çizgide - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çizgide



"çizgide" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çizgide on the line zf.
Idioms
çizgide on the borderline expr.

"çizgide" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bazı kedilerde iki farklı rengin burundan aşağıya doğru bir çizgide buluştuğu desen blaze i.
aynı çizgide yer alma alignment i.
düz bir çizgide olan in-line s.
sağ üst köşeden sol alt köşeye doğru bir çizgide in bend sinister zf.
azalan bir çizgide birinden diğerine downward zf.
Phrasals
düz bir çizgide değil belli bir açıda hareket etmek angle off f.
Phrases
benzer çizgide on the lines of ... expr.
benzer çizgide along the lines of ... expr.
Colloquial
benzer çizgide along the lines of expr.
benzer çizgide along the lines of expr.
Idioms
(iki şey) arasında çok ince bir çizgide olmak/yürümek tread a fine line between (something) f.
(iki şey) arasında çok ince bir çizgide olmak/yürümek tread a thin line between (something) f.
(iki şey) arasında ince bir çizgide gidip gelmek tread a fine line between (something) f.
ince bir çizgide olmak tread/walk a fine line f.
ince bir çizgide yürümek tread/walk a fine line f.
ince bir çizgide olmak tread/walk a thin line f.
ince bir çizgide yürümek tread/walk a thin line f.
(biriyle) aynı fikirde/çizgide olmak be in line f.
düz bir çizgide olmamak go off-kilter f.
düz bir çizgide olmamak go out of kilter f.
hedef topu ve beyaz topu çizgide bırakmak double in balk f.
(bir şeyle) aynı çizgide olmak be along the lines of (something) f.
düz bir çizgide/istikamette gitmek be as straight as a die [uk/australia] f.
(biriyle/bir şeyle) aynı çizgide olmak be in line with (someone or something) f.
ince bir çizgide olmak be walking a tightrope f.
aynı çizgide ilerlemek fall into line f.
aynı çizgide ilerlemek fall in line f.
çok ince bir çizgide olmak/yürümek tread/walk a fine line f.
çok ince bir çizgide olmak/yürümek tread/walk a thin line f.
düz bir çizgide/istikamette (as) straight as a die s.
benzer çizgide along the lines expr.
benzer çizgide on the lines of expr.
doğru çizgide along the right lines expr.
benzer çizgide along the lines expr.
benzer çizgide on the lines of expr.
doğru çizgide along the right lines expr.
Technical
doğrusal çizgide büyüme eğilimi rectipetality i.
doğrusal çizgide büyüme rectipetality i.
doğrusal çizgide büyüme eğilimi rectipetaly i.
doğrusal çizgide büyüme rectipetaly i.
merkez çizgide sabit dikdörtgensel temas non-removable rectangular contact on the centre-line i.
Math
eğri ile x ekseni arasındaki dik çizgide yer alan kesişme normal i.
aynı çizgide bulunmayan noktalarla ilgili olan noncollinear s.
Botanic
bitki organlarının düz bir çizgide büyüme eğilimi autotropism i.
(gövde boyunca yapraklar) eğri bir çizgide dağılım gösteren curviserial s.
Sport
(topu) düz çizgide kuvvetle sürmek slash f.
Music
aynı çizgide ilerleyen tek bir ses veya melodi monophony i.