akıntıya karşı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

akıntıya karşı



"akıntıya karşı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
akıntıya karşı up stream zf.
akıntıya karşı upriver zf.
akıntıya karşı upstream zf.
Idioms
akıntıya karşı against the stream expr.
akıntıya karşı against the current expr.
akıntıya karşı against the current expr.
Marine Biology
akıntıya karşı upstream i.

"akıntıya karşı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

Türkçe İngilizce
General
akıntıya karşı ilerlemek stem the current f.
akıntıya karşı kürek çekmek row against the tide f.
Phrasals
(akıntıya, gelgite, bir güce) karşı yüzmek swim into (something) f.
Proverb
akıntıya karşı kürek çekmenin/yüzmeye çalışmanın faydası yok it's ill striving against the stream
Colloquial
akıntıya karşı kürek çekme a waste of energy i.
Idioms
akıntıya karşı kulaç atma spitting in the wind i.
akıntıya karşı yüzme spitting in the wind i.
akıntıya karşı kulaç atma spitting into the wind i.
akıntıya karşı yüzme spitting into the wind i.
akıntıya karşı kulaç atmak be spitting into the wind f.
akıntıya karşı kulaç atmak be spitting in the wind f.
akıntıya karşı kulaç atmak be pissing in the wind f.
akıntıya karşı kulaç atmak be pissing into the wind f.
akıntıya karşı küre çekmek swim against the current f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang one's head against a (brick) wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek beat one's head against a brick wall f.
akıntıya karşı yüzmek swim against the current f.
akıntıya karşı yüzmek be spitting in the wind f.
akıntıya karşı yüzmek be pissing in the wind f.
akıntıya karşı yüzmek be pissing into the wind f.
akıntıya karşı yüzmek be spitting into the wind f.
akıntıya kapılıp gitmek/akıntıya karşı kürek çekmek go with/against the stream f.
akıntıya kapılıp gitmek/akıntıya karşı kürek çekmek swim with/against the stream f.
akıntıya karşı kürek çekmek cast stones against the wind f.
akıntıya karşı yüzmek swim against the stream f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang your head against a brick wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek knock your head against a brick wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang (one's) head against a wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang (one's) head into a brick wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang your head against a brick wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek be banging your head against a brick wall [uk] f.
akıntıya karşı kürek çekmek be banging your head against a wall [us] f.
akıntıya karşı kürek çekmek beat (one's) head against a stone wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek beat (one's) head against a wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek beat (one's) head against the wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek beat one's head against the wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang one's head against a brick wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek knock head against a brick wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek sail against the wind f.
akıntıya karşı kulaç atmak spit into the wind f.
akıntıya karşı yüzmek spit into the wind f.
akıntıya karşı kulaç atmak spit in the wind f.
akıntıya karşı yüzmek spit in the wind f.
akıntıya karşı yüzmek swim upstream f.
akıntıya karşı/akıntı yönünde against the stream expr.
akıntıya karşı/akıntı yönünde with the stream expr.
akıntıya karşı/akıntı yönünde against the stream expr.
akıntıya karşı/akıntı yönünde with the stream expr.
akıntıya karşı kürek çekmek gibi like trying to swim upstream expr.
Construction
üst ucu kıyıya vurana kadar akıntıya karşı giden kütüklerden oluşan yığın wing i.
Marine
mavnaları akıntıya karşı iten uzun tekne kancası poy i.
ters rüzgara/akıntıya karşı yelken açmak beat up f.
akıntıya karşı gitmek beat f.
Marine Biology
akıntıya karşı yüzen (göç eden balık) contranatant s.
Geography
yüksek arazi nehirlerini kıyı ovalarına ulaşmadan önce birleştirerek akıntıya karşı seyrin limitini belirleyen sınır fall line i.
Geology
hızlı akan akıntıya karşı dik eğim oluşturan kum tepesi antidune i.
Slang
akıntıya karşı kulaç atmak piss into the wind f.
akıntıya karşı yüzmek piss into the wind f.
akıntıya karşı kulaç atmak piss in the wind f.
akıntıya karşı yüzmek piss in the wind f.