|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
include f.
|
içermek |
|
The Commission proposes an asylum system that includes a refugee status and a subsidiary protection status.
Komisyon, mülteci statüsü ve ikincil koruma statüsünü içeren bir sığınma sistemi önermektedir.
More Sentences
|
2 |
Yaygın Kullanım |
include f.
|
kapsamak |
|
This tracing exercise includes a quantity of organic wheat exported to France in January.
Bu izleme çalışması Ocak ayında Fransa'ya ihraç edilen bir miktar organik buğdayı da kapsamaktadır.
More Sentences
|
General |
|
3 |
Genel |
include f.
|
saymak |
|
Among the adverse developments, I would include the disturbing decision of Likud.
Olumsuz gelişmeler arasında Likud'un rahatsız edici kararını da sayabilirim.
More Sentences
|
4 |
Genel |
include f.
|
dahil etmek |
|
We need to open up more and include other Community programmes in the Daphne programme.
Daha fazla açılmalı ve diğer Topluluk programlarını da Daphne programına dahil etmeliyiz.
More Sentences
|
5 |
Genel |
include f.
|
eklemek |
|
We also included additional policy priorities for our support for education.
Eğitime verdiğimiz destek için ilave politika öncelikleri de ekledik.
More Sentences
|
6 |
Genel |
include f.
|
içermek |
|
Existing energy efficiency measures include energy audits in industrial plants.
Mevcut enerji verimliliği tedbirleri, sanayi tesislerinde enerji denetimlerini içermektedir.
More Sentences
|
7 |
Genel |
include f.
|
kapsamına almak |
|
However, in our view, pilotage services should be included in the directive.
Ancak bizim görüşümüze göre kılavuzluk hizmetleri de direktif kapsamına alınmalıdır.
More Sentences
|
8 |
Genel |
include f.
|
kapsamak |
|
However, as the directive now includes old plants, I shall vote for the compromise as well.
Bununla birlikte, direktif artık eski tesisleri de kapsadığından, ben de uzlaşmaya oy vereceğim.
More Sentences
|
9 |
Genel |
include f.
|
kapsama dahil etmek |
|
Safety aspects of airports are also to be included.
Havaalanlarının güvenlik hususları da bu kapsama dahil edilecektir.
More Sentences
|
10 |
Genel |
include f.
|
yer vermek |
|
For that reason, we had to include a lot of detail.
Bu nedenle, çok fazla ayrıntıya yer vermek zorunda kaldık.
More Sentences
|
Law |
|
11 |
Hukuk |
include f.
|
dahil olmak |
|
Difficult working conditions, including low salaries, are not conducive to the impartial administration of justice.
Düşük maaşlar dahil zor çalışma şartları, adaletin tarafsız biçimde yürütülmesine elverişli değildir.
More Sentences
|
Technical |
|
12 |
Teknik |
include f.
|
dahil etmek |
|
We should not include organs in this measure on cells and tissues.
Hücre ve dokulara ilişkin bu tedbirin içine organları dahil etmemeliyiz.
More Sentences
|
13 |
Teknik |
include f.
|
kapsama |
|
Other subjects might include EU enlargement and the development of cooperation under ASEAN+3.
Diğer konular arasında AB genişlemesi ve ASEAN+3 kapsamında iş birliğinin geliştirilmesi yer alabilir.
More Sentences
|
Computer |
|
14 |
Bilgisayar |
include expr.
|
dahil et |
|
Include the chairmen.
Başkanları dahil et.
More Sentences
|
Common Usage |
|
15 |
Yaygın Kullanım |
include f.
|
katmak |
|
General |
|
16 |
Genel |
include f.
|
kaplamak |
|
17 |
Genel |
include f.
|
içine almak |
|
18 |
Genel |
include f.
|
kapsama almak |
|
19 |
Genel |
include f.
|
havi olmak |
|
20 |
Genel |
include f.
|
bünyesinde bulundurmak |
|
|
21 |
Genel |
include f.
|
dercetmek |
|
22 |
Genel |
include f.
|
kapatmak |
|
23 |
Genel |
include f.
|
hapsetmek |
|
24 |
Genel |
include f.
|
sınırlandırmak |
|
25 |
Genel |
include f.
|
çevrelemek |
|
26 |
Genel |
include f.
|
kuşatmak |
|
27 |
Genel |
include f.
|
kıstırmak |
|
28 |
Genel |
include f.
|
dikkate almak |
|
Law |
|
29 |
Hukuk |
include f.
|
havi olmak |
|
Technical |
|
30 |
Teknik |
include i.
|
içine alma |
|
Computer |
|
31 |
Bilgisayar |
include expr.
|
ekle |
|
Informatics |
|
32 |
Bilişim |
include i.
|
başka ögeye dahil edilmek üzere dinamik olarak alınan kaynak kod veya içerik |
|
Ottoman Turkish |
|
33 |
Osmanlıca |
include f.
|
tazammun etmek |
|
Archaic |
|
34 |
Eski Kullanım |
include f.
|
şamil olmak |
|
|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
include (something) in f.
|
dahil etmek |
|
Moreover, it calls for the issue of migrant workers to be included in the negotiations on services.
Ayrıca, göçmen işçiler konusunun hizmetlerle ilgili müzakerelere dahil edilmesi çağrısında bulunuyor.
More Sentences
|
2 |
Genel |
not include f.
|
içermemek |
|
The provisions do not include a requirement for any particular API technology or a single API.
Hükümler, belirli bir API teknolojisi veya tek bir API için bir gereklilik içermemektedir.
More Sentences
|
3 |
Genel |
include labour charge f.
|
(ücrete) işçilik eklemek |
|
4 |
Genel |
include the labour charges to the invoice f.
|
faturaya işçilik ücretini eklemek |
|
5 |
Genel |
include in the scope f.
|
kapsama almak |
|
6 |
Genel |
include in the scope f.
|
kapsama dahil etmek |
|
|
7 |
Genel |
include in the schedule f.
|
programa almak |
|
8 |
Genel |
include in the program f.
|
programa almak |
|
9 |
Genel |
not include f.
|
(konuşmasında) yer vermemek |
|
10 |
Genel |
include/incorporate something to its structure f.
|
bünyesine dahil etmek |
|
11 |
Genel |
include risk f.
|
risk içermek |
|
12 |
Genel |
include [obsolete] f.
|
bitirmek |
|
13 |
Genel |
include [obsolete] f.
|
sonlandırmak |
|
Phrasals |
|
14 |
Öbek Fiiller |
include someone among something f.
|
birini (bir gruba/topluluğa) dahil etmek |
|
15 |
Öbek Fiiller |
include among f.
|
birini (bir gruba/topluluğa) dahil etmek |
|
16 |
Öbek Fiiller |
include someone out of something f.
|
dahil etmemek |
|
17 |
Öbek Fiiller |
include someone out of something f.
|
kapsamdan çıkarmak |
|
18 |
Öbek Fiiller |
include (one) in (something) f.
|
(birini bir şeye) dahil etmek |
|
19 |
Öbek Fiiller |
include (one) in (something) f.
|
(birini bir şeye) sokmak/katmak |
|
20 |
Öbek Fiiller |
include (one) in (something) f.
|
(birini bir şeyin) içine/kapsamına almak |
|
21 |
Öbek Fiiller |
include (one) in (something) f.
|
(birine bir şeyde) yer vermek |
|
22 |
Öbek Fiiller |
include (someone or something) among (something) f.
|
(birini/bir şeyi bir grubun/topluluğun) arasına dahil etmek |
|
23 |
Öbek Fiiller |
include (someone or something) among (something) f.
|
(birini/bir şeyi bir şeyin) arasına sokmak/katmak |
|
24 |
Öbek Fiiller |
include (someone or something) among (something) f.
|
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine/kapsamına almak |
|
25 |
Öbek Fiiller |
include (someone or something) among (something) f.
|
(birine/bir şeye bir topluluk/grup) içinde yer vermek |
|
26 |
Öbek Fiiller |
include in f.
|
-e dahil etmek |
|
27 |
Öbek Fiiller |
include in f.
|
dahil etmek |
|
28 |
Öbek Fiiller |
include in f.
|
'-in kapsamına almak |
|
29 |
Öbek Fiiller |
include in f.
|
kapsama almak |
|
30 |
Öbek Fiiller |
include in f.
|
'-in arasına sokmak/almak |
|
31 |
Öbek Fiiller |
include in f.
|
içine almak |
|
32 |
Öbek Fiiller |
include in f.
|
içinde yer vermek |
|
Colloquial |
|
33 |
Konuşma Dili |
include out f.
|
hariç tutmak |
|
34 |
Konuşma Dili |
include out f.
|
dahil etmemek |
|
35 |
Konuşma Dili |
include out f.
|
dışında tutmak |
|
36 |
Konuşma Dili |
include me out expr.
|
beni dahil etme |
|
37 |
Konuşma Dili |
include me out expr.
|
beni hariç tut |
|
38 |
Konuşma Dili |
include me out expr.
|
beni sayma |
|
39 |
Konuşma Dili |
include me out expr.
|
beni kapsamdan çıkar |
|
Idioms |
|
40 |
Deyim |
include something in the bargain f.
|
pazarlığa dahil etmek |
|
Speaking |
|
41 |
Konuşma |
my hobbies include reading, listening to music and playing soccer expr.
|
Hobilerim arasında kitap okumak müzik dinlemek ve futbol oynamak var |
|
Trade/Economic |
|
42 |
Ticaret/Ekonomi |
words importing the singular shall include the plural and vice versa i.
|
tekil ifadeler çoğul ifadeleri, çoğul ifadeler ise tekil ifadeleri de kapsayacak şekilde anlaşılacaktır |
|
43 |
Ticaret/Ekonomi |
our prices include vat expr.
|
fiyatlarımıza kdv dahildir |
|
44 |
Ticaret/Ekonomi |
our prices do not include vat expr.
|
fiyatlarımıza kdv dahil değildir |
|
Politics |
|
45 |
Siyasal |
include an item f.
|
bir madde eklemek |
|
Computer |
|
46 |
Bilgisayar |
page to include i.
|
eklenecek sayfa |
|
|
47 |
Bilgisayar |
include in view i.
|
görünüm kapsamı |
|
48 |
Bilgisayar |
include field names expr.
|
alan adlarını ekle |
|
49 |
Bilgisayar |
include subdirectories expr.
|
alt dizinlerle birlikte |
|
50 |
Bilgisayar |
include subwebs expr.
|
alt web'leri ekle |
|
51 |
Bilgisayar |
include with document expr.
|
belge ile birlikte |
|
52 |
Bilgisayar |
include formatted text in clipboard expr.
|
biçimli metni pano'da bulundur |
|
53 |
Bilgisayar |
include linked files expr.
|
bağlantılı dosyaları ekle |
|
54 |
Bilgisayar |
include chapter number expr.
|
bölüm numarası ile birlikte |
|
55 |
Bilgisayar |
include footnotes and endnotes expr.
|
dipnotları ve sonnotları say |
|
56 |
Bilgisayar |
yes, include expr.
|
evet, ekle |
|
57 |
Bilgisayar |
files to include expr.
|
içerilecek dosyalar |
|
58 |
Bilgisayar |
include for expr.
|
için bulundur |
|
59 |
Bilgisayar |
include on page expr.
|
sayfaya ekle |
|
60 |
Bilgisayar |
include on slide expr.
|
slayda ekle |
|
61 |
Bilgisayar |
include row expr.
|
satır içer |
|
62 |
Bilgisayar |
include powerpoint viewer expr.
|
powerpoint görüntüleyici'yi ekle |
|
63 |
Bilgisayar |
include col expr.
|
sütun içer |
|
64 |
Bilgisayar |
include time expr.
|
saat içer |
|
65 |
Bilgisayar |
include page expr.
|
sayfa ekle |
|
66 |
Bilgisayar |
your password must be 8-16 characters, and include at least one lowercase letter, one uppercase letter, and a number expr.
|
şifreniz 8 ile 16 karakterden oluşmalı ve en az bir küçük harf, bir büyük harf ve bir de rakam içermeli |
|
67 |
Bilgisayar |
include row/col expr.
|
satır/sütun içer |
|
68 |
Bilgisayar |
include date expr.
|
tarih içer |
|
69 |
Bilgisayar |
include minutes expr.
|
tutanakları içer |
|
70 |
Bilgisayar |
include data expr.
|
verileri içer |
|