Geçmiş

above someone or something

"above someone or something" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Idioms
1	Deyim	above someone or something f.	(birinin veya bir şeyin) yukarısında/üstünde olmak

"above someone or something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	value someone or something above someone or something f.	herkesten üstün tutmak
2	Genel	value someone or something above someone or something f.	her şeyin üstünde tutmak
Phrasals
3	Öbek Fiiller	set someone or something above someone or something f.	birini/bir şeyi birinin veya bir şeyin tam yukarısına koymak
4	Öbek Fiiller	set someone or something above someone or something f.	birini/bir şeyi birinin veya bir şeyin tam yukarısına yerleştirmek
5	Öbek Fiiller	set someone or something above someone or something f.	birine veya bir şeye birinden veya bir şeyden daha çok değer/önem vermek
6	Öbek Fiiller	set someone or something above someone or something f.	birini veya bir şeyi birinden veya bir şeyden daha üstün/yukarıda tutmak
7	Öbek Fiiller	set someone or something above someone or something f.	birini veya bir şeyi birinin veya bir şeyin üstünde tutmak
8	Öbek Fiiller	prize (someone or something) above (someone or something else) f.	(birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden) üstün tutmak
9	Öbek Fiiller	prize (someone or something) above (someone or something else) f.	(birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden) üstüne çıkarmak
10	Öbek Fiiller	prize (someone or something) above (someone or something else) f.	(birine ya da bir şeye başka birinden ya da bir şeyden) daha değer vermek
11	Öbek Fiiller	prize (someone or something) above (someone or something else) f.	(birini ya da bir şeyi) kayırmak
12	Öbek Fiiller	prize someone or something above someone or something f.	birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstün tutmak
13	Öbek Fiiller	prize someone or something above someone or something f.	birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak
14	Öbek Fiiller	prize someone or something above someone or something f.	birine ya da bir şeye başka birinden ya da bir şeyden daha değer vermek
15	Öbek Fiiller	prize someone or something above someone or something f.	birini ya da bir şeyi kayırmak
16	Öbek Fiiller	put (someone or something) above (someone or something) f.	(birini ya da bir şeyi başka birinin ya da bir şeyin) üstüne yerleştirmek
17	Öbek Fiiller	put (someone or something) above (someone or something) f.	birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstün tutmak
18	Öbek Fiiller	put (someone or something) above (someone or something) f.	birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak
19	Öbek Fiiller	put (someone or something) above (someone or something) f.	birine ya da bir şeye başka birinden ya da bir şeyden daha değer vermek
20	Öbek Fiiller	put (someone or something) above (someone or something) f.	birini ya da bir şeyi kayırmak
21	Öbek Fiiller	put someone or something above someone or something f.	birini ya da bir şeyi başka birinin ya da bir şeyin üstüne yerleştirmek
22	Öbek Fiiller	put someone or something above someone or something f.	birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstün tutmak
23	Öbek Fiiller	put someone or something above someone or something f.	birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak
24	Öbek Fiiller	put someone or something above someone or something f.	birine ya da bir şeye başka birinden ya da bir şeyden daha değer vermek
25	Öbek Fiiller	put someone or something above someone or something f.	birini ya da bir şeyi kayırmak
26	Öbek Fiiller	rank above (someone or something) f.	(birisinden ya da bir şeyden) mevkice üstte olmak
27	Öbek Fiiller	rank above (someone or something) f.	(birisinden ya da bir şeyden) rütbece üstün olmak
28	Öbek Fiiller	rank above (someone or something) f.	(birisinden, bir gruptan ya da bir şeyden) daha değerli ya da önemli kabul edilmek
29	Öbek Fiiller	rank above (someone or something) f.	(birisine ya da bir şeye kıyasla) daha önemli görülmek
30	Öbek Fiiller	rank above (someone or something) f.	(birisini, bir grubu ya da bir şeyi) daha değerli görmek
31	Öbek Fiiller	rank above (someone or something) f.	(birisini, bir grubu ya da bir şeyi) daha önemli saymak
32	Öbek Fiiller	live above (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üst katında/üzerinde yaşamak
33	Öbek Fiiller	live above (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üst katında/üzerinde oturmak
34	Öbek Fiiller	place (someone or something) above (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üzerinde konumlandırmak
35	Öbek Fiiller	place (someone or something) above (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne/yükseğine koymak
36	Öbek Fiiller	place (someone or something) above (someone or something) f.	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla önem vermek
37	Öbek Fiiller	place (someone or something) above (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) önce getirmek
38	Öbek Fiiller	place (someone or something) above (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstünde tutmak
39	Öbek Fiiller	place (someone or something) above (someone or something) f.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) öncelikli tutmak
40	Öbek Fiiller	rate above (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üzerinde değerlendirilmek
41	Öbek Fiiller	rate above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) daha önemli/değerli sayılmak/görülmek
42	Öbek Fiiller	rate above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) daha önemli/değerli olarak değerlendirilmek
43	Öbek Fiiller	rate above (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üzerinde değerlendirmek
44	Öbek Fiiller	rate above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) daha önemli/değerli saymak/görmek
45	Öbek Fiiller	rate above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) daha önemli/değerli olarak değerlendirmek
46	Öbek Fiiller	tower above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) çok daha uzun olmak
47	Öbek Fiiller	value (someone or something) above (someone or something else) f.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstünde tutmak
48	Öbek Fiiller	value (someone or something) above (someone or something else) f.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) üstün tutmak
Idioms
49	Deyim	go above (someone or something) f.	(birinin ya da bir şeyin) üstünden geçmek
50	Deyim	go above (someone or something) f.	(birinin ya da bir şeyin) üstünden aşırmak
51	Deyim	go above (someone or something) f.	doğrudan (birisi ya da bir şey) ile uğraşmak yerine üslerine yönelmek
52	Deyim	go above (someone or something) f.	üs merciye başvurmak
53	Deyim	go above someone or something f.	birinin ya da bir şeyin üstünden geçmek
54	Deyim	go above someone or something f.	birinin ya da bir şeyin üstünden aşırmak
55	Deyim	stand head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) daha iyi olmak
56	Deyim	stand head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) fersah fersah önde olmak
57	Deyim	stand head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) kat kat önde olmak
58	Deyim	stand head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) çok üstün olmak
59	Deyim	stand head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak
60	Deyim	stay head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak
61	Deyim	stay head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) kat be kat daha iyi olmak
62	Deyim	stay head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) çok daha üstün olmak
63	Deyim	tower head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) çok daha uzun olmak
64	Deyim	tower head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) çok daha üstün olmak
65	Deyim	tower head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) çok daha iyi olmak
66	Deyim	tower head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) çok daha etkileyici olmak
67	Deyim	tower head and shoulders above (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) çok daha önemli olmak
68	Deyim	notch above (someone or something) zf.	bir adım önde
69	Deyim	notch above (someone or something) zf.	bir gömlek daha iyi
70	Deyim	notch above (someone or something) zf.	bir kademe daha iyi
71	Deyim	a cut above someone or something expr.	bir gömlek üstün
72	Deyim	a cut above someone or something expr.	birinden/bir şeyden bir derece daha iyi
73	Deyim	head and shoulders above someone or something expr.	birinin/bir şeyin çok üstünde
74	Deyim	head and shoulders above someone or something expr.	birinden/bir şeyden epeyce üstün
75	Deyim	head and shoulders above someone or something expr.	birinden/bir şeyden kat kat üstün
76	Deyim	head and shoulders above someone or something expr.	birinden/bir şeyden çok daha iyi
77	Deyim	head and shoulders above someone or something expr.	birinden/bir şeyden kat be kat daha iyi