Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
batan
"batan"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
batan
sunken
s.
2
Genel
batan
tingly
s.
3
Genel
batan
pressitant [obsolete]
s.
4
Genel
batan
stingy [dialect]
s.
Medical
5
Medikal
batan
dead
s.
"batan"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 75 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
batan geminin malları
waif
i.
2
Genel
göze batan şey
glare
i.
3
Genel
batan gemi
sunken ship
i.
4
Genel
göze batan şey
eyesore
i.
5
Genel
göze batan
eyeful
i.
6
Genel
göze batan çirkin şey
eyesore
i.
7
Genel
batan güneş
the setting sun
i.
8
Genel
manhattan'ın doğu-batı yönünde uzanan caddelerine yılda iki kez batan güneşin vurması
manhattan solstice
i.
9
Genel
manhattan'ın doğu-batı yönünde uzanan caddelerine yılda iki kez batan güneşin vurması
manhattanhenge
i.
10
Genel
gemileri bilinçli olarak kayalıklara çeken ve kayalıklara çarparak batan gemileri yağmalayan korsan
shipwrecker
i.
11
Genel
göze batan çirkin şey
desight
i.
12
Genel
batmak (deriye batan diken vb)
prick
f.
13
Genel
acıtmak (deriye batan diken vb)
prick
f.
14
Genel
göze batan veya tahammül edilmez (kusur, hata vb)
gross
s.
15
Genel
göze batan
obtrusive
s.
16
Genel
göze batan
flagrant
s.
17
Genel
iğne gibi batan
echinate
s.
18
Genel
iğne gibi batan
prickly
s.
19
Genel
göze batan
ostensible
s.
20
Genel
göze batan (ahlaksızlık)
flagrant
s.
21
Genel
göze batan
flamboyant
s.
22
Genel
iğne gibi batan
echinated
s.
23
Genel
göze batan
glaring
s.
24
Genel
göze batan
annoying
s.
25
Genel
batan güneşe ait
occasive
s.
26
Genel
batan güneş ile ilgili
occasive
s.
27
Genel
suda batan
dead
s.
28
Genel
iğne gibi batan
prickling
s.
29
Genel
iğne gibi batan
pricky
s.
30
Genel
göze batan
semblable
s.
31
Genel
iğne gibi batan
smarting
s.
32
Genel
göze batan
protrusive
s.
33
Genel
göze batan
protuberant
s.
34
Genel
göze batan
protuberous
s.
35
Genel
iğne gibi batan
spiculate
s.
36
Genel
iğne gibi batan
spiculated
s.
37
Genel
batan anlamı veren son ek
-clinic
snk.
Colloquial
38
Konuşma Dili
batan geminin malları bunlar
dirt cheap
i.
39
Konuşma Dili
göze batan
flagrante
i.
Idioms
40
Deyim
batan gemi
a sinking ship
i.
41
Deyim
batan gemiyi terk etme
deserting a sinking ship
i.
42
Deyim
batan gemiyi terk etme
leaving a sinking ship
i.
43
Deyim
(batan) gemiyi terk etmek
abandon ship
f.
44
Deyim
batan gemiyi terketmek
leave a sinking ship
f.
45
Deyim
batan gemiyi terketmek
desert a sinking ship
f.
46
Deyim
batan gemiyi terk etmek
desert a sinking ship
f.
47
Deyim
(bazı) göze batan işleri halletmek
send (one) to glory
f.
48
Deyim
(birkaç) göze batan işi halletmek
send (one) to glory
f.
49
Deyim
batan geminin içerisinde ölmek
go down with the ship
f.
50
Deyim
batan gemiyi terkeden fareler gibi
like rats abandoning a sinking ship
expr.
51
Deyim
batan gemiyi terk eden fareler gibi
like rats abandoning a sinking ship
expr.
52
Deyim
batan geminin fareleri gibi
like rats from a sinking ship
expr.
53
Deyim
batan gemiden kurtulmanın derdinde
like rats from a sinking ship
expr.
54
Deyim
batan gemiyi terk eden fareler gibi
(like rats) leaving a sinking ship
expr.
55
Deyim
batan gemiyi terk eden fareler gibi
(like rats) deserting a sinking ship
expr.
56
Deyim
batan gemiyi ilk önce fareler terk eder
rats desert a sinking ship
expr.
57
Deyim
batan gemiyi terk eden fareler
rats deserting a sinking ship
expr.
58
Deyim
batan gemiyi ilk önce fareler terk eder
rats leave a sinking ship
expr.
Speaking
59
Konuşma
batan geminin malları bunlar
everything must go
i.
Trade/Economic
60
Ticaret/Ekonomi
batan banka
sinking bank
i.
Law
61
Hukuk
batan geminin ardında suyun üstünde yüzen mallar
waveson
i.
Industry
62
Sanayi
batan firmanın çalışanlarının kendilerine borçlu olunan parayı alma hakkı
insolvency provision [uk]
i.
Technical
63
Teknik
batan çubuk viskometresi
sinking bar viscometer
i.
64
Teknik
ne yüzen ne de batan cisimcik
suspended particle
i.
Marine
65
Denizcilik
batan bir geminin suda yüzen enkazı
flotsam
i.
66
Denizcilik
dev kutuların içine su veya ağırlık yüklenerek batan veya ters dönen nesneleri düzeltmeye yönelik çalışma veya teknik yöntem
parbuckling
i.
Petrol
67
Petrol
yarı batan petrol sondaj platformu
semi-submersible oil drilling rig
i.
68
Petrol
yarı batan (petrol platformu)
semisubmersible
s.
Medical
69
Medikal
göze batan demir veya çelik parçalarını tespit eden bir alet
sideroscope
i.
Psychology
70
Psikoloji
göze batan ışıklara karşı duyulan korku
photoaugliaphobia
i.
Geography
71
Coğrafya
batan adaları
batan islands
i.
Geology
72
Jeoloji
sık sık su altına batan
negative
s.
Archaic
73
Eski Kullanım
diken gibi batan
horrid
s.
Star Wars
74
Star Wars
batan güneş bulvarı
setting sun avenue
i.
75
Star Wars
batan araziler
sinking fields
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of batan
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy