aim - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

aim

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"aim" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 43 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
aim i. amaç
aim i. hedef
aim i. emel
aim i. gaye
aim f. amaçlamak
aim f. hedeflemek
aim f. nişan almak
General
aim i. erek
aim i. murat
aim i. nişan alma
aim i. meram
aim i. hedefleme
aim i. güdek
aim i. niyet
aim i. uğur
aim i. ideal
aim i. maksat
aim i. amaç
aim i. nişan
aim i. hedef
aim i. nişancılık
aim f. doğrultmak
aim f. kastetmek
aim f. yöneltmek
aim f. vurmaya çalışmak
aim f. niyet etmek
aim f. hedef almak
aim f. hedefe doğru çevirmek
Trade/Economic
aim i. amaç
aim f. amaçlamak
aim f. nişan almak
aim f. yöneltmek
Politics
aim i. amaç
aim i. hedef
Technical
aim i. gaye
Linguistics
aim i. amaç
Hunting
aim i. nişan
aim f. nişan almak
aim f. nişan almak
aim f. silahı hedefe odaklamak
Sport
aim f. amaçlamak
Modern Slang
aim i. internet üzerinden anlık mesajlaşma sağlayan bir program
aim f. aim programını kullanarak birine mesaj göndermek

"aim" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 174 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
aim at f. hedeflemek
General
educational aim i. eğitim amacı
aim dot steering i. hedef nokta yönlendirici
lack of aim i. ereksizlik
lack of aim i. gayesizlik
specific aim i. belirli maksat
primary aim i. temel amaç
main aim i. temel amaç
chief aim i. temel amaç
social aim i. sosyal amaç
a lofty aim i. ulvi bir amaç
the aim of the project i. projenin amacı
specific aim i. belirli amaç
war aim i. savaş amacı
single aim i. tek hedef
career aim i. kariyer hedefi
ultimate aim i. nihai amaç
political aim i. politik amaç
political aim i. siyasi amaç
aim at f. hedef almak
aim at f. niyet etmek
take aim at f. nişan almak
aim at f. nişan almak
aim at its objective f. hedefine yönelmek
take aim f. nişan almak
aim at f. doğrultmak (silahı)
aim at f. fırlatmak (bir şeyi bir yere)
take aim at f. hedeflemek
aim to f. niyetinde olmak
take aim at f. hedef almak
aim at f. amaçlamak
aim at f. kastetmek
reach one's aim f. amaç gerçekleştirmek
realize an aim f. amaç gerçekleştirmek
attain one's aim f. amacına ulaşmak
take aim at f. nişanlamak
have an aim f. amaca sahip olmak
aim a gun towards f. üzerine silah doğrultmak
go beyond one's aim f. amacını aşmak
deviate from the aim f. amacından sapmak
aim at the target f. hedefe nişan almak
have aim f. amaç taşımak
achieve the aim f. hedefe ulaşmak
aim something f. bir şeyi amaçlamak
have the aim of f. amacında olmak
reach the stated/specified aim/target/goal f. belirtilen hedefe ulaşmak
aim a weapon f. silah yöneltmek
aim a weapon f. silahı bir şahsa yöneltmek
aim at f. nişanlamak
aim at f. hedef seçmek
attain an aim f. gayeye ulaşmak
attain an aim f. amaca varmak
aim for f. belirli bir amaca yönelik yoğun çaba göstermek
aim for f. hedeflemek
aim to f. amacında olmak
aim to f. gayesinde olmak
have the aim of f. gayesinde olmak
aim a gun at someone f. birisine silah doğrultmak
aim a gun at someone f. birisine nişan almak
aim one's attention toward something f. dikkatini bir şeye vermek
take aim f. birine dikkatini vermek
take aim f. eleştiri oklarını yönlendirmek
take aim f. nişan almak
cry aim f. (ok atacak kişiyi) cesaretlendirmek için bağırmak
aim to do f. yapmak niyetinde olmak
aim to do f. yapmak amacında olmak
aim to do f. yapmayı amaçlamak
aim to do f. yapmak gayesinde olmak
aim to do f. yapmayı planlamak
aim to do f. yapmak istemek
aim to do f. yapmak niyetinde olmak
aim to do f. yapmak amacında olmak
aim to do f. yapmayı amaçlamak
aim to do f. yapmak gayesinde olmak
aim to do f. yapmayı planlamak
aim to do f. yapmak istemek
having the aim of s. amacını taşıyan
with the aim of ed. maksadıyla
with the aim of ed. niyetiyle
with the aim of ed. amacıyla
Phrasals
take aim at something f. bir şeye odaklanmak
take aim at f. bir şeye nişan almak
aim for f. nişan almak
aim for something f. bir şeyi hedeflemek
aim for something f. bir şey için çabalamak/uğraşmak
aim for something f. bir şeye gayret etmek
aim for something f. bir şey için yoğun çaba göstermek
aim for something f. bir şeyi amaçlamak
aim at something f. bir şeyi hedeflemek
aim at something f. bir şey için çabalamak/uğraşmak
aim at something f. bir şeye gayret etmek
aim at something f. bir şey için yoğun çaba göstermek
aim at something f. bir şeyi amaçlamak
aim something at someone or something f. birine/bir şeye bir şey doğrultmak
aim something at someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye yöneltmek
aim something at someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye nişan almak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) nişan almak
aim at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) hedef almak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğrultmak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) yöneltmek
aim at (something) f. (bir şeyi) hedeflemek
aim at (something) f. (bir şey) niyetinde olmak
aim to (do something) f. (bir şey yapmak) niyetinde olmak
aim to (do something) f. (bir şey yapmayı) amaçlamak
aim to (do something) f. (bir şey yapmak) gayesinde olmak
aim to (do something) f. (bir şey yapmayı) planlamak
aim to (do something) f. (bir şey yapmak) istemek
aim for something f. bir şeyi hedeflemek
aim for something f. bir şey için çabalamak/uğraşmak
aim for something f. bir şeye gayret etmek
aim for something f. bir şey için yoğun çaba göstermek
aim for something f. bir şeyi amaçlamak
aim at something f. bir şeyi hedeflemek
aim at something f. bir şey için çabalamak/uğraşmak
aim at something f. bir şeye gayret etmek
aim at something f. bir şey için yoğun çaba göstermek
aim at something f. bir şeyi amaçlamak
aim something at someone or something f. birine/bir şeye bir şey doğrultmak
aim something at someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye yöneltmek
aim something at someone or something f. bir şeyi birine/bir şeye nişan almak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) nişan almak
aim at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) hedef almak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğrultmak
aim at (someone or something) f. (birine/bir şeye) yöneltmek
aim at (something) f. (bir şeyi) hedeflemek
aim at (something) f. (bir şey) niyetinde olmak
aim to (do something) f. (bir şey yapmak) niyetinde olmak
aim to (do something) f. (bir şey yapmayı) amaçlamak
aim to (do something) f. (bir şey yapmak) gayesinde olmak
aim to (do something) f. (bir şey yapmayı) planlamak
aim to (do something) f. (bir şey yapmak) istemek
Phrases
the aim here is expr. buradaki amaç
Colloquial
have very good aim f. çok iyi nişan almak
aim for one’s heart f. kalbine nişan almak
aim high expr. hedeflerinizi yüksek tutun
aim for the stars! expr. hedeflerini yüksek tut!
ready-aim-fire expr. hazır nişan al ateş
Idioms
aim below the belt f. bel altı vurmak
aim for the sky f. hedef büyütmek
aim for the sky f. hedefi yüksek tutmak
aim for the sky f. hedeflerini yüksek tutmak
assume someone's aim contrastly while its other way declared f. niyet okumak
aim for the top f. zirveye oynamak
aim below the belt f. yumuşak karnına vurmak
take aim (at someone, something, or an animal) f. (birine/bir şeye/bir hayvana) nişan almak
take aim (at someone, something, or an animal) f. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) hedef almak
take aim (at someone, something, or an animal) f. (birine/bir şeye/bir hayvana) nişan almak
take aim (at someone, something, or an animal) f. (birini/bir şeyi/bir hayvanı) hedef almak
we aim to please expr. işimiz bu! (görevimiz sizi mutlu etmek)
aim for the stars expr. kendini sınırlama
aim for the stars expr. sınırlarını aş
aim for the stars expr. kendini sınırlama
aim for the stars expr. sınırlarını aş
Speaking
my aim is not to complain expr. amacım şikayet etmek değil
what is the aim of the study? expr. çalışmanın amacı nedir?
what's your aim in life? expr. hayattaki amacın ne?
I aim to be an internal medicine specialist in my career expr. kariyerimde iç hastalıkları uzmanı olmayı hedefliyorum
Trade/Economic
alternative investment market (aim) i. küçük şirketlerin sermaye artırmasına olanak sağlayan londra menkul kıymetler borsası
Law
establish an organization with the aim of committing criminal acts f. cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak
Politics
general aim i. genel hedef
Technical
aim-inhibition i. hedef ketlemesi
Automotive
headlight vertical aim control i. far düşey yön eğim kontrolü
headlight aim adjusting screws i. far ayar vidaları
Railway
covered wagon with end door aim i. kapılı kapalı vagon
Medical
aim of request for consultation i. konsültasyon isteme amacı
Psychology
aim-inhibition i. amaç ketlemesi
aim transference i. hedef aktarımı
instinctual aim i. içgüdüsel hedef
partial aim i. kısmi amaç
Education
the aim of this study i. bu araştırmanın hedefi
the aim of this study i. bu araştırmanın amacı
Military
course aim i. kurs hedefi
point of aim i. nişan noktası
Hunting
point of aim i. nişan noktası