Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | başlarken | in beginning zf. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | başlarken | for starters expr. |
Computer | ||
Bilgisayar | başlarken | at startup expr. |
Bilgisayar | başlarken | when starting expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | tezahürata başlarken kullanılan bir ünlem | hip ünl. |
Speaking | ||
Konuşma | güne başlarken | when starting the day expr. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | (ticarete başlarken) alış ve satış fiyatları arasında büyük fark olan (durum) | wide-open s. |
Politics | ||
Siyasal | göreve başlarken yapılan yemin | oath of office i. |
Siyasal | resmi bir göreve başlarken yemin etmek | swear in f. |
Biology | ||
Biyoloji | (doğum başlarken) suyun gelmesi | show i. |
Sport | ||
Spor | arabaların yarış başlarken beklediği asfalt alan | starting grid i. |
Basketball | ||
Basketbol | turnikeye başlarken vücudu yana doğru döndürüp topa falso vererek yapılan potalı atış | spinning layup i. |
Modern Slang | ||
Modern Argo | iyi bir hikayeyi veya dedikoduyu anlatmaya başlarken konuya girmek için kullanılan bir ifade | aii so boom i. |