Geçmiş

(bir şeyin) ardından

"(bir şeyin) ardından" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrases
1	İfadeler	(bir şeyin) ardından	in the wake of (something) expr.
Idioms
2	Deyim	(bir şeyin) ardından	on the back of (something) expr.

"(bir şeyin) ardından" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	dönüşümlü olarak bir şeyin ardından gelmek	alternate with something f.
2	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından göz yaşı dökmek	cry for (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından göz yaşı dökmek	cry over (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından çıkmak	follow someone or something out f.
5	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından gözyaşı dökmek/ağlamak	weep about (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından üzüntülerini belirtmek	weep about (someone or something) f.
7	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından kederlerini ifade etmek	weep about (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından yas tutmak	weep about (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından gözyaşı dökmek/ağlamak	weep over (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından üzüntülerini belirtmek	weep over (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından kederlerini ifade etmek	weep over (someone or something) f.
12	Öbek Fiiller	(birinin/bir şeyin) ardından yas tutmak	weep over (someone or something) f.
Phrases
13	İfadeler	(bir şeyin) hemen arkasından/ardından	in the wake of (something) expr.
Idioms
14	Deyim	(birinin veya bir şeyin) ardından gitmek	after (someone or something) f.
15	Deyim	(birinin/bir şeyin) ardından gitmek	keep in step (with someone or something) f.
16	Deyim	(birinin/bir şeyin) hemen ardında/ardından	hot on the heels of (someone or something) s.
17	Deyim	(birinin/bir şeyin) hemen ardından	hard on the heels of (someone or something) expr.
18	Deyim	birinin/bir şeyin hemen ardından	hard on the heels of something expr.
19	Deyim	birinin/bir şeyin hemen ardından	hot on the heels of something expr.
20	Deyim	(birinin/bir şeyin) hemen ardında/ardından	on the heels of (someone or something) expr.