çekecek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çekecek



"çekecek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çekecek shoehorn i.
çekecek shoespooner i.
çekecek shoe lift i.
Technical
çekecek squeegee roller i.

"çekecek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir kimsenin ilgisini çekecek bir haber tidbit i.
birinin ilgisini çekecek/onu ilgilendiren konular matters of interest to someone i.
bir kimsenin ilgisini çekecek bir haber titbit i.
(gazetecilikte) konunun halkın dikkatini çekecek şekilde kullanımı luridness i.
aşağı çekecek şekilde yenilemek revise down f.
iki adam bir küreği çekecek şekilde ayarlama yapmak double-bank an oar f.
dikkat çekecek şekilde tanıtım yapmak ballyhoo f.
dikkat çekecek şekilde arrestingly zf.
dikkat çekecek derecede remarkably zf.
dayanılmaz ağrılar çekecek şekilde excruciatingly zf.
dikkati çekecek bir şekilde notably zf.
dayanılmaz ağrılar çekecek şekilde agonizingly zf.
çok dikkat çekecek derecede quare zf.
Phrasals
(birini/bir şeyi) acı çekecek kadar çok istemek weep for (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) acı çekecek kadar çok arzulamak weep for (someone or something) f.
Colloquial
bir şey çekecek halde olmamak be in no mood to do something f.
dikkat çekecek şekilde giyinmiş dressed to kill s.
çekecek/katlanacak halde değil in no mood expr.
Idioms
yoldan geçenlerin bakışlarını çekecek kadar güzel veya ilginç olan kişi ya da nesne head turner i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey a peg on which to hang something i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey a peg to hang (something) on i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey a peg to hang something on i.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey a peg on which to hang something i.
dikkat çekecek şekilde giyinmek be dressed to kill f.
dikkat çekecek şekilde giyinmek dress to kill f.
'-i dikkat çekecek/belirgin şekilde yapmak make a great show of f.
(bir şeyi) dikkat çekecek/belirgin şekilde yapmak make a great show of (doing something) f.
herkes mutlaka cezasını çekecek and your little dog, too expr.
(biri) hak ettiği cezayı çekecek/alacak (someone) will get (someone's) expr.
(biri) yaptığının cezasını çekecek (someone) will get (someone's) expr.
(biri) cezasını çekecek (someone) will get (someone's) expr.
Speaking
acı çekecek mi? will he suffer? expr.
dikkat çekecek davranışlardan uzak dur keep your head down expr.
onun dikkatini çekecek bir şey yapman gerekiyor you have to do something to get her attention expr.
onun dikkatini çekecek bir şey yapmalısın you have to do something to get her attention expr.
onun dikkatini çekecek bir şeyler yapmalısın you have to do something to get her attention expr.
onun dikkatini çekecek bir şeyler yapman gerekiyor you have to do something to get her attention expr.
Trade/Economic
(vitrinin) teşhir ürünlerini ilgi çekecek şekilde düzenlemek dress f.
Tourism
ziyaretçilerin ilgisini çekecek etkinlikler visitor attraction i.
Railway
vagonların iki ucundaki çekme takımlarını birleştirip treni çekecek kuvveti ileten çubuk drawrod i.
Medical
dikkat çekecek seviyede kreatin fosfokinaz değeri strikingly elevated creatine phosphokinase level i.
Psychology
psikoloji terimlerini ve öğretilerini sıradan halkın ilgisini çekecek şekilde basitleştirilmesi pop psych i.
Slang
otuz bir çekecek malzeme çıkmak have something to jerk off to f.
tetiği çekecek cesareti olmamak don't have the guts to pull the trigger f.