Geçmiş

opposite

"opposite" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 58 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	opposite i.	zıt
2	Yaygın Kullanım	opposite s.	aksi
3	Yaygın Kullanım	opposite s.	karşıt
4	Yaygın Kullanım	opposite s.	ters
General
5	Genel	opposite i.	karşıt olan şey
6	Genel	opposite i.	rakip
7	Genel	opposite i.	düşman
8	Genel	opposite i.	muhalif kimse
9	Genel	opposite i.	karşı olan kimse
10	Genel	opposite i.	sıra, yapı veya etki yönünden ters çevrilmiş şey
11	Genel	opposite i.	dörder çiftten oluşan gruplarla yapılan bir dansta kişinin tam karşısındaki dansçı
12	Genel	opposite s.	ters
13	Genel	opposite s.	karşı yönde
14	Genel	opposite s.	karşıda olan
15	Genel	opposite s.	mukabil
16	Genel	opposite s.	karşılıklı
17	Genel	opposite s.	karşıt olan
18	Genel	opposite s.	aleyhinde
19	Genel	opposite s.	aksi
20	Genel	opposite s.	muhalif
21	Genel	opposite s.	karşı olan
22	Genel	opposite s.	karşıki
23	Genel	opposite s.	karşıdaki
24	Genel	opposite s.	karşıt
25	Genel	opposite s.	zıt
26	Genel	opposite s.	hilaf
27	Genel	opposite s.	tümüyle farklı olan
28	Genel	opposite s.	keskin şekilde kontrast olan
29	Genel	opposite s.	aykırı
30	Genel	opposite zf.	karşı karşıya
31	Genel	opposite zf.	karşı tarafta
32	Genel	opposite zf.	karşıda
33	Genel	opposite zf.	zıt konumda
34	Genel	opposite zf.	karşıt pozisyonda
35	Genel	opposite zf.	doğrudan birbirine bakarak
36	Genel	opposite zf.	yüz yüze bakacak şekilde
37	Genel	opposite ed.	karşısında
38	Genel	opposite ed.	karşı
Technical
39	Teknik	opposite s.	karşı
40	Teknik	opposite s.	zıt
Math
41	Matematik	opposite i.	mantıkta zıtlıkla nitelendirilen önerme
42	Matematik	opposite i.	toplamsal ters
43	Matematik	opposite i.	kendisi ile toplanınca sıfır değerini veren sayı
44	Matematik	opposite i.	reel sayının toplamsal tersi
Geometry
45	Geometri	opposite i.	dik üçgende belirtilen açının karşısındaki kenar
46	Geometri	opposite s.	hem saat yönünde hem de tersi yönünde aynı sayıda köşe veya kenara sahip olan (iki düzgün çokgen köşesi veya kenarı) belirtilen açının karşısında bulunan (dik üçgen kenarı)
47	Geometri	opposite s.	bitişik olmayan (dörtgen kenarları)
48	Geometri	opposite s.	yalnızca tepede temas edip ortak kenarı bulunmayan ve genelde toplamı 180 derece olmayan (iki doğrunun kesişimiyle oluşan iki açı)
49	Geometri	opposite s.	çapın iki ucunda bulunan (çemberin üzerindeki iki nokta)
Botanic
50	Botanik	opposite s.	sapın her iki yanın çiftler halinde gelişen
51	Botanik	opposite s.	aynı çiçekçikler grubunun bir diğer kısmında dizilmiş (stamen, taç yaprak)
Linguistics
52	Dilbilim	opposite i.	karşıt anlamlı sözcük
53	Dilbilim	opposite i.	karşıt anlamlı
54	Dilbilim	opposite s.	zıt anlamlı
Baseball
55	Beysbol	opposite s.	sahanın vurucunun durduğu köşenin karşısında kalan bölümüne ait
56	Beysbol	opposite s.	sahanın vurucunun durduğu köşenin karşısında kalan bölümü ile ilişkili
57	Beysbol	opposite s.	vurucunun durduğu köşenin karşısında kalan (saha bölümü)
Theatre
58	Tiyatro	opposite ed.	tamamlayıcı rolde

"opposite" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 136 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	opposite angle i.	ters açı
2	Genel	opposite leaves i.	karşılıklı yapraklar
3	Genel	his opposite number i.	karşı tarafta aynı yeri işgal eden kimse
4	Genel	total opposite i.	tam zıttı
5	Genel	the opposite i.	zıt
6	Genel	opposite side i.	karşı taraf
7	Genel	total opposite i.	tam tersi
8	Genel	exact opposite i.	tam tersi
9	Genel	the opposite shore i.	karşı yaka
10	Genel	exact opposite i.	tam zıttı
11	Genel	opposite direction i.	zıt yön
12	Genel	opposite word i.	karşıt anlamlı kelime
13	Genel	the direct opposite i.	tam aksi
14	Genel	opposite sex i.	karşı cins
15	Genel	opposite neighbour i.	karşı komşu
16	Genel	opposite neighbor i.	karşı komşu
17	Genel	opposite neighbor i.	karşıdaki komşu
18	Genel	opposite neighbour i.	karşıdaki komşu
19	Genel	opposite direction i.	karşı istikamet
20	Genel	opposite forces i.	zıt yönlü kuvvetler
21	Genel	opposite party i.	karşı taraf
22	Genel	opposite characters i.	karşıt karakterler
23	Genel	opposite characters i.	zıt karakterler
24	Genel	the exact opposite situation i.	tam tersi durum
25	Genel	opposite direction i.	aksi yön
26	Genel	opposite meaning i.	zıt anlam
27	Genel	a member of the opposite sex i.	karşı cinsten biri/birisi/kimse
28	Genel	his opposite number i.	mevkidaş
29	Genel	opposite/negative behaviour i.	aksi davranış
30	Genel	opposite shore i.	karşı kıyı
31	Genel	opposite number i.	farklı sistem veya sınıfa mensup olup biri ile benzer pozisyona sahip olan kimse
32	Genel	opposite number i.	kurum, alan, uygulama, yayın veya kelimenin başka bir ülke veya dildeki karşılığı
33	Genel	opposite number i.	mevkidaş
34	Genel	opposite number i.	(birinin) başka bir yerdeki dengi
35	Genel	opposite number i.	(bir şeyin veya kimsenin) muadili
36	Genel	opposite number i.	karşılık
37	Genel	opposite numbers i.	bulundukları farklı tür askeri kuruluşlarda benzer görevlere sahip subaylar
38	Genel	posslq (person of the opposite sex sharing living quarters) i.	karşı cinsten ev arkadaşı
39	Genel	pull in opposite directions f.	çekişmek
40	Genel	say the opposite of f.	aksini belirtmek
41	Genel	be opposite f.	zıtlaşmak
42	Genel	put forward an opposite theory f.	karşıtlamak
43	Genel	say the exact opposite f.	tam tersini söylemek
44	Genel	blow the opposite way f.	tersten esmek
45	Genel	blow in opposite direction f.	tersten esmek
46	Genel	persist in doing the opposite f.	zıt gitmek
47	Genel	hit a truck coming in the opposite direction f.	karşı yönden gelen kamyona çarpmak
48	Genel	come in the opposite direction f.	karşı yönden gelmek
49	Genel	come in the opposite direction f.	karşı yönden seyretmek
50	Genel	hit a truck coming in the opposite direction f.	karşı yönden seyreden kamyona çarpmak
51	Genel	hit a vehicle coming in the opposite direction f.	karşı yönden seyreden araca çarpmak
52	Genel	hit a car coming in the opposite direction f.	karşı yönden gelen arabaya çarpmak
53	Genel	hit a vehicle coming in the opposite direction f.	karşı yönden gelen araca çarpmak
54	Genel	hit a car coming in the opposite direction f.	karşı yönden seyreden arabaya çarpmak
55	Genel	crash into a truck coming from the opposite direction f.	karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak
56	Genel	crash into a truck coming from the opposite direction f.	karşı yönden gelen kamyona çarpmak
57	Genel	hit a truck coming in the opposite direction f.	karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak
58	Genel	do the opposite f.	tersini yapmak
59	Genel	do the opposite f.	zıddını yapmak
60	Genel	claim the opposite f.	tersini iddia etmek
61	Genel	enter the opposite lane f.	ters yöne girmek
62	Genel	prove the opposite f.	aksini ispat etmek
63	Genel	be impossible to think the opposite f.	aksi düşünülemez olmak
64	Genel	say the opposite f.	aksini söylemek
65	Genel	diametrically opposite s.	taban tabana zıt
66	Genel	opposite to s.	karşı
67	Genel	almost exact opposite s.	neredeyse tam tersi
68	Genel	almost exact opposite s.	neredeyse tam zıttı
69	Genel	polar opposite s.	tam zıttı
70	Genel	the opposite way round zf.	tam aksine
71	Genel	in the opposite case zf.	aksi takdirde
72	Genel	the opposite way round zf.	tam tersine
73	Genel	on the opposite side zf.	karşı tarafta
74	Genel	opposite to ed.	-e muhalif
75	Genel	opposite to ed.	-e karşı
Phrases
76	İfadeler	the opposite side of the coin i.	madalyonun öbür yüzü
77	İfadeler	the opposite side of the coin i.	madalyonun öteki yüzü
78	İfadeler	in the opposite case expr.	aksi olduğunda
79	İfadeler	opposite poles attract each other expr.	zıt kutuplar birbirini çeker
Colloquial
80	Konuşma Dili	one's opposite number i.	aynı düzeydeki rakip
81	Konuşma Dili	be opposite sides of the same coin f.	bir elmanın iki yarısı olmak
82	Konuşma Dili	be opposite sides of the same coin f.	birbirinden faklı gibi görünen ama bağlantılı iki şey olmak
83	Konuşma Dili	be opposite sides of the same coin f.	madalyonun iki yüzü olmak
84	Konuşma Dili	quite the opposite expr.	tam tersi
85	Konuşma Dili	quite the opposite expr.	tam tersi
Idioms
86	Deyim	opposite sides of the same coin i.	bir elmanın iki yarısı
87	Deyim	(one's) opposite number i.	(birinin) başka bir yerdeki dengi
88	Deyim	(one's) opposite number i.	(biriyle) aynı/benzer pozisyona, göreve, işe sahip kimse
89	Deyim	(one's) opposite number i.	başka bir yerde (biriyle) aynı işi yapan kimse
90	Deyim	your opposite number i.	aynı düzeydeki rakibi
91	Deyim	your opposite number i.	başka bir yerdeki dengi
92	Deyim	opposite sides of the same coin expr.	birbirine cok yakın iki fikir
93	Deyim	at opposite poles expr.	ters/zıt kutuplarda
94	Deyim	at opposite poles expr.	birbirine tamamen zıt fikirde olan
95	Deyim	on opposite sides of the barricade expr.	iki karşıt tarafta
96	Deyim	on opposite sides of the barricade expr.	taban tabana zıt taraflarda
97	Deyim	on opposite sides of the barricade expr.	barikatların iki tarafında
98	Deyim	on opposite sides of the barricade expr.	karşı karşıya (gelme)
99	Deyim	on opposite sides of the barricades expr.	iki karşıt tarafta
100	Deyim	on opposite sides of the barricades expr.	taban tabana zıt taraflarda
101	Deyim	on opposite sides of the barricades expr.	barikatların iki tarafında
102	Deyim	on opposite sides of the barricades expr.	karşı karşıya (gelme)
Speaking
103	Konuşma	the opposite is unimaginable expr.	aksi düşünülemez
104	Konuşma	people think just the opposite expr.	insanlar tam tersini düşünüyor
105	Konuşma	people think just the opposite expr.	insanlar tam tersini düşünüyorlar
106	Konuşma	dreams mean opposite expr.	rüyaların tersi çıkar
Trade/Economic
107	Ticaret/Ekonomi	opposite side of an account i.	hesabın karşı tarafı
108	Ticaret/Ekonomi	polar opposite i.	kutupsal karşıt
Law
109	Hukuk	opposite party i.	karşı taraf
Media
110	Medya	programs opposite i.	aynı saatlerde yayınlanan yayın programları
111	Medya	opposite editorial (op-ed) i.	genelde gazeteyi temsil eden başyazıdaki görüşün tersini savunan yazı
Technical
112	Teknik	opposite blade damper i.	karşıt kanatlı damper
113	Teknik	opposite pole i.	zıt kutup
114	Teknik	opposite blade damper i.	zıt kanatlı damper
Automotive
115	Otomotiv	opposite lock i.	kontra uygulaması
Traffic
116	Trafik	opposite lane i.	karşı şerit
Medical
117	Medikal	opposite movement i.	karşıt hareket
Psychology
118	Psikoloji	relations with opposite sex i.	karşı cinsle ilişkiler
Math
119	Matematik	opposite sign i.	ters işaret
120	Matematik	opposite angles i.	ters açılar
Geometry
121	Geometri	opposite angle i.	tersaçı
122	Geometri	vertically opposite angles i.	dik açılar
123	Geometri	vertically opposite angles i.	düşey açılar
Astronomy
124	Gökbilim	opposite [obsolete] i.	gökyüzünde karşıt nokta
125	Gökbilim	opposite [obsolete] i.	bir gök cisminin gökteki konumunun diğerine zıt olduğu dizilim
126	Gökbilim	opposite [obsolete] i.	iki gök cismi arasındaki açısal uzaklığın tam veya neredeyse 180 derece olduğu dizilim
Astrology
127	Astroloji	opposite signs i.	karşıt burçlar
128	Astroloji	opposite signs i.	zodyak çarkında karşılıklı bulunan burçlara verilen ad
Botanic
129	Botanik	opposite leaves i.	karşılıklı yapraklar
Linguistics
130	Dilbilim	opposite word i.	zıt kelime
131	Dilbilim	opposite words i.	zıt kelimeler
Geography
132	Coğrafya	opposite bank i.	karşı kıyı
Football
133	Futbol	opposite corner i.	ters köşe
Baseball
134	Beysbol	opposite field i.	vurucunun durduğu köşenin karşısında kalan saha bölümü
Music
135	Müzik	couple opposite i.	dörder çiftten oluşan grupların yaptığı bir kare dansında yer alan dans çifti
Theatre
136	Tiyatro	opposite prompt i.	sahnenin yüzü seyirciye dönük gösteri sanatçısına göre sağında kalan bölümü