Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | -da olduğu gibi | as in ed. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ...-da olduğu gibi | as with ... ed. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | aynı arabamda da olduğu gibi | like in my car expr. |
Konuşma Dili | tam da gerçek hayatta olduğu gibi | just as in real life expr. |
Konuşma Dili | tam da gerçek hayatta olduğu gibi | just like in real life expr. |
Marine | ||
Denizcilik | gemi mutad olduğu gibi yüklenecek ya da boşaltılacaktır | ship to be loaded or discharged as customary expr. |
Zoology | ||
Zooloji | gergedanlarda olduğu gibi burnu üzerinde bir ya da birden fazla boynuzu olan | nasicornous s. |
Botanic | ||
Botanik | papatların çiçek başlarında olduğu gibi yayılan ya da yayılmaya benzer yapıya sahip olan | radiate s. |
Literature | ||
Edebiyat | nesne, eylem ya da koşulların edebiyatta idealleştirmeden olduğu gibi temsil edilmesi | realism i. |
Art | ||
Sanat | nesne, eylem ya da koşulların sanatta idealleştirmeden olduğu gibi temsil edilmesi | realism i. |
Music | ||
Müzik | 1960'larda liverpool'da ortaya çıkan beatles gibi gruplara özgü olan pop müziğin etkili olduğu dönem | mersey beat i. |