştiriyi hak edenleri eleştirmek önemlidir. More Sentences |
||||
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | criticise f. | tenkit etmek | ||
| General | ||||
| Genel | criticise f. | atıp tutmak | ||
| Genel | criticise f. | eleştiride bulunmak | ||
| Genel | criticise f. | kınamak | ||
| Genel | criticise f. | tenkit etmek | ||
| Genel | criticise f. | kusur bulmak | ||
| Genel | criticise f. | değerini belirtmek için (birşeyi) incelemek | ||
| Genel | criticise f. | eleştiri yöneltmek | ||
| Genel | criticise f. | yermek | ||
| Genel | criticise f. | ayıplamak | ||
| Genel | criticise f. | olumsuz noktaları üzerinde durmak | ||
| Genel | criticise f. | eleştiri getirmek | ||
| Genel | criticise f. | kritiğini yapmak | ||
| Genel | criticise f. | azarlamak | ||
| Genel | criticise f. | kritik etmek | ||
| Genel | criticise f. | değerlendirmede bulunmak | ||
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | criticise oneself f. | kendini eleştirmek | ||
| Genel | self-criticise f. | kendini eleştirmek | ||
| Genel | criticise oneself f. | özeleştiri yapmak | ||
| Genel | criticise severely f. | sert biçimde eleştirmek | ||
| Genel | criticise severely f. | acımasızca eleştirmek | ||
| Genel | criticise someone f. | birini eleştirmek | ||
| Genel | criticise someone f. | birisini eleştirmek | ||
| Genel | criticise for the sake of criticism f. | eleştirmek için eleştirmek | ||
