|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
çayla yenen akşam yemeği |
high tea i.
|
|
2 |
Genel |
akşam yemeği zamanı |
suppertime i.
|
|
3 |
Genel |
akşam yemeği vakti |
suppertime i.
|
|
4 |
Genel |
büyük bir akşam yemeği |
a big dinner again i.
|
|
5 |
Genel |
akşam yemeği servisi |
dinner service i.
|
|
6 |
Genel |
mum ışığında akşam yemeği |
candlelit dinner i.
|
|
7 |
Genel |
belli günlerde ve saatler arasında (müşterilere yönelik) ucuz/indirimli akşam yemeği |
early bird dinner i.
|
|
8 |
Genel |
mum ışığında akşam yemeği |
candlelight dinner i.
|
|
9 |
Genel |
(avustralya/yeni zelanda) ana akşam yemeği |
tea i.
|
|
10 |
Genel |
akşam yemeği vakti |
high tea i.
|
|
11 |
Genel |
akşam yemeği yenen yer |
dining area i.
|
|
12 |
Genel |
akşam yemeği davetinde masanın sonunda oturan yardımcı |
croupier i.
|
|
13 |
Genel |
son akşam yemeği'nin gerçekleştiği oda |
coenacle i.
|
|
14 |
Genel |
akşam yemeği daveti |
supper i.
|
|
15 |
Genel |
akşam yemeği yemek |
eat dinner f.
|
|
16 |
Genel |
akşam yemeği vermek |
dine f.
|
|
|
17 |
Genel |
akşam yemeği yemek |
have dinner f.
|
|
18 |
Genel |
akşam yemeği yemek |
have supper f.
|
|
19 |
Genel |
hazırlamak (kahvaltı/öğle yemeği/akşam yemeği) |
fix f.
|
|
20 |
Genel |
akşam yemeği yemek |
dine f.
|
|
21 |
Genel |
beraber akşam yemeği yemek |
have dinner together f.
|
|
22 |
Genel |
akşam yemeği yapmak |
make dinner f.
|
|
23 |
Genel |
akşam yemeği vermek |
give a dinner f.
|
|
24 |
Genel |
akşam yemeği için bir şeyler yapmak |
make something for dinner f.
|
|
25 |
Genel |
akşam yemeği daveti vermek |
have people round for dinner f.
|
|
26 |
Genel |
akşam yemeği yemek |
sup f.
|
|
27 |
Genel |
akşam yemeği olarak hazırlamak |
sup f.
|
|
28 |
Genel |
akşam yemeği servis etmek |
sup f.
|
|
29 |
Genel |
akşam yemeği ikram etmek |
sup f.
|
|
30 |
Genel |
akşam yemeği düzenlemek |
supper f.
|
|
31 |
Genel |
akşam yemeği vermek |
supper f.
|
|
32 |
Genel |
akşam yemeği yemek |
supper f.
|
|
33 |
Genel |
akşam yemeği ile yatma vakti arasında gerçekleşen |
aftersupper s.
|
|
34 |
Genel |
akşam yemeği ile ilişkili |
dinnerly s.
|
|
35 |
Genel |
akşam yemeği öncesine ait veya ilgili |
predinner s.
|
|
36 |
Genel |
tadı akşam yemeği öncesinde çıkan |
predinner s.
|
|
|
37 |
Genel |
akşam yemeği öncesi keyif alınan |
predinner s.
|
|
38 |
Genel |
akşam yemeği öncesi |
preprandial s.
|
|
39 |
Genel |
akşam yemeği öncesine ait |
preprandial s.
|
|
40 |
Genel |
akşam yemeği öncesi ile ilgili |
preprandial s.
|
|
41 |
Genel |
akşam yemeği öncesine uygun |
preprandial s.
|
|
42 |
Genel |
akşam yemeği sırasında |
over dinner zf.
|
|
43 |
Genel |
akşam yemeği sırasında |
during dinner zf.
|
|
44 |
Genel |
akşam yemeği nefisti |
the dinner was delicious expr.
|
|
Proverb |
|
45 |
Atasözü |
ümit iyi bir kahvaltıdır ama iyi bir akşam yemeği değildir |
hope is a good breakfast but a bad supper
|
|
Colloquial |
|
46 |
Konuşma Dili |
yemek/akşam yemeği zamanı |
bean time i.
|
|
47 |
Konuşma Dili |
akşam yemeği neredeyse hazır |
dinner's almost ready i.
|
|
48 |
Konuşma Dili |
her davetlinin bir yemek getirerek tüm davetlilerle paylaştığı toplu akşam yemeği |
kensington [dialect] i.
|
|
49 |
Konuşma Dili |
akşam yemeği hazır sayılır |
dinner's almost ready expr.
|
|
Idioms |
|
50 |
Deyim |
akşam yemeği yemeden gitmek |
dine with duke humphrey f.
|
|
51 |
Deyim |
biriyle akşam yemeği yemek |
put one's legs under some one's mahogany f.
|
|
52 |
Deyim |
kahvaltı/öğle yemeği/akşam yemeği için bir şeyler hazırlamak |
fix (something) for breakfast/lunch/dinner f.
|
|
53 |
Deyim |
kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği için (bir şeyler) yapmak/ayarlamak |
fix (something) for breakfast, lunch, dinner f.
|
|
54 |
Deyim |
kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği için (bir şeyler) hazırlamak |
fix (something) for breakfast, lunch, dinner f.
|
|
55 |
Deyim |
kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği için (bir şeyler) yapıvermek |
fix (something) for breakfast, lunch, dinner f.
|
|
56 |
Deyim |
akşam yemeği için bir hayvan vurmak |
shoot one’s supper f.
|
|
57 |
Deyim |
akşam yemeği için bir hayvan avlamak |
shoot one’s supper f.
|
|
58 |
Deyim |
akşam yemeği yemek |
sit at table f.
|
|
Speaking |
|
59 |
Konuşma |
akşam yemeği için bir şeyler yap |
make something for dinner expr.
|
|
60 |
Konuşma |
akşam yemeği için ne hazırlıyorsun? |
what are you fixing for dinner? expr.
|
|
61 |
Konuşma |
akşam yemeği için ne hazırlıyorsun? |
what are you making for dinner? expr.
|
|
62 |
Konuşma |
akşam yemeği için ne yapıyorsun? |
what are you making for dinner? expr.
|
|
63 |
Konuşma |
akşam yemeği için ne yapıyorsun? |
what are you fixing for dinner? expr.
|
|
64 |
Konuşma |
akşam yemeği için planınız var mı? |
do you have any plans for dinner? expr.
|
|
65 |
Konuşma |
akşam yemeği ister misin? |
do you want dinner? expr.
|
|
66 |
Konuşma |
akşam yemeği yiyiyoruz |
we are having dinner expr.
|
|
67 |
Konuşma |
sana bir akşam yemeği ısmarlarım |
I´ll stand you a dinner expr.
|
|
Tourism |
|
68 |
Turizm |
açık büfe akşam yemeği |
buffet dinner i.
|
|
Computer |
|
69 |
Bilgisayar |
akşam yemeği partisi |
dinner party i.
|
|
Gastronomy |
|
70 |
Mutfak |
hafif akşam yemeği |
cream tea i.
|
|
71 |
Mutfak |
öğle ile akşam yemeği arasında yenen atıştırma |
dunch i.
|
|
72 |
Mutfak |
akşam yemeği sonrası kahve ile alınan bir çeşit likör |
pousse-café i.
|
|
73 |
Mutfak |
balıklı akşam yemeği |
fish fry i.
|
|
74 |
Mutfak |
deniz ürünlerinden oluşan akşam yemeği |
shore dinner i.
|
|
History |
|
75 |
Tarih |
(antik yunan'da) kurban kesildikten sonra rahip ile akşam yemeği yiyen yardımcı grubu |
parasite i.
|
|
Religious |
|
76 |
Dini |
isa mesih'in yakalanmasından bir gün önce 'son akşam yemeği'ni yediği oda |
cenacle i.
|
|
|
77 |
Dini |
son akşam yemeği masası |
chancel table i.
|
|
78 |
Dini |
isa mesih'in son akşam yemeği ile ölümü arasında çektiği ıstıraplar |
the passion i.
|
|
79 |
Dini |
son akşam yemeği |
the last supper (il cenacolo/l'ultima cena) i.
|
|
80 |
Dini |
son akşam yemeği'ni ekmek ve şarapla anma |
sacrament of the eucharist i.
|
|
81 |
Dini |
son akşam yemeği |
lords supper i.
|
|
Mythology |
|
82 |
Mitoloji |
isa'nın son akşam yemeği'nde şarap içtiğine inanılan kadeh |
grayle i.
|
|
Archaic |
|
83 |
Eski Kullanım |
akşam yemeği vakti |
pudding time i.
|
|
British Slang |
|
84 |
İngiliz Argosu |
akşam yemeği (küçük çocuklar söyler) |
din-dins i.
|
|