öğütülmüş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

öğütülmüş



"öğütülmüş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

Türkçe İngilizce
General
öğütülmüş milled s.
öğütülmüş granulated s.
öğütülmüş crushed s.
öğütülmüş grinded s.
öğütülmüş granulate s.
öğütülmüş corned s.
Technical
öğütülmüş ground s.
Gastronomy
öğütülmüş ground s.
Slang
öğütülmüş scronched [dated] s.

"öğütülmüş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 117 sonuç

Türkçe İngilizce
General
öğütülmüş zahire grist i.
kaba öğütülmüş tahıl grits i.
öğütülmüş tahıl grist i.
öğütülmüş kahve percolated coffee i.
öğütülmüş arpa pearl barley i.
öğütülmüş keten tohumu ground flaxseed i.
yeni öğütülmüş un melder [uk] i.
(malezya'daki uçurtmalarla oynanan bir oyunda) tutkal ve öğütülmüş camdan oluşan aşındırıcı tabaka ile kaplı uçurtma ipi glass string i.
öğütülmüş parçacıklar grind i.
öğütülmüş kahve parçaları grind i.
ince öğütülmüş baharat powder i.
öğütülmüş hale gelmek corn [obsolete] f.
tamamen öğütülmüş whole ground s.
kabaca öğütülmüş kibbled s.
taşta öğütülmüş stone-ground s.
belirli bir şekilde öğütülmüş cut s.
ince öğütülmüş buğdaydan yapılan siliginose s.
öğütülmüş halde crushedly zf.
Colloquial
öğütülmüş demir cevherini tartıp fırına girecek kitleye ekleyen çimento işçisi iron man i.
Law
öğütülmüş tahılın öğütme işini yapan kimseye pay olarak verilen kısmı knaveship [scotland] [obsolete] i.
Industry
öğütülmüş sabun parçalarını kalıp haline getiren makine plodder i.
(öğütülmüş sabunu) sabun kesme makinesinden geçirmek plod f.
Technical
çift elenmiş öğütülmüş refrakter gereç double-screened ground refractory material i.
ince öğütülmüş cam finely crushed glass i.
ince öğütülmüş cam granulated glass i.
ince öğütülmüş kireç finely ground lime i.
iri taneli öğütülmüş mısır unu samp i.
kaba öğütülmüş hububat kibble i.
kabaca öğütülmüş hububat grits i.
öğütülmüş yakıt külü pulverized fuel ash (pfa) i.
öğütülmüş kömür sea coal i.
öğütülmüş çeltik ground brown rice i.
öğütülmüş numune ground sample i.
öğütülmüş cam powdered glass i.
öğütülmüş cevher millrun i.
öğütülmüş yakıt külü pulverised fuel ash (pfa) i.
öğütülmüş şamot ground fireclay i.
öğütülmüş kömür pulverized coal i.
öğütülmüş kemik ve mineral maddelerden yapılıp basınçla sertleştirilmiş bir madde boncilate i.
ince parçacıklar halinde öğütülmüş ground s.
Construction
öğütülmüş yüksek fırın çimentosu ground granulated blast furnace cement i.
tunç kaplamada kullanılan ince öğütülmüş metal bronzing i.
Mining
öğütülmüş cevherin yıkanmasından, derişmesinden veya işlenmesinden ötürü oluşan değersiz mineral atıkları chat i.
öğütülmüş kömür pulverized coal i.
ince öğütülmüş metal cevheri schlich i.
patlama tehlikesini azaltmak için üstünü öğütülmüş kaya veya şeyl ile kaplamak dust f.
Food Engineering
öğütülmüş toz şeker nabit i.
kavrulmuş öğütülmüş kahve roasted-milled coffee i.
kavrulmuş öğütülmüş kahve roasted ground coffee i.
öğütülmüş kakao ground cacao i.
öğütülmüş kırmızı biber ground red pepper i.
öğütülmüş (toz halde) kırmızı biber ground (powdered) paprika i.
öğütülmüş kahve ground coffee i.
öğütülmüş keten tohumu posası linseed meal i.
kabaca öğütülmüş kabuklu tahıl grits i.
hayvan yemlerinde ve bazı ticari yiyecek ürünlerinde kullanılan kaba öğütülmüş soya yağlı kek grit i.
Gastronomy
kurutularak öğütülmüş hint mısırı nocake [usa] i.
öğütülmüş fındıktan elde edilen yiyecek nutmeal i.
kavrulmuş ve öğütülmüş arpa veya buğdaydan yapılmış tibet unu tsamba i.
kavrulmuş ve öğütülmüş arpa veya buğdaydan yapılmış tibet unu tsampa i.
kalın öğütülmüş mısır unu polenta i.
öğütülmüş hardal tohumundan üretilen kıvamlı bir sos table mustard i.
öğütülmüş matzadan yapılan un matzah meal i.
öğütülmüş matzadan yapılan un matzo meal i.
öğütülmüş matzadan yapılan un matzoh meal i.
ince öğütülmüş mısır mealie meal [south africa] i.
ince öğütülmüş mısır mielie meal [south africa] i.
et suyu veya öğütülmüş et ile undan oluşan ve bisküvi halinde servis edilen besleyici bir yiyecek meat biscuit i.
ekmek arası öğütülmüş ve baharatlanmış nohut veya bakladan yapılan kızartılmış köfte falafel i.
ekmek arası öğütülmüş ve baharatlanmış nohut veya bakladan yapılan kızartılmış köfte felafel i.
öğütülmüş nohut veya bakladan yapılan, salata ve tahinli lavaşla servis edilen baharatlı küçük bir kroket felafel i.
öğütülmüş nohut veya bakladan yapılan, salata ve tahinli lavaşla servis edilen baharatlı küçük bir kroket falafel i.
köfte halinde şekil verilip bol yağda kızartılan baharatlı öğütülmüş nohut veya bakla karışımı felafel i.
öğütülmüş nohut veya bakla karışımından yapılan bol yağda kızartılmış köfte felafel i.
güney abd'de kahvaltıda haşlanarak yenilen iri öğütülmüş kabuklu bir mısır hominy grits [us] i.
öğütülmüş karaciğer içeren sosis liver pudding i.
öğütülmüş karaciğer içeren sosis liver sausage i.
öğütülmüş karaciğer içeren sosis liverwurst i.
hayvan yemlerinde ve bazı ticari yiyecek ürünlerinde kullanılan kaba bir şekilde öğütülmüş soya yağlı kek grits i.
kabaca öğütülmüş tahıl grits i.
kabaca öğütülmüş mısır grits i.
filtre kahve yapımında kullanılan ince öğütülmüş kahve drip coffee i.
mısır'da etlerin üstüne serpilerek veya sos olarak kullanılan öğütülmüş kuru yemiş ve baharat karışımı dukka i.
ince öğütülmüş yiyecek dust i.
kısmen öğütülmüş pirinç özütü polishing i.
öğütülmüş arpa pearled barley i.
iri taneli öğütülmüş mısır unundan yapılan lapa samp i.
kurutulup ayıklanmış ve öğütülmüş baklagillerden oluşan bir yemek dahl i.
doğranmış veya öğütülmüş sakatatla pişirilmiş pilavdan oluşan bir cajun yemeği dirty rice i.
çok ince öğütülmüş buğdaydan yapılan bir ekmek veya çörek simnel i.
çok ince öğütülmüş buğdaydan yapılan bir ekmek veya çörek simnel bread i.
(kahveyi) kaynar suyu ince öğütülmüş kahve üzerinden döküp süzdürerek hazırlamak drip f.
ezilmiş karabiber veya iri öğütülmüş karabiberle baharatlandırılmış au poivre s.
Chemistry
balık zehri veya böcek ilacı olarak kullanılan öğütülmüş ve rafine edilmiş bir malzeme timbo i.
gübre olarak kullanılan öğütülmüş sulu kalsiyum sülfat land plaster i.
Botanic
iri öğütülmüş karabiber mignonette pepper i.
Agriculture
kurutulmuş ve öğütülmüş hayvan kalıntılarından oluşan gübre tankage i.
öğütülmüş tahılı elemek için kullanılan çerçeveli elek reel i.
öğütülmüş yenibahar ground allspice i.
öğütülmüş zencefil ground ginger i.
öğütülmüş buy ground fenugreek i.
öğütülmüş zahire grist i.
öğütülmüş zerdeçal ground turmeric i.
öğütülmüş sumak ground sumac i.
öğütülmüş çay grund tea i.
öğütülmüş çay atığı ground tea waste i.
öğütülmüş fındık ground hazelnut i.
öğütülmüş karabiber ground black pepper i.
öğütülmüş kazein ground casein i.
öğütülmüş karanfil ground clove i.
öğütülmüş yenibahar ground pimento i.
öğütülmüş tahıl ürünleri milled cereal products i.
tahıllar ve öğütülmüş tahıl ürünleri cereals and milled cereal products i.
öğütülmüş yulaf embden groats i.
kum tanesinden daha büyük parçalara öğütülmüş kabuklu tahıl groat i.
Breeding
hayvan yemi olarak kullanılan öğütülmüş buğday chop i.
History
değirmende öğütülmüş tahılın sahibi multurer [scotland] i.