dine - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dine

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"dine" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 13 sonuç

İngilizce Türkçe
General
dine i. akşam yemeği
dine i. ziyafet
dine f. günün esas yemeğini yemek
dine f. yemeğe davet etmek
dine f. akşam yemeği yemek
dine f. yemek yemek
dine f. yemek vermek
dine f. ziyafet vermek
dine f. akşam yemeği vermek
dine f. akşam yemeğini yemek
dine f. ağırlamak
Social Sciences
dine i. arizona, new mexico ve güneydoğu utah bölgelerinde yaşayan bir kızılderili kabilesi
Linguistics
dine i. arizona, new mexico ve güneydoğu utah bölgelerinde yaşayan bir kızılderili kabilesinin konuştuğu dil

"dine" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

İngilizce Türkçe
General
wine and dine f. yedirip içirmek
dine in f. içeride yemek yemek
dine out f. dışarda yemek yemek
wine and dine somebody f. ağırlamak
dine out f. dışarıda yemek yemek
dine out f. akşam yemeğini dışarıda yemek
wine and dine f. yiyip içmek
wine and dine f. -e ziyafet vermek
dine out f. dışarıda yemek
dine and dash f. yemek yiyip tüymek
wine and dine f. ziyafet çekmek
wine and dine f. birini güzel bir yemekle eğlendirmek
Phrasals
dine on something f. bir şeyler yemek
dine out f. dışarıda yemek
dine in f. evde yemek
dine off (something) f. (bir şeyi) birkaç öğün yemek
dine at f. -de yemek
dine at f. -de yemek yemek
dine off f. (bir şeyi) birkaç öğün yemek
dine on f. (bir şeyler) yemek
dine out on f. eğlenceli/ilginç hikayelerle arkadaşlarını eğlendirmek
dine out on f. bir hikayenin/ilginç bir bilginin ekmeğini yemek
dine out on something f. eğlenceli hikayeleri sayesinde bir yemeğe/buluşmaya davet edilmek
dine out on something f. bir hikayenin/ilginç bir bilginin ekmeğini yemek
dine out on something f. eğlenceli/ilginç hikayelerle yemekte arkadaşlarını eğlendirmek
Colloquial
dine out on f. bir yemeğe davet edilmek
dine at some place f. bir yerde yemek
wine and dine f. yedirip içirmek
Idioms
dine with duke humphrey f. akşam yemeği yemeden gitmek
dine out on f. bir bilgi karşılığında yemek ısmarlatmak
wine and dine somebody f. yiyip içirmek
wine and dine somebody f. yedirip içirmek
dine with the devil f. şeytanla masaya oturmak
dine with the devil f. şeytanla aynı masaya oturmak
dine with the devil f. şeytanla sofraya oturmak
dine with the devil f. şeytanın sofrasına oturmak
dine with the devil f. şeytanca işlere/kişilere bulaşmak
dine with the devil f. şeytana uymak
dine with the devil f. ahlaksızca işlere/kişilere bulaşmak
dine with the devil f. ahlaksız kişilerle işbirliği yapmak
dine with the devil f. şeytanla işbirliği yapmak
dine with the devil f. şeytanla iş yapmak
dine with the devil f. ahlaksız kişilerle iş yapmak
dine with the devil f. ahlaksız kişilere uymak
Law
dine and dash f. yemek yemek ve parasını ödememek
dine and dash f. yemek yiyip parasını ödememek
Medical
papa veral dine i. papaveraldin