Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
(bir şeye) bağlamak
"(bir şeye) bağlamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(bir şeye) bağlamak
rig
f.
Phrasals
2
Öbek Fiiller
(bir şeye) bağlamak
fasten down to (something)
f.
3
Öbek Fiiller
(bir şeye) bağlamak
subjugate to (something)
f.
"(bir şeye) bağlamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bağlamak (umudu/geleceği/hayatı birine/bir şeye)
stake on
f.
2
Genel
(bir şeyi) başka bir şeye bağlamak
alligate
f.
3
Genel
(bir şeyi) daha büyük veya önemli bir şeye bağlamak
bootstrap
f.
4
Genel
bir şeyi bir şeye bağlamak
hook something into something
f.
Phrasals
5
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
affix (something) to (something)
f.
6
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) eklemek/bağlamak
affix (something) to (something)
f.
7
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine veya bir şeye) bağlamak
affix something to someone or something
f.
8
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine veya bir şeye) eklemek/bağlamak
affix something to someone or something
f.
9
Öbek Fiiller
bir şeye bel bağlamak
bank on something
f.
10
Öbek Fiiller
bir kimseyi bir şeye katmak/dahil etmek/bağlamak
wed someone to something
f.
11
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye zincirle bağlamak
chain something to something
f.
12
Öbek Fiiller
birini bir yere/şeye bağlamak
hitch someone up to something
f.
13
Öbek Fiiller
bir şeyin nedenini başka bir şeye bağlamak
chalk something up to something
f.
14
Öbek Fiiller
(ip) bir şeyi bir şeye bağlamak
lace someone into something
f.
15
Öbek Fiiller
(bir şeyin sebebini bir başka şeye) bağlamak
chalk up to
f.
16
Öbek Fiiller
(bir şeyi başka bir şeye) bağlamak
join with (something)
f.
17
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine/bir şeye) kancayla tutturmak/bağlamak
hook (something) onto (someone or something)
f.
18
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine/bir şeye) çengelle geçirmek/bağlamak
hook (something) onto (someone or something)
f.
19
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) bağlamak
link up with (someone or something)
f.
20
Öbek Fiiller
(bir şey) için (birine/bir şeye) bel bağlamak
look to (someone or something) for (something)
f.
21
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
repose on (someone or something)
f.
22
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
repose upon (someone or something)
f.
23
Öbek Fiiller
(birini) kazıklarla (bir şeye) bağlamak
stake (one) to (something)
f.
24
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
strap (someone or something) onto (someone or something)
f.
25
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) telefonda (birine/bir şeye) bağlamak
switch (someone or something) through (to someone or something)
f.
26
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
repose in (someone or something)
f.
27
Öbek Fiiller
birine/bir şeye zaman, para bağlamak/gömmek
sink something in (to) someone or something
f.
28
Öbek Fiiller
birine/bir şeye zaman, para bağlamak/gömmek
sink something in
f.
29
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye bağlamak
tie into
f.
30
Öbek Fiiller
(elektronik bir aleti bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
f.
31
Öbek Fiiller
(bir şeyi) direkt kabloyla (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
f.
32
Öbek Fiiller
(bir şeyi) direkt kabloları birleştirerek (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
f.
33
Öbek Fiiller
(bir şeyi) direkt (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
f.
34
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye bağlamak
lay something to something
f.
35
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) perçinle bağlamak/tutturmak
rivet (something) to (something)
f.
36
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak/tutturmak
rivet (something) to (something)
f.
37
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (someone or something) to (something)
f.
38
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (something) to (something else)
f.
39
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (something and something else) together
f.
40
Öbek Fiiller
bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
strap something on to someone or something
f.
41
Öbek Fiiller
bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
strap something on
f.
42
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) perçinle bağlamak
rivet (something) onto (something)
f.
43
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak
tighten (something) onto (something else)
f.
44
Öbek Fiiller
(kendini/birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
fasten (someone, something, or oneself) to (someone or something)
f.
45
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye bağlamak
append something onto something
f.
46
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye bağlamak
append something to something
f.
47
Öbek Fiiller
kendini bir şeye bağlamak
attach oneself to something
f.
48
Öbek Fiiller
bir şeye bağlamak/bağlanmak
attach to something
f.
49
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeye) zincirle bağlamak
chain (someone or something) to (something)
f.
50
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
connect someone or something (up) to someone or something
f.
51
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
connect someone or something (up) with someone or something
f.
52
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bağlamak
connect (up) to (someone or something)
f.
53
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
count on (someone or something)
f.
54
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
count upon (someone or something)
f.
55
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
depend upon (someone or something)
f.
56
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
depend on (someone or something)
f.
57
Öbek Fiiller
(yedekte tutulan birine/bir şeye) bel bağlamak
fall back on (someone or something)
f.
58
Öbek Fiiller
(yedekte tutulan birine/bir şeye) bel bağlamak
fall back upon (someone or something)
f.
59
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
fasten someone or something onto someone or something
f.
60
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
fasten someone or something to someone or something
f.
61
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeye) bağlamak
fasten something down (to something)
f.
62
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
figure on (someone or something)
f.
63
Öbek Fiiller
birini/bir hayvanı bir şeye bağlamak
harness someone (or an animal) to something
f.
64
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) bağlamak
lash (someone, something, or oneself) to (something)
f.
65
Öbek Fiiller
yüksekteki bir şeye bağlamak
lash up
f.
66
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sıkıca bağlamak
latch on to (someone or something)
f.
67
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) (belli bir miktar) para bağlamak
lay out (an amount of money) on (someone or something)
f.
68
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) büyük miktarda para bağlamak
lay out for (someone or something)
f.
69
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
link (someone or something) up to (someone or something)
f.
70
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bağlamak
link to (someone or something)
f.
71
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bağlamak
link together (with someone or something)
f.
72
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bağlamak
link with (someone or something)
f.
73
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
look to (someone or something)
f.
74
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) bağlamak
obligate (one) to
f.
75
Öbek Fiiller
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak
project on (someone or something)
f.
76
Öbek Fiiller
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak
project onto (someone or something)
f.
77
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
reckon on (someone or something)
f.
78
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
reckon upon (someone or something)
f.
79
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
rely upon (someone or something)
f.
80
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bağlamak/bağlı kılmak
subordinate to (someone or something)
f.
81
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine/bir şeye iple) bağlamak
tie (someone or something) onto (someone or something)
f.
82
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
tie (something) on (someone or something)
f.
83
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
tie (something) onto (someone or something)
f.
84
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak/takmak
tighten (something) on (something else)
f.
85
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bel bağlamak
trust in (someone or something)
f.
Idioms
86
Deyim
tek bir şeye bel bağlamak
put all your eggs in one basket
f.
87
Deyim
bir şeye bel bağlamak
hang one's hat on something
f.
88
Deyim
belirli bir şeye bağlamak
ascribe to
f.
89
Deyim
(birine/bir şeye) bel bağlamak
hitch (one's) wagon to (someone or something)
f.
90
Deyim
hayatını bir şeye bağlamak
be somebody's life
f.
91
Deyim
umutlarını (birine/bir şeye) bağlamak
build (one's) hopes on (someone or something)
f.
92
Deyim
umutlarını (birine/bir şeye) bağlamak
build hopes on
f.
93
Deyim
birine/bir şeye bel bağlamak
hitch your wagon to someone/something
f.
94
Deyim
(birine/bir şeye) bel bağlamak
pin (one's) faith on (someone or something)
f.
95
Deyim
(birine/bir şeye) ümit bağlamak
pin (one's) faith on (someone or something)
f.
96
Deyim
(birine/bir şeye) umutlarını bağlamak
pin (one's) faith on (someone or something)
f.
97
Deyim
(birine/bir şeye) bel bağlamak
pin (one's) hopes on (someone or something)
f.
98
Deyim
(birine/bir şeye) ümit bağlamak
pin (one's) hopes on (someone or something)
f.
99
Deyim
(birine/bir şeye) umutlarını bağlamak
pin (one's) hopes on (someone or something)
f.
100
Deyim
birine/bir şeye bel bağlamak
pin your faith on somebody/something
f.
101
Deyim
birine/bir şeye ümit bağlamak
pin your faith on somebody/something
f.
102
Deyim
birine/bir şeye umutlarını bağlamak
pin your faith on somebody/something
f.
103
Deyim
birine/bir şeye bel bağlamak
pin your hopes on somebody/something
f.
104
Deyim
birine/bir şeye ümit bağlamak
pin your hopes on somebody/something
f.
105
Deyim
birine/bir şeye umutlarını bağlamak
pin your hopes on somebody/something
f.
106
Deyim
tek bir şeye bel bağlamak
put all your eggs into one basket
f.
107
Deyim
ümidini (birine/bir şeye) bağlamak
set (one's) hopes on (someone or something)
f.
108
Deyim
(birine/bir şeye) bel bağlamak
set (one's) hopes on (someone or something)
f.
109
Deyim
bir şeye gönül bağlamak
set your heart on something
f.
110
Deyim
bir şeye gönül bağlamak
set your heart on something
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeye) bağlamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy