ağır biçimde - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ağır biçimde



"ağır biçimde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ağır biçimde severely zf.
Idioms
ağır biçimde with both barrels expr.

"ağır biçimde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ağır/sağlam biçimde takviye edilmiş sınır heavily fortified border i.
ağır biçimde suçlamak chastise f.
ağır biçimde eleştirmek strongly criticize f.
ağır biçimde eleştirmek fustigate f.
ağır biçimde eleştirmek criticize sharply f.
ağır/derin biçimde sakinleştirilmiş heavily sedated s.
daha ağır bir biçimde preponderantly zf.
ağır bir biçimde burdensomely zf.
ağır bir biçimde grievously zf.
Phrasals
ağır biçimde eleştirmek tear apart f.
ağır biçimde eleştirmek rip into f.
birini/bir şeyi ağır biçimde eleştirmek hack someone or something apart f.
Colloquial
ağır biçimde eleştirmek pull apart f.
(cezalandırma, azarlama) ağır biçimde like a ton of bricks zf.
Idioms
ağır biçimde azarlanmak get it hot and strong f.
ağır biçimde eleştirilmek take flak f.
ağır biçimde eleştirilmek get the flak f.
ağır biçimde eleştirilmek get a rap over the knuckles f.
ağır biçimde eleştirilmek get it in the neck f.
ağır biçimde eleştirilmek catch it in the neck f.
ağır biçimde eleştirilmek take one's licks f.
ağır biçimde eleştirilmek take a licking f.
ağır biçimde eleştirilmek take the flak f.
ağır biçimde eleştirilmek get flak f.
ağır biçimde eleştirmek shoot down in flames f.
ağır biçimde eleştirmek take someone apart f.
ağır biçimde eleştirmek hack apart f.
ağır biçimde eleştirmek hack something apart f.
ağır biçimde eleştirmek pick to pieces f.
ağır biçimde eleştirmek drag through the mud f.
ağır biçimde eleştirmek pick someone to pieces f.
ağır biçimde şifayı kapmak take one's death of cold f.
ağır biçimde şifayı kapmak catch one's death of cold f.
ağır/yoğun biçimde eleştirilmek take a lot of stick f.
ağır/yoğun biçimde eleştirilmek get a lot of stick f.
ağır/yoğun biçimde eleştirilmek come in for a lot of stick f.
birisini ağır bir biçimde eleştirmek shoot someone down in flames f.
birisini ağır biçimde eleştirmek/azarlamak come down hard on someone f.
birini ağır biçimde uyarmak read the riot act to somebody f.
bir şeyi ağır ve temkinli biçimde yapmak take it slow f.
birisini çok ağır bir biçimde eleştirmek pick someone to pieces f.
birini ciddi/ağır biçimde kesmek cut someone to ribbons f.
birisini çok ağır bir biçimde eleştirmek pull someone to pieces f.
birisini ağır biçimde cezalandırmak nail someone's hide to the wall f.
birisini ağır biçimde cezalandırmak nail someone to a cross f.
birisini ağır biçimde eleştirmek lay a (heavy) trip on someone f.
birisini ağır biçimde eleştirmek lay a heavy trip on someone f.
birini ağır biçimde uyarmak read somebody the riot act f.
birini ağır biçimde eleştirmek beat someone up f.
birisini ağır biçimde eleştirmek lay a trip on someone f.
ağır biçimde eleştirilmek be dragged through the mud f.
ağır biçimde eleştirilip reddedilmek be shot down in flames f.
ağır biçimde şifayı kapmak catch one's death (of a cold) f.
ağır biçimde şifayı kapmak catch your death f.
ağır biçimde şifayı kapmak catch your death (of cold) f.
(birini/bir şeyi) ağır biçimde cezalandırmak/eleştirmek come down (hard) (on someone or something) f.
(bir şey için) ağır biçimde eleştirilmek get (the) flak (for something) f.
(bir şey için) ağır biçimde eleştirilmek take (the) flak (for something) f.
ağır biçimde eleştirilmek get/take flak f.
(bir şey için) ağır biçimde eleştirilmek get/take (the) flak (for something) f.
(birini) ağır biçimde eleştirmek jump all over (one) f.
(birini) ağır biçimde cezalandırmak nail (one) to a cross f.
(birini) ağır biçimde cezalandırmak nail (one) to the wall f.
(birini) ağır biçimde eleştirmek/azarlamak nail (one's) ears back f.
(birini) ağır biçimde cezalandırmak nail (one's) hide to the wall f.
ağır biçimde cezalandırmak nail to a cross f.
(birini/bir şeyi) ağır biçimde eleştirmek shoot (someone or something) down in flames f.
(bir şeyi) ağır ve temkinli biçimde yapmak take (something) slow f.
ağır biçimde eleştirilmek/kınanmak take a drubbing f.
Technical
çok ağır bir biçimde weightily zf.
Military
geniş bir alanı sistematik biçimde ağır hasar vererek bombalamak carpet-bomb f.