Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | öncülük etmek | lead f. |
General | ||
Genel | öncülük etmek | spearhead f. |
Genel | öncülük etmek | guide f. |
Genel | öncülük etmek | fashion f. |
Genel | öncülük etmek | pioneer f. |
Genel | öncülük etmek | run f. |
Genel | öncülük etmek | pace f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | öncülük etmek | usher in f. |
Idioms | ||
Deyim | öncülük etmek | blaze a trail f. |
Deyim | öncülük etmek | blaze the trail f. |
Deyim | öncülük etmek | lay down the marker f. |
Deyim | öncülük etmek | blaze a trail f. |
Deyim | öncülük etmek | blaze the trail f. |
Deyim | öncülük etmek | blaze the trail f. |
Deyim | öncülük etmek | blaze a trail f. |
Technical | ||
Teknik | öncülük etmek | pioneer f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | modada öncülük etmek | set the fashion f. | ||
Genel | değişime öncülük etmek | pioneer the change f. | ||
Genel | ...çabasına öncülük etmek | lead the drive for f. | ||
Genel | büyük bir değişime öncülük etmek | harbinger f. | ||
Irregular Verb | ||||
Irregular Verb | (hikaye bileşik zamanda) öncülük etmek | ladde [obsolete] f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | bir şeyin (yasa, teklif, öneri) bir kuruldan geçmesine öncülük etmek | work something through (something) f. | ||
Öbek Fiiller | (birine/bir hayvana) öncülük etmek | walk away with (someone or an animal) f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | biri/bir şey için verilen mücadeleye öncülük etmek | carry the torch f. | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | piyasaya öncülük etmek | lead the market f. |