(bir şeyi) kullanmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(bir şeyi) kullanmak



"(bir şeyi) kullanmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(bir şeyi) kullanmak call upon (something) f.
(bir şeyi) kullanmak draw upon (something) f.
Idioms
(bir şeyi) kullanmak put (something) to work f.

"(bir şeyi) kullanmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir şeyi kullanmak için restore eden kimse reviver i.
bir şeyi kendi yararına kullanmak trade on f.
izin almadan kullanmak (başkasının malı olan bir şeyi) make free with f.
bir şeyi yararına kullanmak feed off f.
bir şeyi başka bir amaçla kullanmak üzere değiştirmek repurpose f.
bir şeyi iyi kullanmak make good use of something f.
bir şeyi model olarak kullanmak use something as a model f.
(bir şeyi) etkin kullanmak deploy f.
(bir şeyi) delininceye kadar kullanmak wear through f.
(bir şeyi) belirli amaç için kullanmak harness f.
bir şeyi başka bir şeyin yerine kullanmak substitute f.
bir şeyi diğerinin yerine kullanmak commute f.
(bir şeyi) eşit aralıklı büzgüleri bitiştirmede kullanmak gauge f.
Phrasals
(bir şeyi belli bir tarihe) kadar kullanmak/kullanıp bitirmek use something by something f.
birine karşı (olumsuz) bir şeyi (koz olarak) kullanmak hold something over somebody f.
bir şeyi tekrar kullanmak use something over (again) f.
(birini bir şeyi/kaynağı) kullanmak zorunda bırakmak drive (one) back on (something) f.
(birini/bir şeyi başka bir şeyin) yerine kullanmak sub for (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) kendi yararına kullanmak feed off (of) (someone or something) f.
(bir şeyi) izinsiz kullanmak get into (someone or something) f.
bir şeyi dibine kadar kullanmak squeeze something from something f.
bir şeyi gittiği yere kadar kullanmak squeeze something from something f.
birine bir şeyi söyletmek için zor kullanmak sweat something out of someone f.
birine bir şeyi söyletmek için zor kullanmak sweat something out f.
bir şeyi sabitlemek için çekiç kullanmak hammer down f.
(bir şeyi) çıkarına kullanmak capitalize on (something) f.
bir şeyi kullanmak capitalize on something f.
(bir şeyi/yeri) kestirme olarak kullanmak cut across (something) f.
(bir şeyi/yeri) kestirme olarak kullanmak cut through (something) f.
(bir şeyi/yeri) kestirme bir geçit olarak kullanmak cut through (something) f.
eski bir şeyi kullanmak dust up f.
uzun zamandır kullanılmayan bir şeyi kullanmak dust up f.
birinin eskiden yaptığı bir şeyi ona karşı kullanmak hold something over someone f.
birini zekasıyla alt etmek için (bir şeyi) kullanmak try on [uk] f.
(birini/bir şeyi) kullanmak presume on (someone or something) f.
(bir şeyi) hor kullanmak punish with (something) f.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak kullanmak use (someone or something) as (something) f.
(birini/bir şeyi bir şey) yerine kullanmak use (someone or something) as (something) f.
(birini/bir şeyi bir şey) için kullanmak use (someone or something) for (something) f.
(bir şeyi son kullanma tarihinden) önce kullanmak/tüketmek use (something) before (some date) f.
(bir şeyi bir tarihten) önce kullanmak use (something) before (some date) f.
(bir şeyi bir tarihe) kadar kullanmak use (something) before (some date) f.
(bir şeyi bir tarihe) kadar kullanmak use (something) by (some date) f.
(bir şeyi bir tarihten) önce kullanmak use (something) by (some date) f.
(bir şeyi) tekrar kullanmak use (something) over f.
(bir şeyi bir şeyle) bağlantılı olarak kullanmak use (something) with (something) f.
(bir şeyi bir şeyle) beraber kullanmak use (something) with (something) f.
(bir şeyi bir şekilde) kullanmak use (something) with (something) f.
(bir şeyi bir tavırla, yöntemle) kullanmak use (something) with (something) f.
(birini/bir şeyi bir şey) için kullanmak utilize (someone or something) for (something) f.
Colloquial
bir şeyi kullanmak have it f.
bir şeyi az miktarda kullanmak go easy on something f.
(bir şeyi) bencilce kullanmak hog (something) f.
(birini/bir şeyi) kendi yararına kullanmak/çevirmek work (someone or something) f.
Idioms
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak a peg on which to hang (something) i.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak a peg on which to hang something i.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak a peg to hang (something) on i.
ödül/mükafat olarak (bir şeyi) kullanmak use (something) as a carrot f.
teşvik/motive etmek amacıyla (bir şeyi) kullanmak use (something) as a carrot f.
bir şeyi tamamen yanlış bir şekilde kullanmak turn something on its head f.
bir şeyi tamamen yanlış bir şekilde kullanmak stand something on its head f.
bir şeyi (eskiyinceye/bozuluncaya kadar) tam anlamıyla kullanmak get a lot of mileage out of something f.
bir şeyi iyi kullanmak/yapmak have a way with something f.
(sonradan kullanmak üzere) bir şeyi kenara kaldırmak put something in mothballs f.
birini/bir şeyi özgürce kullanmak take liberties with someone or something f.
birini/bir şeyi bedavadan kullanmak take liberties with someone or something f.
birini/bir şeyi elini koluna sallayarak kullanmak take liberties with someone or something f.
birini/bir şeyi özgürce kullanmak make free with someone or something f.
birini/bir şeyi bedavadan kullanmak make free with someone or something f.
birini/bir şeyi elini koluna sallayarak kullanmak make free with someone or something f.
(bir şeyi) aşırı kullanmak run (something) into the ground f.
(bir şeyi) verimli bir şekilde kullanmak put (something) to good account f.
(bir şeyi) işine yarayacak şekilde kullanmak put (something) to good account f.
(bir şeyi) kötüye kullanmak whistle (something) down the wind [old-fashioned] f.
(bir şeyi) hor kullanmak whistle (something) down the wind [old-fashioned] f.
bir şeyi az kullanmak take it easy on something f.
bir şeyi idareli kullanmak take it easy on something f.
(birine bir şeyi) söyletmek için zor kullanmak sweat (something) out of (one) f.
bir şeyi sonuna kadar kullanmak milk (something) for all (something) is worth f.
(bir şeyi) az kullanmak/içermek be light on (something) f.
(bir şeyi) hor kullanmak ride hard and put (something) away wet [us] f.
(bir şeyi) hor kullanmak ride hard and put (something) up wet [us] f.
bir şeyi (bir şey üzerinde) kullanmak bring something to bear (on something) f.
(bir şeyi) aşırıya kaçmadan kullanmak go light on (something) f.
(bir şeyi) idareli kullanmak go light on (something) f.
birinin eskiden yaptığı bir şeyi ona karşı kullanmak hold something over someone's head f.
bir şeyi kendi çıkarına kullanmak make capital of of something f.
bir şeyi kendi çıkarına kullanmak make capital out of something f.
bir şeyi özgürce kullanmak make free with something f.
bir şeyi sınırsızca kullanmak make free with something f.
bir şeyi bedavadan kullanmak make free with something f.
(bir şeyi) sonuna kadar kullanmak make the best of (something) f.
(birini/bir şeyi) kullanmak make use of (someone or something) f.
(bir şeyi) sonuna kadar kullanmak play (something) for all (something) is worth f.
(bir şeyi) gittiği yere kadar kullanmak play (something) for all (something) is worth f.
(birini/bir şeyi) kullanmak put (someone or something) to use f.
(birini/bir şeyi) kendi çıkarı/kazancı için kullanmak take advantage of (someone or something) f.
(birini/bir şeyi bir şey için) bahane olarak kullanmak use (someone or something) as an excuse (for something) f.
Slang
bir şeyi yalnızca kendisi kullanmak hog cadillac f.