|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
melanezya, okyanusya avustralya, yeni zelanda, mikronesya ve polinezya dahil olmak üzere orta ve güney pasifik'teki adalar |
oceania i.
|
|
2 |
Genel |
antik roma takviminde, her ayın ortasından önceki (kendisi de dahil olmak üzere) dokuzuncu gün (mart, mayıs, temmuz veya ekim ayının yedinci, diğer ayların ise beşinci gününe tekabül eder) |
nones i.
|
|
3 |
Genel |
genellikle lübnan, suriye, ırak, israil, ürdün, suudi arabistan ve arap yarımadası'nın diğer ülkeleri de dahil olmak üzere güneybatı asya ülkelerini kapsadığı düşünülen coğrafi bölge |
near east i.
|
|
4 |
Genel |
fiyata dahil olmak |
be included in the price f.
|
|
5 |
Genel |
suça dahil olmak |
be involved in crime f.
|
|
6 |
Genel |
suça dahil olmak |
get involved in crime f.
|
|
7 |
Genel |
(olaya/duruma/ işin içine) dahil olmak |
enter the picture f.
|
|
8 |
Genel |
listeye dahil olmak |
list f.
|
|
9 |
Genel |
müzakereye, tartışmaya veya kişisel ilişkilere dahil olmak |
meet f.
|
|
10 |
Genel |
gürültülü bir tartışmaya dahil olmak |
broil f.
|
|
11 |
Genel |
(dövüşe) dahil olmak |
mix f.
|
|
12 |
Genel |
(eğlence ve medya sektöründe) bedava gösteri ve atıştırmalıktan faydalanmak için bir işe dahil olmak |
lig f.
|
|
13 |
Genel |
siyasi tartışmaya dahil olmak |
politick f.
|
|
|
14 |
Genel |
siyasi faaliyete dahil olmak |
politick f.
|
|
15 |
Genel |
kliğe dahil olmak |
clique f.
|
|
16 |
Genel |
gizlice dahil olmak |
penetrate f.
|
|
17 |
Genel |
gizlice dahil olmak |
finedraw f.
|
|
18 |
Genel |
'-e dahil olmak |
find one's way into f.
|
|
19 |
Genel |
(bir oluşuma) dahil olmak |
stand f.
|
|
20 |
Genel |
de dahil olmak üzere |
without excepting zf.
|
|
21 |
Genel |
tüm çıkıntılar dahil olmak üzere bir uçtan diğer uca |
overall zf.
|
|
22 |
Genel |
de dahil olmak üzere |
not excepting ed.
|
|
23 |
Genel |
dahil olmak üzere |
including ed.
|
|
24 |
Genel |
dahil olmak üzere |
on condition that bağ.
|
|
Phrasals |
|
25 |
Öbek Fiiller |
süregelen operasyona dahil olmak |
cut in f.
|
|
26 |
Öbek Fiiller |
bir şeye dahil olmak |
to take part in something f.
|
|
27 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi üstlenmek yada ona dahil olmak istemek |
want in on f.
|
|
28 |
Öbek Fiiller |
-e ile katılmak/dahil olmak |
join in with something f.
|
|
29 |
Öbek Fiiller |
birini bir şeye dahil olmak |
deal someone into something f.
|
|
30 |
Öbek Fiiller |
birini bir şeye dahil olmak |
deal someone in f.
|
|
31 |
Öbek Fiiller |
bir şeye/etkinliğe dahil olmak |
get with f.
|
|
32 |
Öbek Fiiller |
bir şeye dahil olmak |
go to something f.
|
|
33 |
Öbek Fiiller |
hemen dahil olmak |
jump on f.
|
|
34 |
Öbek Fiiller |
bir anda dahil olmak |
wade in f.
|
|
35 |
Öbek Fiiller |
bir anda dahil olmak |
wade into f.
|
|
36 |
Öbek Fiiller |
devam eden bir şeye dahil olmak |
jump in f.
|
|
37 |
Öbek Fiiller |
devam eden bir şeye dahil olmak |
leap in f.
|
|
38 |
Öbek Fiiller |
sonradan dahil olmak |
leap in f.
|
|
39 |
Öbek Fiiller |
dahil olmak/edilmek istemek |
want in f.
|
|
40 |
Öbek Fiiller |
şans eseri (bir şeye) dahil olmak |
stumble into (something) f.
|
|
41 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) davet edilmeden/kendi kendine dahil olmak |
invite (someone or oneself) to (something) f.
|
|
42 |
Öbek Fiiller |
tamamen dahil olmak |
wrap up f.
|
|
43 |
Öbek Fiiller |
( bir takıma, kulübe vb.) dahil olmak |
belong to (something) f.
|
|
44 |
Öbek Fiiller |
(belli bir başlığa/gruba) ait/dahil olmak |
belong under f.
|
|
45 |
Öbek Fiiller |
bedelini ödeyip (bir şeye) dahil olmak |
buy (one's) way in (something) f.
|
|
46 |
Öbek Fiiller |
bedelini ödeyip dahil olmak |
buy way in f.
|
|
47 |
Öbek Fiiller |
bir şeye dahil olmak |
enmesh in (something) f.
|
|
48 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) dahil olmak |
enter into (something) f.
|
|
49 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) dahil olmak |
enter in (something) f.
|
|
50 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin içine girmek/dahil olmak |
get in with f.
|
|
51 |
Öbek Fiiller |
(birilerinin) arasına girmek/dahil olmak |
get in with (someone) f.
|
|
52 |
Öbek Fiiller |
-e dahil olmak |
get inside f.
|
|
53 |
Öbek Fiiller |
(bir grubun) içine girmek/dahil olmak |
latch on to (something) f.
|
|
|
54 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir gruba) dahil olmak |
latch onto (someone or something) f.
|
|
55 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) dahil olmak |
opt in (to something) f.
|
|
56 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) dahil olmak/edilmek istemek |
want into (something) f.
|
|
57 |
Öbek Fiiller |
dahil olmak istememek |
want out f.
|
|
Phrases |
|
58 |
İfadeler |
(biri/bir şey) dahil olmak üzere |
not forgetting (someone or something) expr.
|
|
Colloquial |
|
59 |
Konuşma Dili |
bir plana dahil olmak |
be in on f.
|
|
60 |
Konuşma Dili |
bir planın içine dahil olmak, (birinin) arkadaşlığından hoşlanmak |
be down f.
|
|
61 |
Konuşma Dili |
bir planın içine dahil olmak, (birinin) arkadaşlığından hoşlanmak |
be down with f.
|
|
62 |
Konuşma Dili |
(bir aktiviteye) dahil olmak |
down with something f.
|
|
63 |
Konuşma Dili |
'-e dahil olmak |
play (oneself) in f.
|
|
64 |
Konuşma Dili |
akışa dahil olmak |
play (oneself) in f.
|
|
65 |
Konuşma Dili |
'-e dahil olmak |
play yourself in f.
|
|
66 |
Konuşma Dili |
akışa dahil olmak |
play yourself in f.
|
|
67 |
Konuşma Dili |
(bir şeye) dahil olmak |
be in on (something) f.
|
|
68 |
Konuşma Dili |
(birinin bir şeyine) dahil olmak |
get (all) up in (one's) (something) f.
|
|
Idioms |
|
69 |
Deyim |
dahil olmak isteyen herkes |
all comers i.
|
|
70 |
Deyim |
(başka şeyler) etkili olmak/dahil olmak |
put (something) into play f.
|
|
71 |
Deyim |
(başka şeyler) etkili olmak/dahil olmak |
bring something into play f.
|
|
72 |
Deyim |
(başka şeyler) etkili olmak/dahil olmak |
call something into play f.
|
|
73 |
Deyim |
(başka şeyler) etkili olmak/dahil olmak |
put something into play f.
|
|
74 |
Deyim |
bir şeye dahil olmak |
get the swim of things f.
|
|
75 |
Deyim |
bir şeye dahil olmak |
get into the swing of things f.
|
|
76 |
Deyim |
başarılı bir girişime/işe dahil olmak |
get in on the act f.
|
|
77 |
Deyim |
(birinin) planlarına, eylemlerine, gelişimine dahil olmak |
get involved (in or with someone or something) f.
|
|
78 |
Deyim |
bir işe başından itibaren dahil olmak |
be in on the ground floor f.
|
|
79 |
Deyim |
(bir şeye) hiçbir şekilde dahil olmamış olmak |
have no part in (something) f.
|
|
80 |
Deyim |
(bir şeye) hiçbir şekilde dahil olmamış olmak |
have no part of (something) f.
|
|
81 |
Deyim |
içerisine dahil olmak |
be plugged in f.
|
|
82 |
Deyim |
bir şeye dahil olmamak/olmak istememek |
have/play/take/want no part in/of something f.
|
|
83 |
Deyim |
başkasının başarılı girişimine dahil olmak |
be in on the act f.
|
|
84 |
Deyim |
en başından dahil olmak |
be in on the ground floor f.
|
|
85 |
Deyim |
en başından dahil olmak |
come in on the ground floor f.
|
|
86 |
Deyim |
en başından dahil olmak |
get in on the ground floor f.
|
|
87 |
Deyim |
gruba dahil olmak |
be one of the girls f.
|
|
88 |
Deyim |
(olumsuz bir şeye) dahil olmak |
be mixed up in (something) f.
|
|
89 |
Deyim |
(bir şeyin) içerisine dahil olmak |
be plugged into (something) f.
|
|
90 |
Deyim |
bir işe en başından katılmak, dahil olmak |
be, come, get, in on the ground floor f.
|
|
91 |
Deyim |
bir şeye dahil olmak |
be in on something f.
|
|
92 |
Deyim |
bir şeye dahil olmak |
get in on something f.
|
|
93 |
Deyim |
başarı elde etmiş bir girişime/işe dahil olmak |
be in on the act f.
|
|
94 |
Deyim |
başarı elde etmiş bir girişime/işe dahil olmak |
get in on the act f.
|
|
95 |
Deyim |
bedelini ödeyip (bir şeye) dahil olmak |
buy (one's) way into (something) f.
|
|
96 |
Deyim |
bir gruba girmek/dahil olmak/katılmak |
cast (one's) lot in with (someone or something) f.
|
|
97 |
Deyim |
duruma dahil olmak |
come on the scene f.
|
|
98 |
Deyim |
daha fazla dahil olmak |
get in deeper f.
|
|
99 |
Deyim |
bir şeye (tekrar) dahil olmak |
get into the swing of things f.
|
|
100 |
Deyim |
bir şeye (tekrar) dahil olmak |
get back into the swing of things f.
|
|
101 |
Deyim |
(bir şeye) dahil olmak |
get in the swing (of something) f.
|
|
102 |
Deyim |
(bir şeye) dahil olmak |
get into the swing (of something) f.
|
|
103 |
Deyim |
bir şeye dahil olmak |
get into the swing of it f.
|
|
104 |
Deyim |
bir şeyin akışına/ilerleyişine dahil olmak/alışmak |
get into the swing of it f.
|
|
105 |
Deyim |
bir şeye dahil olmak |
get into the swing of things f.
|
|
106 |
Deyim |
bir şeyin akışına/ilerleyişine dahil olmak/alışmak |
get into the swing of things f.
|
|
107 |
Deyim |
bir şeye dahil olmak |
get in the swing of it f.
|
|
108 |
Deyim |
bir şeyin akışına/ilerleyişine dahil olmak/alışmak |
get in the swing of it f.
|
|
109 |
Deyim |
bir şeye dahil olmak |
get in the swing of things f.
|
|
110 |
Deyim |
bir şeyin akışına/ilerleyişine dahil olmak/alışmak |
get in the swing of things f.
|
|
Trade/Economic |
|
111 |
Ticaret/Ekonomi |
kira ve faiz dahil olmak üzere, bir malın spot fiyatı ile vadeli fiyatı arasındaki fark |
backwardation i.
|
|
112 |
Ticaret/Ekonomi |
dahil olmak ve bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla |
including, without limitation expr.
|
|
Politics |
|
113 |
Siyasal |
(özellikle dezavantajlı gruplar olmak üzere) tüm birey ve grupların her türlü faaliyete dahil edilmesi |
inclusion i.
|
|
Technical |
|
114 |
Teknik |
teleskop ve ekleri dahil olmak üzere bir teodolitin hareket eden üst kısmından oluşan ölçme aleti |
alidad i.
|
|
115 |
Teknik |
teleskop ve ekleri dahil olmak üzere bir teodolitin hareket eden üst kısmından oluşan ölçme aleti |
alidade i.
|
|
Computer |
|
116 |
Bilgisayar |
etrafındaki boşluk da dahil olmak üzere tüm karakterlerin eşit genişliğe sahip olduğu yazı tipi |
monospaced type i.
|
|
Transportation |
|
117 |
Ulaştırma |
yol için temeli de dahil olmak üzere hazırlanmış konum |
roadbed i.
|
|
118 |
Ulaştırma |
ulaşıma dahil olmak |
travel f.
|
|
Anatomy |
|
119 |
Anatomi |
embriyonun kolon ve rektum dahil olmak üzere yemek borusunun kaudal kısmı |
hindgut i.
|
|
Pharmaceutics |
|
120 |
Eczacılık |
şarbon dahil olmak üzere çeşitli bakterilerin neden olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılan bir tetrasiklin antibiyotik |
doxycycline i.
|
|
Parasitology |
|
121 |
Parazitbilim |
abd'nin güney bölümleri de dahil olmak üzere yeni dünya'daki sıcak bölgelerde bulunan, tavukları ve hindileri istila eden bir mayt |
tropical fowl mite (bdellonyssus bursa) i.
|
|
Chemistry |
|
122 |
Kimya |
balon balığı, semender ve yengeç dahil olmak üzere bazı hayvanlarda bulunan etkili bir nörotoksin |
tetrodotoxin i.
|
|
Marine Biology |
|
123 |
Deniz Biyolojisi |
gözenekli yapısı olanlar da dahil olmak üzere mercanlar |
perforata i.
|
|
Astronomy |
|
124 |
Gökbilim |
samanyolu da dahil olmak üzere 24'ten fazla galaksiyi kapsayan bir gökadalar grubu |
local group of galaxies i.
|
|
Social Sciences |
|
125 |
Sosyal Bilimler |
sagaylar dahil olmak üzere yenisey ırmağı çevresinde yaşayan halklardan birinin üyesi |
yeniseian i.
|
|
126 |
Sosyal Bilimler |
sagaylar dahil olmak üzere yenisey ırmağı çevresinde yaşayan halklardan birinin üyesi |
yenisei-ostyak i.
|
|
Education |
|
127 |
Eğitim |
mesleki ve teknik dahil olmak üzere tüm önlisans programları |
upper secondary education i.
|
|
Religious |
|
128 |
Dini |
(budizmde) benlik de dahil olmak üzere her şeyin sürekli değiştiği inancı |
anicca i.
|
|
129 |
Dini |
sihizm, jainizm ve budaizm dahil olmak üzere birçok dinin kökeni |
hindoo i.
|
|
130 |
Dini |
sihizm, jainizm ve budaizm dahil olmak üzere birçok dinin kökeni |
hindu i.
|
|
Mythology |
|
131 |
Mitoloji |
(avustralya aborijinleri mitolojisinde) ilk insanlar da dahil olmak üzere her şeyin yaratıldığı ve mitlerin kaynağı olan efsanevi başlangıç zamanı |
dreamtime i.
|
|
Ornithology |
|
132 |
Kuşbilim |
perde ayaklı olanlar da dahil olmak üzere yüzen kuşlar |
totipalmi i.
|
|
Entomology |
|
133 |
Böcek Bilimi |
zarkanat ve karınca aslanları da dahil olmak üzere sinirkanatlıların düzenini inceleyen entomoloji dalı |
neuropterology i.
|
|
134 |
Böcek Bilimi |
yabani bitkiler ve ekinler dahil olmak üzere pek çok bitkiyi tahrip eden yaygın bir böcek cinsi |
anaphothrips i.
|
|
Slang |
|
135 |
Argo |
sokak çetesine dahil olmak |
bang f.
|
|