|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
asılı şey |
pendent i.
|
|
2 |
Genel |
havada asılı kalma |
poise i.
|
|
3 |
Genel |
asılı durup sallanma |
dangling i.
|
|
4 |
Genel |
asılı şey |
pendant i.
|
|
5 |
Genel |
asılı kalan |
hoverer i.
|
|
6 |
Genel |
boynunda çan asılı olan koç |
bellwether i.
|
|
7 |
Genel |
asılı lamba |
hanging light i.
|
|
8 |
Genel |
asılı ağırlık |
suspended weight i.
|
|
9 |
Genel |
asılı tapınak |
hanging temple i.
|
|
10 |
Genel |
asılı manastır |
hanging monastery i.
|
|
11 |
Genel |
gevşek biçimde asılı olan şey |
trail i.
|
|
12 |
Genel |
asılı çadır sistemi (portal kenar) |
portaledge i.
|
|
13 |
Genel |
havada asılı eğimli halatta seyahat etme |
zipline i.
|
|
14 |
Genel |
asılı ve yatay olarak kullanılan bir demirci çekici |
battering-ram i.
|
|
15 |
Genel |
havada asılı iplere bağlı koltuklardan oluşan yüksek atlı karınca |
yo-yo (ride) i.
|
|
16 |
Genel |
dokuma tezgahında asılı duran ağır çubuk |
batton i.
|
|
17 |
Genel |
sürüye liderlik eden boynunda çan asılı olan koç |
master i.
|
|
18 |
Genel |
duvara asılı küçük dolap |
bole [scotland] i.
|
|
19 |
Genel |
asılı bırakma |
hang i.
|
|
|
20 |
Genel |
kurutma hangarındaki direklere asılı tütün tabakası |
hanger i.
|
|
21 |
Genel |
asılı bir ağın üzerinden veya altından bağlanan güçlendirici şerit |
meter [us] i.
|
|
22 |
Genel |
kadının şapkasına asılı olup sırtına doğru sarkan tül |
fall i.
|
|
23 |
Genel |
biri önde diğeri arkada iki atın taşıdığı direklere asılı sedye |
brancard i.
|
|
24 |
Genel |
asılı kalma |
hing [dialect] i.
|
|
25 |
Genel |
cimnastikte alet üzerinde asılı kalma |
hing [dialect] i.
|
|
26 |
Genel |
dengede durarak asılı kalan, ince tel veya ipe asılı bir dizi hafif şekil |
mobile i.
|
|
27 |
Genel |
havada hareket edecek şekilde ince tel veya ipe asılı bir dizi hafif şekil |
mobile i.
|
|
28 |
Genel |
asılı duran parça |
loose end i.
|
|
29 |
Genel |
asılı bir halka kullanarak geleceğin görüldüğü bir radyestezi şekli |
dactylomancy i.
|
|
30 |
Genel |
asılı uç |
dag i.
|
|
31 |
Genel |
asılı parça |
dag i.
|
|
32 |
Genel |
asılı durma |
dangle i.
|
|
33 |
Genel |
asılı duran süs |
dangle i.
|
|
34 |
Genel |
asılı duran dekor |
dangle i.
|
|
35 |
Genel |
şövalyenin kalkanının asılı olduğu ilave deri kayış |
guige i.
|
|
36 |
Genel |
asılı olan kompartıman |
overhead i.
|
|
37 |
Genel |
asılı kalma |
hang i.
|
|
38 |
Genel |
(giysi dolabına asılı) karanfil saplanmış portakal/elma |
pomander i.
|
|
39 |
Genel |
kordona asılı anahtarla fal bakma |
cleidomancy i.
|
|
40 |
Genel |
kordona asılı anahtarla fal bakma |
clidomancy i.
|
|
41 |
Genel |
asılı konumda duran kabartmalı süs |
pendant i.
|
|
42 |
Genel |
asılı karkas üzerine geçirilen müslin bezi |
shroud i.
|
|
43 |
Genel |
asılı durmak |
hang on f.
|
|
44 |
Genel |
asılı durmak |
latch on to f.
|
|
45 |
Genel |
asılı olmak |
hang f.
|
|
46 |
Genel |
asılı kalmak |
be suspended f.
|
|
47 |
Genel |
asılı olmak |
impend f.
|
|
48 |
Genel |
asılı durup sallanmak |
dangle f.
|
|
49 |
Genel |
asılı durmak |
hang f.
|
|
50 |
Genel |
asılı durmak |
poise f.
|
|
51 |
Genel |
asılı olmak |
lop f.
|
|
52 |
Genel |
havada asılı kalmak |
hang in the air f.
|
|
53 |
Genel |
asılı kalmak |
be hanging f.
|
|
54 |
Genel |
asılı konumdan çıkarmak |
unhang f.
|
|
55 |
Genel |
(asılı bir şeyi) çıkarmak |
unhang f.
|
|
56 |
Genel |
asılı, ekli veya eğimli şeyleri desteklemek |
hang f.
|
|
57 |
Genel |
hoş vakit geçirmek için makaraya asılı halatta seyahat etmek |
zip line f.
|
|
58 |
Genel |
hoş vakit geçirmek için makaraya asılı halatta seyahat etmek |
zipline f.
|
|
59 |
Genel |
havada asılı eğimli halatta seyahat etmek |
zipline f.
|
|
|
60 |
Genel |
hamakta asılı kalmak |
hammock f.
|
|
61 |
Genel |
hamakta gibi asılı kalmak |
hammock f.
|
|
62 |
Genel |
asılı kalmak |
brood f.
|
|
63 |
Genel |
üzerinde asılı kalmak |
overhang f.
|
|
64 |
Genel |
üstünde asılı olmak |
overhang f.
|
|
65 |
Genel |
düşecekmiş gibi asılı durmak |
drip f.
|
|
66 |
Genel |
havada asılı kalımış |
hung in the air s.
|
|
67 |
Genel |
dingil altında asılı |
underslung s.
|
|
68 |
Genel |
duvara asılı |
wall-hung s.
|
|
69 |
Genel |
duvarda asılı |
wall-hung s.
|
|
70 |
Genel |
havada asılı duran |
air-built s.
|
|
71 |
Genel |
asılı durup sallanan |
underhung s.
|
|
72 |
Genel |
afiş asılı |
bannered s.
|
|
73 |
Genel |
havada asılı olan |
upraised s.
|
|
74 |
Genel |
asılı kalmış |
hanging s.
|
|
75 |
Genel |
asılı parçaları olan |
hung s.
|
|
76 |
Genel |
serbestçe asılı duran |
dingle-dangle [obsolete] s.
|
|
77 |
Genel |
saçaklar ile asılı |
icicled s.
|
|
78 |
Genel |
inip çıkamayacak şekilde kayalık üzerinde asılı kalmış |
crag-fast s.
|
|
79 |
Genel |
kayalıkta asılı kalmış gibi duran |
crag-fast s.
|
|
80 |
Genel |
havada asılı duran |
pensible [obsolete] s.
|
|
81 |
Genel |
havada asılı duran |
pensile s.
|
|
82 |
Genel |
havada asılı yuvası olan |
pensile s.
|
|
83 |
Genel |
iple asılı |
filipendulous s.
|
|
84 |
Genel |
kendinden asılı |
self-suspended s.
|
|
85 |
Genel |
asılı duran |
poised s.
|
|
86 |
Genel |
asılı durup sallanarak |
adangle zf.
|
|
87 |
Genel |
asılı durup sallanarak |
dingle-dangle zf.
|
|
88 |
Genel |
asılı bir şekilde |
lollingly zf.
|
|
89 |
Genel |
asılı bir şekilde |
pendantly zf.
|
|
90 |
Genel |
asılı şekilde |
pendently zf.
|
|
91 |
Genel |
asılı şekilde |
pendulously zf.
|
|
Phrasals |
|
92 |
Öbek Fiiller |
üstünde asılı olmak |
hang over f.
|
|
93 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında havada/asılı kalmak |
hover between (something) and (something else) f.
|
|
94 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında havada/asılı kalmak |
hover between something (and something else) f.
|
|
95 |
Öbek Fiiller |
iki şey arasında asılı kalmak |
hover between (something) and (something else) f.
|
|
96 |
Öbek Fiiller |
havada asılı kalmak |
hover between (something) and (something else) f.
|
|
97 |
Öbek Fiiller |
iki şey arasında asılı kalmak |
hover between something (and something else) f.
|
|
98 |
Öbek Fiiller |
havada asılı kalmak |
hover between something (and something else) f.
|
|
99 |
Öbek Fiiller |
bir şeyde/yerde asılı kalmak |
swing from something f.
|
|
100 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin üstünde/tepesinde asılı olmak |
hang over someone or something f.
|
|
101 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin üstünde/tepesinde asılı kalmak |
hang over someone or something f.
|
|
102 |
Öbek Fiiller |
arasında/havada asılı kalmak |
hover between f.
|
|
103 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) üzerinde asılı kalmak |
hover over (someone or something) f.
|
|
104 |
Öbek Fiiller |
asılı kalmak |
remain up f.
|
|
Colloquial |
|
105 |
Konuşma Dili |
havada asılı (bir şekilde) |
suspended in midair s.
|
|
Idioms |
|
106 |
Deyim |
tepede asılı güvenlik kamerası |
eye-in-the-sky i.
|
|
107 |
Deyim |
asılı olmak |
dance on a rope f.
|
|
108 |
Deyim |
(sürüde) boynunda çan asılı olmak |
bear the bell f.
|
|
109 |
Deyim |
havada asılı kalmak |
hang heavy f.
|
|
110 |
Deyim |
olumsuz bir şey havada asılı kalmak |
hang heavy f.
|
|
111 |
Deyim |
(birinde/bir şeyde) ağır bir şekilde asılı kalmak |
hang/lie heavy (on somebody/something) f.
|
|
112 |
Deyim |
havada çok miktarda asılı kalmak |
lie heavy f.
|
|
113 |
Deyim |
havada yoğun bir şekilde asılı kalmak |
lie heavy f.
|
|
114 |
Deyim |
alçakta asılı olmak |
hang low f.
|
|
115 |
Deyim |
ağır bir şekilde asılı kalmak |
hang heavy f.
|
|
116 |
Deyim |
ağır bir şekilde asılı kalmak |
lie heavy f.
|
|
Speaking |
|
117 |
Konuşma |
duvarımda bir posterin asılı |
I've got a poster of you on my wall expr.
|
|
Technical |
|
118 |
Teknik |
asılı su |
suspended water i.
|
|
119 |
Teknik |
asılı partiküler madde |
suspended particulate matter i.
|
|
120 |
Teknik |
asılı partikül madde |
suspended particulate matter i.
|
|
121 |
Teknik |
alttan asılı ray yolu |
underhung runway i.
|
|
122 |
Teknik |
asılı durum |
state of suspension i.
|
|
123 |
Teknik |
asılı fırın |
hanging furnace i.
|
|
124 |
Teknik |
asılı erişim donanımı |
suspended access equipment i.
|
|
125 |
Teknik |
asılı hal |
state of suspension i.
|
|
126 |
Teknik |
asılı katı maddeler |
suspended solids i.
|
|
127 |
Teknik |
asılı köprü vinci |
suspended crane i.
|
|
128 |
Teknik |
asılı parça |
suspended particle i.
|
|
129 |
Teknik |
asılı toz |
airborne dust i.
|
|
130 |
Teknik |
asılı vinç |
suspended crane i.
|
|
131 |
Teknik |
asılı yük |
suspended load i.
|
|
132 |
Teknik |
asılı yük |
underslung load i.
|
|
133 |
Teknik |
düşey konumda asılı tek bir deney parçası |
a single vertically suspended test piece i.
|
|
134 |
Teknik |
üstten asılı kazan |
top-supported boiler i.
|
|
135 |
Teknik |
asılı pusula |
hanging compass i.
|
|
136 |
Teknik |
gaz veya sıvıda asılı duran küçük parçacıkların rastgele hareketi |
pedesis i.
|
|
137 |
Teknik |
asılı elektrik devresini koruyan kaplama |
hood i.
|
|
138 |
Teknik |
manyetik alanda asılı halde duran hareketli bobinden geçen elektrik akımının uyguladığı kuvvetle çalışan galvanometre |
moving-coil galvanometer i.
|
|
139 |
Teknik |
ağırlık merkezinde asılı olup düşey düzlemde serbestçe hareket ederek manyetik eğimi gösteren mıknatıslı iğne |
dipping needle i.
|
|
140 |
Teknik |
asılı durmak |
hang f.
|
|
141 |
Teknik |
asılı kalacak şekilde monte etmek |
hang f.
|
|
142 |
Teknik |
dingil altında asılı |
underslung s.
|
|
143 |
Teknik |
asılı durup sallanan |
underslung s.
|
|
144 |
Teknik |
araçta yayla asılı duran |
underslung s.
|
|
145 |
Teknik |
içindeki asılı halde bulunan bobinin manyetik alanda serbestçe hareket ettiği (elektromekanik cihaz) |
moving-coil s.
|
|
146 |
Teknik |
asılı durumda |
in a state of suspension expr.
|
|
147 |
Teknik |
asılı halde |
in a state of suspension expr.
|
|
Computer |
|
148 |
Bilgisayar |
asılı girinti |
hanging indent i.
|
|
149 |
Bilgisayar |
asılı karakter |
suspend character i.
|
|
150 |
Bilgisayar |
her iki yanda asılı |
both hanging s.
|
|
151 |
Bilgisayar |
asılı girintiyi azalt |
decrease hanging indent expr.
|
|
152 |
Bilgisayar |
asılı girintiyi artır |
increase hanging indent expr.
|
|
153 |
Bilgisayar |
solda asılı |
left hanging expr.
|
|
154 |
Bilgisayar |
sağda asılı |
right hanging expr.
|
|
Informatics |
|
155 |
Bilişim |
asılı girinti |
hanging indent i.
|
|
Electric |
|
156 |
Elektrik |
elektriksel alanda asılı yüklü parçacıkların artı uca doğru hareketi |
anaphoresis i.
|
|
Mechanic |
|
157 |
Mekanik |
makine yağlayıcısında asılı demir partiküllerini göstermek için kullanılan lam |
ferrogram i.
|
|
Construction |
|
158 |
İnşaat |
asılı açıklık |
suspended span i.
|
|
159 |
İnşaat |
duvara asılı lavabo |
wall-hung basin i.
|
|
160 |
İnşaat |
duvara asılı lavabo |
wall-hung wash basin i.
|
|
161 |
İnşaat |
içe asılı çıkma iskele |
interior hung scaffold i.
|
|
162 |
İnşaat |
tellerle asılı köprü |
wire bridge i.
|
|
163 |
İnşaat |
tellerden yapılmış kablolarla asılı köprü |
wire bridge i.
|
|
164 |
İnşaat |
duvara asılı |
wall-hung s.
|
|
Lighting |
|
165 |
Aydınlatma |
asılı ışıklık |
suspended luminaire i.
|
|
166 |
Aydınlatma |
asılı ışıklık |
pendant luminaire i.
|
|
Furniture |
|
167 |
Mobilya |
jakoben mobilya tarzında tokmak şeklinde veya asılı olarak kullanılan tornadan geçmiş süsleme |
acorn i.
|
|
Automotive |
|
168 |
Otomotiv |
asılı ağırlık |
sprung weight i.
|
|
169 |
Otomotiv |
hava içinde asılı parçacıklar |
airborne particles i.
|
|
Aeronautic |
|
170 |
Havacılık |
asılı kopolimer |
graft copolymer i.
|
|
171 |
Havacılık |
asılı planör |
hanging glider i.
|
|
172 |
Havacılık |
pilotların uçuş sırasında kullandığı harita ve kontrol listesinin asılı olduğu pano |
kneeboard i.
|
|
Marine |
|
173 |
Denizcilik |
asılı malzemenin toplam kütlesi |
total mass of suspended solid i.
|
|
174 |
Denizcilik |
asılı haldeki malzeme |
suspended load i.
|
|
175 |
Denizcilik |
asılı malzemenin taşınım oranı |
suspended load transport rate i.
|
|
176 |
Denizcilik |
asılı haldeki katı madde |
suspended solid i.
|
|
177 |
Denizcilik |
asılı usturmaça |
suspended fender i.
|
|
178 |
Denizcilik |
asılı parçacık |
suspended particle i.
|
|
179 |
Denizcilik |
asılı katı madde |
suspended sediment i.
|
|
180 |
Denizcilik |
asılı haldeki malzemenin taşınımı |
suspended load transport i.
|
|
181 |
Denizcilik |
asılı katı madde konsantrasyonu |
suspended sediment concentration i.
|
|
182 |
Denizcilik |
asılı katı madde konsantrasyonu indikatörü |
suspended sediment concentration indicator i.
|
|
183 |
Denizcilik |
havadaki asılı parçacık |
aerosol particle i.
|
|
184 |
Denizcilik |
geminin kıç omuzluğuna asılı kayık |
quarter boat i.
|
|
185 |
Denizcilik |
asılı çerçeveye sabitlenmiş hamak benzeri yatak |
cot i.
|
|
186 |
Denizcilik |
teknenin yalpa yapmaması için oturup arkaya doğru asılı kalmak |
hike out f.
|
|
187 |
Denizcilik |
grivada asılı halde |
acockbill zf.
|
|
188 |
Denizcilik |
grivada asılı olarak |
acockbill zf.
|
|
189 |
Denizcilik |
çapa (grivada asılı halde) atmaya hazır |
the anchor is acockbill expr.
|
|
Medical |
|
190 |
Medikal |
asılı hücre zarı |
suspended membrane i.
|
|
191 |
Medikal |
asılı damla tekniği |
hanging drop technique i.
|
|
Printing |
|
192 |
Baskı Teknikleri |
(paragrafın ilk cümlesini) asılı girinti ile yazmak |
run out f.
|
|
Food Engineering |
|
193 |
Gıda |
asılı damla yöntemi |
hanging-drop technique i.
|
|
194 |
Gıda |
asılı damla yöntemi |
hanging drop technique i.
|
|
Physics |
|
195 |
Fizik |
katı haldeki nişasta parçacıklarının suyun içinde asılı halde olduğu bir karışım |
oobleck i.
|
|
196 |
Fizik |
sıvı ve gaz halleri arasında asılı duran akışkan |
supercritical fluid i.
|
|
Chemistry |
|
197 |
Kimya |
sıvı içinde asılı duran bir gazdan oluşan koloid |
foam i.
|
|
198 |
Kimya |
(asılı kalan parçacıkları, cisimleri) taşımak |
entrain f.
|
|
Biology |
|
199 |
Biyoloji |
bebeklerde bir çubuğu kavrayıp asılı kalma eğilimi |
darwinian reflex i.
|
|
Zoology |
|
200 |
Zooloji |
(kuş yuvası) asılı duran |
penduline s.
|
|
201 |
Zooloji |
(hayvan) asılı yuva yapan |
penduline s.
|
|
Botanic |
|
202 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, asılı sepetlerden sarkan bir küpe çiçeği |
trailing fuchsia (fuchsia procumbens) i.
|
|
203 |
Botanik |
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki |
alehoof (nepeta hederaceae) i.
|
|
204 |
Botanik |
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki |
runaway robin i.
|
|
205 |
Botanik |
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki |
ground ivy i.
|
|
206 |
Botanik |
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki |
glechoma hederaceae i.
|
|
207 |
Botanik |
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki |
gill-over-the-ground i.
|
|
208 |
Botanik |
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki |
field balm i.
|
|
209 |
Botanik |
avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki |
creeping charlie i.
|
|
210 |
Botanik |
şapkası gövdesinin etrafında asılı duran bir mantar cinsi |
genus phallus i.
|
|
Agriculture |
|
211 |
Tarım |
asılı taban suyu |
perched water table i.
|
|
212 |
Tarım |
traktöre asılı patates hasat makinesi |
tractor mounted potato harvester i.
|
|
Fishery |
|
213 |
Balıkçılık |
bir dizi kancanın asılı olduğu misina |
trat i.
|
|
214 |
Balıkçılık |
yakalanan balıkların canlı kalması için suda asılı bekletilen silindirik ağ |
keepnet i.
|
|
Religious |
|
215 |
Dini |
ipe asılı yüzükle kehanette bulunma |
dactyliomancy i.
|
|
Environment |
|
216 |
Çevre |
asılı haldeki sediment |
suspended-sediment i.
|
|
217 |
Çevre |
asılı halde duran tortu |
suspended-sediment i.
|
|
218 |
Çevre |
asılı sediman |
suspended sediment i.
|
|
219 |
Çevre |
solunabilir asılı tanecikler |
respirable suspended particles i.
|
|
Geography |
|
220 |
Coğrafya |
asılı vadi |
hanging valley i.
|
|
221 |
Coğrafya |
asılı buzul |
hanging glacier i.
|
|
222 |
Coğrafya |
asılı koyak |
hanging valley i.
|
|
223 |
Coğrafya |
asılı tortu |
suspended sediments i.
|
|
Geology |
|
224 |
Jeoloji |
asılı katı madde |
suspended solid i.
|
|
225 |
Jeoloji |
asılı vadi |
hanging valley i.
|
|
226 |
Jeoloji |
asılı kaya |
overhang i.
|
|
227 |
Jeoloji |
asılı buzul vadisi |
hanging glacial valley i.
|
|
Military |
|
228 |
Askeri |
asılı kalan bomba |
hung bomb i.
|
|
229 |
Askeri |
süvari eyerine asılı deri kese |
sabretache i.
|
|
Sport |
|
230 |
Spor |
cimnastikte paralel çubukta asılı kalma hareketi |
hang i.
|
|
Basketball |
|
231 |
Basketbol |
potanın asılı olduğu dikey levha |
basketball backboard i.
|
|
Theatre |
|
232 |
Tiyatro |
asılı çubuk |
hanging-iron i.
|
|
233 |
Tiyatro |
asılı dekor |
flown set i.
|
|
234 |
Tiyatro |
asılı ışıldak dizisi |
hanging-ligth i.
|
|
235 |
Tiyatro |
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin ayarlanabildiği yükseltilmiş dar platform |
fly floor i.
|
|
236 |
Tiyatro |
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin ayarlanabildiği yükseltilmiş dar platform |
fly gallery i.
|
|
237 |
Tiyatro |
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin bağlandığı tırabzan |
fly rail i.
|
|
Printery |
|
238 |
Matbaa |
asılı girintileme |
hanging indentation i.
|
|
239 |
Matbaa |
asılı girinti |
hanging indention i.
|
|
240 |
Matbaa |
(paragrafı) asılı girinti ile dizayn etmek |
hang f.
|
|
241 |
Matbaa |
asılı girintiye ilişkin |
hanging s.
|
|
242 |
Matbaa |
asılı girintiye ait |
hanging s.
|
|
Archaic |
|
243 |
Eski Kullanım |
üstünde asılı olmak |
overbrow f.
|
|
Engineering |
|
244 |
Engineering |
(buhar motorunun silindirinde) buharda asılı duran su damlacıkları |
primage [rare] i.
|
|
Entomology |
|
245 |
Böcek Bilimi |
asılı sinek |
hanging fly i.
|
|
Heraldry |
|
246 |
Heraldry |
asılı duran |
flotant s.
|
|