karşıdaki - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

karşıdaki



"karşıdaki" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
karşıdaki opposite s.

"karşıdaki" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

Türkçe İngilizce
General
karşıdaki komşu opposite neighbour i.
karşıdaki komşu opposite neighbor i.
karşıdaki komşu neighbor across i.
iki kişinin de çok istediği halde yapamadığı bir şeyi belki karşıdaki kişi teklif eder diye birbirleriyle bakışması mamihlapinatapei i.
iki kişinin de çok istediği halde yapamadığı bir şeyi belki karşıdaki kişi teklif eder diye birbirleriyle bakışması mamihlapinatapai i.
tam karşıdaki çeyrek right-about (to) i.
kendisini karşıdaki insanın yerine koyarak empathically zf.
Colloquial
karşıdaki kişinin kendi başına düşünmesine izin vermeden bilgi vermek/cevabı söylemek spoon-feed (information) f.
internet dilinde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten kısaltma bfg (big fat grin) expr.
internet dilinde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten kısaltma big fat grin expr.
internet dilinde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten ifade big fat grin expr.
internet üzerinden yapılan sohbetlerde karşıdaki kişinin yaşı, cinsiyeti ve bulunduğu yeri öğrenmek için sorulan kısa soru asf (age, sex, from) expr.
internet dilinde/yazılı iletişimde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten kısaltma bg (big grin) expr.
Idioms
karşıdaki kişinin sinirli olduğunun göstergesi shoot no wonder i.
karşıdaki istemediği halde cinsel ilişkiye girmeye meyilli olmak have roman hands and russian fingers f.
karşıdaki istemediği halde cinsel ilişkiye girmeye meyilli olma roman hands and russian fingers (roaming hands and rushing fingers) expr.
Speaking
(karşıdaki kişiye) kalbime inecekti you almost gave me a heart attack expr.
Computer
çevrimiçi sohbet odalarında karşıdaki kişinin yaşını, cinsiyetini ve bulunduğu yeri öğrenmek için yöneltilen soru age, sex, from expr.
çevrimiçi sohbet odalarında karşıdaki kişinin yaşını, cinsiyetini ve bulunduğu yeri öğrenmek için yöneltilen soru age, sex, from expr.
Psychology
karşıdaki insana çeşitli oyunlar oynayarak zamanla kendisinden şüphe etmesini sağlamasına yönelik olan bir psikolojik işkence/manipülasyon yöntemi gaslighting i.
Basketball
dripling esnasında aniden 360 derecelik dönüş yaparak karşıdaki savunmacıyı ekarte etmek reverse f.
dripling esnasında aniden 360 derecelik dönüş yaparak karşıdaki savunmacıyı ekarte etmek spin move f.
Card
(karşıdaki oyuncunun) kartlarını görmek istemek call f.
Modern Slang
karşıdaki insana çeşitli oyunlar oynayarak zamanla kendisinden şüphe etmesini sağlamasına yönelik olan bir psikolojik işkence/manipülasyon yöntemi ambient abuse i.