İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | act out f. | dışa vurmak |
Genel | act out f. | sahnelemek |
Genel | act out f. | ifade etmek |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | act out f. | haylazlık/yaramazlık yapmak |
Öbek Fiiller | act out f. | arıza çıkarmak |
Öbek Fiiller | act out f. | sorun çıkarmak |
Öbek Fiiller | act out f. | rol yapmak/canlandırmak |
Öbek Fiiller | act out f. | oynamak (rol) |
Öbek Fiiller | act out f. | numara yapmak |
Öbek Fiiller | act out f. | taklit yapmak |
Öbek Fiiller | act out f. | dışa vurmak (olumsuz hisleri) |
Öbek Fiiller | act out f. | davranışlarıyla göstermek |
Öbek Fiiller | act out f. | mimiklerle ortaya koymak |
Öbek Fiiller | act out f. | (rol) canlandırmak |
Idioms | ||
Deyim | act out f. | haylazlık yapmak |
Deyim | act out f. | yaramazlık yapmak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | act something out f. | bir rolü canlandırmak | ||
Öbek Fiiller | act something out f. | dışa vurmak/eyleme dökmek (olumsuz hisleri) | ||
Öbek Fiiller | act something out f. | davranışlarıyla göstermek/mimiklerle ortaya koymak | ||
Öbek Fiiller | act it out f. | canlandırmak | ||
Idioms | ||||
Deyim | couldn't act one's way out of a paper bag f. | kendine hayrı olmamak | ||
Deyim | couldn't act one's way out of a paper bag f. | kendine hayrı dokunmamak | ||
Deyim | act out of concern for someone f. | (birinin) iyiliğini düşünmek | ||
Deyim | couldn't act (one's) way out of a paper bag f. | kötü oyun çıkarmak | ||
Deyim | couldn't act (one's) way out of a paper bag f. | kötü oyuncu olmak | ||
Deyim | couldn't act (one's) way out of a paper bag f. | kötü rol yapmak | ||
Deyim | couldn't act (one's) way out of a wet paper bag f. | kötü oyun çıkarmak | ||
Deyim | couldn't act (one's) way out of a wet paper bag f. | kötü oyuncu olmak | ||
Deyim | couldn't act (one's) way out of a wet paper bag f. | kötü rol yapmak |