İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | bag it f. | (yemeği vb.) paket yapmak |
Konuşma Dili | bag it f. | (yemeği vb.) paketlemek |
Konuşma Dili | bag it f. | (yemeği vb.) torbaya koymak |
Konuşma Dili | bag it f. | (yemeği vb.) poşete koymak |
Konuşma Dili | bag it f. | (yemeği vb.) kese kağıdına koymak |
Konuşma Dili | bag it f. | (işi) kapatmak |
Konuşma Dili | bag it f. | (işi) bırakmak |
Konuşma Dili | bag it f. | (işi) sonlandırmak |
Konuşma Dili | bag it expr. | git |
Konuşma Dili | bag it expr. | defol |
Konuşma Dili | bag it expr. | git başımdan |
Konuşma Dili | bag it expr. | konuyu kapat |
Konuşma Dili | bag it expr. | kes |
Konuşma Dili | bag it expr. | yeter sus |
Konuşma Dili | bag it expr. | yetti artık |
Konuşma Dili | bag it expr. | kes sesini |
Konuşma Dili | bag it expr. | kapa ağzını |
Slang | ||
Argo | bag it f. | bir aktiviteden ayrılmak |
Argo | bag it f. | öğle yemeğini evden veya dışarıdan getirmek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | brown-bag it f. | (işe/okula) evden yemek getirmek | ||
Konuşma Dili | put it in your bag expr. | çantana koy | ||
Konuşma Dili | put it in your bag expr. | koy çantana | ||
Speaking | ||||
Konuşma | it would never fit in a bag that small expr. | o kadar küçük bir çantaya sığmaz | ||
Slang | ||||
Argo | brown-bag it f. | yüzüne bakılmayacak kadar çirkin bir kadınla sevişirken (kadının) yüzüne kese kağıdı örtmek | ||
Argo | brown-bag it f. | kadının yüzünü/kendi gözlerini kapatarak sevişmek | ||
Argo | brown-bag it f. | gudubet bir kadınla sevişmek | ||
Argo | brown bag it f. | (işe/okula) evden yemek getirmek | ||
Argo | brown bag it f. | (işte/okulda) evden getirdiği yemeği yemek | ||
Argo | brown bag it f. | yüzüne bakılmayacak kadar çirkin bir kadınla sevişirken (kadının) yüzüne kese kağıdı örtmek | ||
Argo | brown bag it f. | kadının yüzünü/kendi gözlerini kapatarak sevişmek | ||
Argo | brown bag it f. | gudubet bir kadınla sevişmek |