Geçmiş

anlamlı

"anlamlı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	anlamlı	significant s.
2	Yaygın Kullanım	anlamlı	meaningful s.
General
3	Genel	anlamlı	meaningful s.
4	Genel	anlamlı	soulful s.
5	Genel	anlamlı	pointed s.
6	Genel	anlamlı	deep s.
7	Genel	anlamlı	pregnant s.
8	Genel	anlamlı	purposeful s.
9	Genel	anlamlı	suggestive s.
10	Genel	anlamlı	expressive s.
11	Genel	anlamlı	significative s.
12	Genel	anlamlı	meaning s.
13	Genel	anlamlı	substantive s.
14	Genel	anlamlı	eloquent s.
15	Genel	anlamlı	copious s.
16	Genel	anlamlı	significantly s.
17	Genel	anlamlı	real s.
18	Genel	anlamlı	vocal s.
19	Genel	anlamlı	lively s.
20	Genel	anlamlı	lucid s.
21	Genel	anlamlı	revealing s.
22	Genel	anlamlı	goal-directed s.
23	Genel	anlamlı	denotative s.
Medical
24	Medikal	anlamlı	significant s.
Food Engineering
25	Gıda	anlamlı	significant s.
Linguistics
26	Dilbilim	anlamlı	significant s.
27	Dilbilim	anlamlı	meaningful s.
Archaic
28	Eski Kullanım	anlamlı	senseful s.

"anlamlı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 246 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	karşıt anlamlı sözcük	antonym i.
2	Genel	zıt anlamlı sözcük	antonym i.
3	Genel	en anlamlı bit	most significant bit i.
4	Genel	zıt anlamlı kelime	antonym i.
5	Genel	anlamlı web	semantic web i.
6	Genel	karşıt anlamlı sözcük	converse i.
7	Genel	resimler aracılığıyla yaratılan anlamlı işaret veya simge	pictogram i.
8	Genel	dar anlamlı bir sözcüğün geniş anlamda kullanılması	synecdoche i.
9	Genel	iki anlamlı söz	double entendre i.
10	Genel	karşıt anlamlı kelime	opposite word i.
11	Genel	anlamlı söz	pointer i.
12	Genel	anlamlı bakış	regard i.
13	Genel	karşıt anlamlı	antonym i.
14	Genel	birkaç sözcükten oluşan anlamlı birim	phrase i.
15	Genel	istatistiksel olarak anlamlı fark	statistically significant difference i.
16	Genel	anlamlı değişiklik	significant change i.
17	Genel	anlamlı azalma	significant decrease i.
18	Genel	iki anlamlı bir kelime yüzünden kolaylıkla yanlış anlaşılan bir cümle	garden path sentence i.
19	Genel	anlamlı bir bütün	a meaningful whole i.
20	Genel	eş anlamlı kelimeler sözlüğü	dictionary of synonyms i.
21	Genel	eş anlamlı kelimeler sözlüğü	synonymicon i.
22	Genel	iki anlamlı ifade	amphibology i.
23	Genel	iki anlamlı ifade	amphiboly i.
24	Genel	tüm tarafların anlamlı bir şekilde bir şeyler katılabileceği kapsayıcı, çok taraflı bir sistem	panarchy i.
25	Genel	derin ve anlamlı düşünceler	reflections i.
26	Genel	üzerinde düşünülmüş anlamlı ifade	reflex [obsolete] i.
27	Genel	anlamlı ve kısa ifade	laconicism i.
28	Genel	anlamlı ve kısa ifade	laconism i.
29	Genel	anlamlı ifade	atticism i.
30	Genel	yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay	epilog i.
31	Genel	yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay	epilogue i.
32	Genel	anlamlı bakış	eye i.
33	Genel	eş anlamlı sözcük	synonym i.
34	Genel	gizli anlamlı sembol	hieroglyph i.
35	Genel	gizli anlamlı resim	hieroglyph i.
36	Genel	daha anlamlı şey	more i.
37	Genel	anlamlı olma	rhyme or reason i.
38	Genel	anlamlı ifade	one-liner i.
39	Genel	iki anlamlı konuşma	dilogy i.
40	Genel	anlamlı jestler	dumbshow i.
41	Genel	zıt anlamlı sözcük	counterterm i.
42	Genel	bir şey için aynı anda birden fazla isim/eş anlamlı sözcük kullanılması	poecilonymy i.
43	Genel	eş anlamlı taksonomi kelimesi	synonym i.
44	Genel	eş anlamlı sözcükler üzerine yürütülen çalışma	synonymy i.
45	Genel	eş anlamlı sözcükler sözlüğü	synonymy i.
46	Genel	eş anlamlı sözcükler derlemesi	synonymy i.
47	Genel	eş anlamlı taksonomi kelimeleri	synonymy i.
48	Genel	anlamlı bulmak	find something meaningful f.
49	Genel	anlamlı hale gelmek	become meaningful f.
50	Genel	anlamlı olmak	make sense f.
51	Genel	anlamlı olmak	become meaningful f.
52	Genel	anlamlı gelmek	sound meaningful f.
53	Genel	anlamlı bulmak	find meaningful f.
54	Genel	anlamlı gelmek	make sense f.
55	Genel	anlamlı gelmeye başlamak	fall into place f.
56	Genel	anlamlı gelmeye başlamak	begin to make sense f.
57	Genel	anlamlı kılmak	make something meaningful f.
58	Genel	anlamlı bir hal almak	become meaningful f.
59	Genel	bir şeyle eş anlamlı olmak	be synonymous with f.
60	Genel	anlamlı bir bütün oluşturmak	create a meaningful whole f.
61	Genel	anlamlı bir bütün oluşturmak	constitute a meaningful whole f.
62	Genel	anlamlı bir bütün oluşturmak	hang together f.
63	Genel	daha anlamlı hale getirmek	enrich f.
64	Genel	(farklı ögeleri) anlamlı bütün oluşturacak şekilde bir araya getirmek	braid f.
65	Genel	anlamlı bir ilişkiye sahip olmak	communicate f.
66	Genel	(sözlüğe) eş anlamlı sözcükleri eklemek	synonymize f.
67	Genel	(taksonomi kelimesinin) eş anlamlı olduğunu öne sürmek	synonymize f.
68	Genel	eş anlamlı sözcükler kullanmak	synonymize f.
69	Genel	eş anlamlı sözcüklerle ifade etmek	synonymize f.
70	Genel	çok anlamlı	multiple meaning s.
71	Genel	iki anlamlı	double s.
72	Genel	karşıt anlamlı	antonymous s.
73	Genel	iki anlamlı	equivocal s.
74	Genel	çok anlamlı	delphian s.
75	Genel	zıt anlamlı	antonymous s.
76	Genel	düz anlamlı	literal s.
77	Genel	aynı anlamlı	synonymous s.
78	Genel	anlamlı sözlerle dolu	sententious s.
79	Genel	iki anlamlı	delphic s.
80	Genel	çok anlamlı	ambiguous s.
81	Genel	gizli anlamlı	oracular s.
82	Genel	iki anlamlı	ambiguous s.
83	Genel	(sözcük) iki anlamlı	equivocal s.
84	Genel	iki karşıt anlamlı	left-handed s.
85	Genel	iki anlamlı	two-edged s.
86	Genel	çift anlamlı	double-barrelled s.
87	Genel	çift anlamlı	double-barreled s.
88	Genel	çok anlamlı/anlamı olan	polysemous s.
89	Genel	çok anlamlı/anlamı olan	polysemantic s.
90	Genel	tek anlamlı (kelime/ifade)	monosemous s.
91	Genel	çok anlamlı (kelime/ifade)	polysemous s.
92	Genel	çok anlamlı (kelime/ifade)	polysemantic s.
93	Genel	çok anlamlı (kelime/ifade)	polysemic s.
94	Genel	eş anlamlı olmayan	non-synonymous s.
95	Genel	bağımsız anlamlı	notional s.
96	Genel	evrensel olarak anlamlı	transcendent s.
97	Genel	düz anlamlı	unrhetorical s.
98	Genel	hakikatli ve anlamlı	material [obsolete] s.
99	Genel	çok anlamlı	multisense s.
100	Genel	çok anlamlı	multivalent s.
101	Genel	aşırı derecede düz anlamlı	overliteral s.
102	Genel	iki anlamlı	dilogical s.
103	Genel	eş anlamlı	consignificant s.
104	Genel	eş anlamlı	consignificative s.
105	Genel	çok anlamlı	slippery s.
106	Genel	iki anlamlı	slippery s.
107	Genel	eş anlamlı	synonymal [obsolete] s.
108	Genel	anlamlı olarak	meaningfully zf.
109	Genel	iki anlamlı olarak	equivocally zf.
110	Genel	anlamlı olarak	expressively zf.
111	Genel	anlamlı bir şekilde	meaningly zf.
112	Genel	kısa ve anlamlı olarak	laconically zf.
113	Genel	anlamlı olarak	pointedly zf.
114	Genel	anlamlı bir şekilde	soulfully zf.
115	Genel	iki anlamlı olarak	delphically zf.
116	Genel	anlamlı bir biçimde	significantly zf.
117	Genel	anlamlı bir biçimde	pointedly zf.
118	Genel	anlamlı bir biçimde	meaningfully zf.
119	Genel	anlamlı olarak	lucidly zf.
120	Genel	anlamlı olarak	prettily zf.
121	Genel	anlamlı olarak	pretty zf.
122	Genel	önemli ve anlamlı şekilde	substantively zf.
123	Genel	eş anlamlı bir şekilde	synonymally zf.
124	Genel	eş anlamlı olarak	synonymally zf.
125	Genel	eş anlamlı olarak	synonymously zf.
126	Genel	belirli türde ayağı olan anlamlı son ek	-podium snk.
127	Genel	belirli tipte bölümü olan anlamlı son ek	-podium snk.
128	Genel	belirli tipte ayakları olan anlamlı son ek	-podous snk.
Phrasals
129	Öbek Fiiller	bazı şeyler anlamlı gelmek	get/put something in perspective f.
130	Öbek Fiiller	bir şey ile eş anlamlı olmak	amount to something f.
131	Öbek Fiiller	bir şey ile eş anlamlı olmak	amount to something f.
132	Öbek Fiiller	(daha büyük, kapsamlı, anlamlı bir şey) haline gelmek	build into (something) f.
133	Öbek Fiiller	(daha büyük, kapsamlı, anlamlı bir şeye) dönüşmek	build into (something) f.
134	Öbek Fiiller	(daha büyük, kapsamlı, anlamlı bir şey) haline getirmek	build into (something) f.
135	Öbek Fiiller	(daha büyük, kapsamlı, anlamlı bir şeye) dönüştürmek	build into (something) f.
136	Öbek Fiiller	(biri) için anlamlı olmak	click with (one) f.
137	Öbek Fiiller	için anlamlı olmak	count with f.
138	Öbek Fiiller	(biri) için anlamlı olmak	count with (one) f.
Phrases
139	İfadeler	anlamlı kıl	make it count expr.
Colloquial
140	Konuşma Dili	anlamlı ilerleme	dent i.
141	Konuşma Dili	anlamlı olmak	compute f.
142	Konuşma Dili	çok anlamlı	of great moment s.
Idioms
143	Deyim	manalı/anlamlı duraksama	pregnant pause i.
144	Deyim	manalı/anlamlı duraksama	a pregnant pause i.
145	Deyim	manalı/anlamlı duraksama	a pregnant silence i.
146	Deyim	anlamlı duraksama	a pregnant pause i.
147	Deyim	manalı/anlamlı sessizlik	a pregnant pause i.
148	Deyim	anlamlı duraksama	a pregnant silence i.
149	Deyim	manalı/anlamlı sessizlik	a pregnant silence i.
150	Deyim	anlamlı sessizlik	eloquent silence i.
151	Deyim	dokunaklı/anlamlı/etkili sözler	winged words i.
152	Deyim	biri için çok kıymetli/önemli/değerli/anlamlı olmak	mean the world to (someone) f.
153	Deyim	anlamlı gelmeye başlamak	fall in place f.
154	Deyim	önemli ya da anlamlı görünmemek	fade into insignificance f.
155	Deyim	önemli ya da anlamlı görünmemek	pale into insignificance f.
156	Deyim	dolaylı yoldan ya da hareketlerle anlamlı bir ifadede bulunmak	send the right (or wrong) message f.
157	Deyim	(birine) anlamlı bakışlar atmak	make goo-goo eyes at (someone) f.
158	Deyim	anlamlı gelmeye başlamak	fall into place f.
159	Deyim	anlamlı gelmeye başlamak	drop into place f.
160	Deyim	bazı şeyleri anlamlı görmek	get/put something in perspective f.
161	Deyim	bazı şeyler anlamlı gelmek	get/put something in perspective f.
162	Deyim	(bir şeyden) faydalı/anlamlı bir sonuç çıkacak	will come of (something) expr.
163	Deyim	(bir şey) anlamlı gelmiyor	(something) does not compute [cliché] expr.
Speaking
164	Konuşma	bana çok anlamlı geliyor	it makes perfect sense to me expr.
Technical
165	Teknik	anlamlı rakam kaybı	significance loss i.
166	Teknik	anlamlı sayamak yitimi	significance loss i.
167	Teknik	anlamlı basamak	significant digit f.
Computer
168	Bilgisayar	anlamlı rakam	significant digit i.
169	Bilgisayar	zıt anlamlı sözcükler	replace with antonym expr.
Informatics
170	Bilişim	anlamlı basamak yitimi	significance loss i.
171	Bilişim	anlamlı şifre	significant code i.
Automotive
172	Otomotiv	eş anlamlı işaretleme	equivalent marking i.
Medical
173	Medikal	istatistik olarak anlamlı	statistically significant s.
Psychology
174	Psikoloji	tukey dürüstçe anlamlı fark testi	tukey's honestly significant difference test i.
Physiology
175	Fizyoloji	sesin anlamlı bir şekilde algılanması	sound perception i.
Optics
176	Optik	klinik anlamlı makula ödemi	clinically significant macular edema i.
Math
177	Matematik	anlamlı rakam	significant digit i.
Logic
178	Mantık	sabit anlamlı simge	constant i.
Statistics
179	İstatistik	anlamlı basamaklar	significant figures i.
180	İstatistik	anlamlı korelasyon	meaningful correlation i.
181	İstatistik	en az anlamlı fark sınaması	least significant difference test i.
182	İstatistik	normdan anlamlı farklılık gösteren şey	deviate i.
183	İstatistik	istatistiksel açıdan anlamlı olma	significance i.
184	İstatistik	istatistiksel olarak anlamlı olmayan	statistically insignificant s.
185	İstatistik	istatistiksel olarak anlamlı olmayan	statistically insignificant s.
186	İstatistik	istatistiksel olarak anlamlı olmayan	not statistically significant s.
187	İstatistik	istatistiksel olarak anlamlı olmayan	statistically non-significant s.
Chemistry
188	Kimya	anlamlı rakamlar	significant figures i.
189	Kimya	anlamlı sayılar	significant figures i.
Biology
190	Biyoloji	anlamlı olsa da ürettiği elemanların görevlerini yerine getirmediği hasarlı bir dna dizilimi	missense i.
Botanic
191	Botanik	bazı taksonomik sınıflandırmalarda lycopsida sınıfı ile eş anlamlı olarak kullanılan ve kurtayaklarını içeren bir grup	lycophyta i.
Social Sciences
192	Sosyal Bilimler	anlamlı sosyolojik ilişkiye sahip üçlü grup	triad i.
Literature
193	Edebiyat	metaforda mecaz anlamlı ifade	vehicle i.
194	Edebiyat	(beyitte) eş anlamlı paralellik	synonymous parallelism i.
Linguistics
195	Dilbilim	anlamlı alıştırma	meaningful drill i.
196	Dilbilim	anlamlı ayrıştırma	sound discrimination i.
197	Dilbilim	anlamlı öğrenme	meaningful learning i.
198	Dilbilim	çok anlamlı durum belirteçleri	polysemous condition adverbs i.
199	Dilbilim	etken anlamlı edilgen yapılı fiil	deponent i.
200	Dilbilim	iki zıt anlamlı kelimenin bir arada kullanılması	oxymoron i.
201	Dilbilim	karşıt anlamlı	antonym i.
202	Dilbilim	zıt anlamlı sözcük	antonym i.
203	Dilbilim	iki anlamlı ifade	amphibolia i.
204	Dilbilim	genel anlamlı bir sözcüğü anlamını daraltarak daha özel bir şeyi belirtirken kullanma	autonomasy i.
205	Dilbilim	kullanan kişinin eş anlamlı başka bir kelimeye göre sosyal açıdan daha kabul edilebilir gördüğü kelime	genteelism i.
206	Dilbilim	yaygın olarak birbirleriyle ilişkilendirilen zıt anlamlı sözcükler	direct antonym i.
207	Dilbilim	karşıt anlamlı sözcük	opposite i.
208	Dilbilim	karşıt anlamlı	opposite i.
209	Dilbilim	çok anlamlı sözcük	polysemant i.
210	Dilbilim	çok anlamlı sözcük	polysemantic word i.
211	Dilbilim	çok anlamlı sözcük	polysemous word i.
212	Dilbilim	çok anlamlı sözcük	polyseme i.
213	Dilbilim	dilsel biçimlerden meydana gelen anlamlı kombinasyon	construction i.
214	Dilbilim	asıl anlamının dışında da kullanılabilen geniş anlamlı kelime	counter i.
215	Dilbilim	genel anlamlı sözcük	counterword i.
216	Dilbilim	iki anlamlı kelime kullanımı	parisology i.
217	Dilbilim	en küçük anlamlı morfem	root i.
218	Dilbilim	karşıt anlamlı bir sözcük çifti arasındaki ilişki	polar opposition i.
219	Dilbilim	karşıt anlamlı bir sözcük çifti arasındaki ilişki	polarity i.
220	Dilbilim	üst anlamlı sözcük	superordinate word i.
221	Dilbilim	eş anlamlı sözcükler üzerine çalışan kimse	synonymist i.
222	Dilbilim	(eş anlamlı olarak veya birbirinin yerine kullanılan kelimelerin) anlamlarını farklılaştırmak	despecificate f.
223	Dilbilim	(sözcükleri veya morfemleri) anlamlı şekilde dizmek	construct f.
224	Dilbilim	sözcükleri veya morfemleri anlamlı dizerek cümle oluşturmak	construct f.
225	Dilbilim	(sözlüğe) eş anlamlı sözcükleri eklemek	synonymise f.
226	Dilbilim	(taksonomi kelimesinin) eş anlamlı olduğunu öne sürmek	synonymise f.
227	Dilbilim	eş anlamlı sözcükler kullanmak	synonymise f.
228	Dilbilim	eş anlamlı sözcüklerle ifade etmek	synonymise f.
229	Dilbilim	düz anlamlı	nonmetaphorical s.
230	Dilbilim	etken anlamlı edilgen yapılı	deponent s.
231	Dilbilim	yakın anlamlı	near-synonymous s.
232	Dilbilim	iki anlamlı	amphibolous s.
233	Dilbilim	zıt anlamlı	antonymic s.
234	Dilbilim	iki anlamlı sözcük yüzünden yanlış anlaşılmaya meyilli (cümle)	garden-path s.
235	Dilbilim	zıt anlamlı	opposite s.
236	Dilbilim	çok anlamlı	polyseme s.
237	Dilbilim	(sözcükler) eş anlamlı	substitutable s.
238	Dilbilim	(sözcük veya ifade) üst anlamlı	superordinate s.
History
239	Tarih	eş anlamlı sözcük	polyonym [rare] i.
240	Tarih	eş anlamlı sözcük ile ilgili	polyonymic [rare] s.
Religious
241	Dini	eski ahit'e göre kudüs ve bir bütün olarak israil toprağı ile eş anlamlı olarak kullanılan bir yer adı	zion i.
242	Dini	eski ahit'e göre kudüs ve bir bütün olarak israil toprağı ile eş anlamlı olarak kullanılan bir yer adı	sion i.
Sport
243	Spor	takıma anlamlı katkıda bulunan oyuncu	role player i.
Art
244	Sanat	tumturaklı ve anlamlı sözler içeren tarz	lapidary style i.
245	Sanat	(tiyatro veya dansta) anlamlı bedensel hareketler	pantomime i.
246	Sanat	(bacak hariç) balerinin yaptığı anlamlı beden hareketi	pantomime i.