|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
be too much for f.
|
için çok zor olmak |
|
2 |
Genel |
be too familiar f.
|
yüz göz olmak |
|
3 |
Genel |
be too lazy to f.
|
üşenmek |
|
4 |
Genel |
be too much f.
|
çok gelmek |
|
5 |
Genel |
be too particular f.
|
ince eleyip sık dokumak |
|
6 |
Genel |
be too big for one's boots f.
|
burnu havada olmak |
|
7 |
Genel |
be too much for f.
|
gücünü aşmak |
|
8 |
Genel |
be too noisy f.
|
gürültü etmek |
|
9 |
Genel |
be too big for one's boots f.
|
burnu kaf dağında olmak |
|
10 |
Genel |
be too familiar f.
|
laubali olmak |
|
11 |
Genel |
be too big for one's boots f.
|
kendini dev aynasında görmek |
|
12 |
Genel |
be too tired to go on f.
|
şişmek |
|
13 |
Genel |
be too clever by half f.
|
zekasına çok güvenmek |
|
14 |
Genel |
be too much f.
|
fazla gelmek |
|
15 |
Genel |
be only too glad f.
|
dünden razı olmak |
|
16 |
Genel |
be too familiar with somebody f.
|
laubali olmak |
|
17 |
Genel |
be too much f.
|
gırla gitmek |
|
18 |
Genel |
be too big for one's boots f.
|
kendini bir şey sanmak |
|
19 |
Genel |
be too naughty f.
|
düz duvara tırmanmak (çocuk) |
|
|
20 |
Genel |
be much too tight f.
|
dar gelmek |
|
21 |
Genel |
be too long and untidy f.
|
papaza dönmek |
|
22 |
Genel |
be too fussy f.
|
ince eleyip sık dokumak |
|
23 |
Genel |
be too sorry to say a word f.
|
ağzını bıçak açmamak |
|
24 |
Genel |
be only too glad to f.
|
dünden razı olmak |
|
25 |
Genel |
be regarded as too little f.
|
azımsanmak |
|
26 |
Genel |
be too expensive f.
|
pahalıya mal olmak |
|
27 |
Genel |
consider (something) to be too much f.
|
çok görmek |
|
28 |
Genel |
be too much (for) f.
|
çok gelmek |
|
29 |
Genel |
be too much f.
|
fazla kaçmak |
|
30 |
Genel |
be too tired to think f.
|
(yorgunluktan) beyni durmak |
|
31 |
Genel |
be too tired to think f.
|
(yorgunluktan) kafası durmak |
|
32 |
Genel |
be too far gone to go back now f.
|
geri dönemeyecek kadar yol almış olmak |
|
33 |
Genel |
be too protective of one’s kids f.
|
çocuklarına karşı aşırı derecede koruyucu olmak |
|
34 |
Genel |
be too numerous to be counted f.
|
saymakla bitmemek |
|
35 |
Genel |
be too drunk to drive f.
|
araba kullanamayacak/süremeyecek kadar sarhoş olmak |
|
36 |
Genel |
be too old f.
|
çok eski olmak |
|
37 |
Genel |
be too old f.
|
çok yaşlı olmak |
|
38 |
Genel |
be too lazy to f.
|
erinmek |
|
39 |
Genel |
be too old to marry f.
|
evlenmek için çok yaşlı olmak |
|
|
40 |
Genel |
too good to be true s.
|
inanılmayacak kadar iyi |
|
41 |
Genel |
too numerous to be counted s.
|
saymakla bitmez |
|
Colloquial |
|
42 |
Konuşma Dili |
be too many for f.
|
için çok fazla olmak |
|
43 |
Konuşma Dili |
be too many for f.
|
için çok sayıda olmak |
|
44 |
Konuşma Dili |
be too many for (someone) f.
|
(biri) için çok fazla olmak |
|
45 |
Konuşma Dili |
be too many for (someone) f.
|
(birinin) baş edemeyeceği kadar çok olmak |
|
46 |
Konuşma Dili |
be too many for (someone) f.
|
(birinin) gücünü/kapasitesini aşmak |
|
47 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(birinden) daha iyi/güçlü olmak |
|
48 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(birini) alt etmek |
|
49 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(birini) yenmek |
|
50 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(birine) üstün gelmek |
|
51 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(birini) aşmak |
|
52 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(birinin) gücünün/kapasitesinin üstünde olmak |
|
53 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(biri için) fazla olmak |
|
54 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(biri için) sinir bozucu olmak |
|
55 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(biri için) zor olmak |
|
56 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(birinin) yapabileceğinin üstünde/fazlası olmak |
|
57 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(biri için) dayanılmaz/katlanılmaz olmak |
|
58 |
Konuşma Dili |
be too much (for somebody) f.
|
(biri için) kabul/tahammül edilemez olmak |
|
59 |
Konuşma Dili |
three days could be too late expr.
|
üç gün çok geç olabilir |
|
60 |
Konuşma Dili |
tomorrow might be too late expr.
|
yarın çok geç olabilir |
|
61 |
Konuşma Dili |
tomorrow may be too late expr.
|
yarın çok geç olabilir |
|
62 |
Konuşma Dili |
if it sounds too good to be true, it probably is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen gerçek değildir |
|
63 |
Konuşma Dili |
if it sounds too good to be true, it probably is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, o işte bir bit yeniği/yanlışlık olabilir |
|
64 |
Konuşma Dili |
if it sounds too good to be true, it usually is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, genellikle gerçek değildir |
|
65 |
Konuşma Dili |
if it sounds too good to be true, it usually is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, genellikle o işte bir bit yeniği/yanlışlık vardır |
|
66 |
Konuşma Dili |
if something sounds too good to be true, it probably is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen gerçek değildir |
|
67 |
Konuşma Dili |
if something sounds too good to be true, it probably is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, o işte bir bit yeniği/yanlışlık olabilir |
|
68 |
Konuşma Dili |
if something sounds too good to be true, it usually is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen gerçek değildir |
|
69 |
Konuşma Dili |
if something sounds too good to be true, it usually is expr.
|
eğer kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, o işte bir bit yeniği/yanlışlık olabilir |
|
Idioms |
|
70 |
Deyim |
be (one) too many for someone i.
|
birinin alt edemeyeceği kadar çok sayıda veya daha güçlü olmak |
|
71 |
Deyim |
be in too deep f.
|
derine inmek |
|
72 |
Deyim |
be too hot to handle f.
|
ele alması zor/güç olmak |
|
73 |
Deyim |
be too big for one's britches f.
|
fasulye gibi kendini nimetten saymak |
|
74 |
Deyim |
be too big for one's britches f.
|
kendini dev aynasında görmek |
|
75 |
Deyim |
be in too deep f.
|
kendini kaptırmak |
|
76 |
Deyim |
be too big for one's britches f.
|
kendini bir şey sanmak |
|
77 |
Deyim |
be too big for one's britches f.
|
kendini fasulye gibi nimetten saymak |
|
78 |
Deyim |
be too close for comfort f.
|
rahatsız edecek kadar yakın olmak |
|
79 |
Deyim |
be too close for comfort f.
|
soluğunu ensesinde hissetmek |
|
|
80 |
Deyim |
be in too deep f.
|
sonuna kadar dalmak |
|
81 |
Deyim |
be too close for comfort f.
|
(rahatsız edici bir olay) çok yaklaşmak |
|
82 |
Deyim |
be 100 years too early f.
|
çok genç olmak |
|
83 |
Deyim |
be 100 years too early f.
|
çok tecrübesiz olmak |
|
84 |
Deyim |
be 100 years too early f.
|
çok toy olmak |
|
85 |
Deyim |
be 100 years too early f.
|
40 fırın ekmek yemesi gerekmek |
|
86 |
Deyim |
be too big for your boots [uk] f.
|
kendini dev aynasında görmek |
|
87 |
Deyim |
be too big for your boots [uk] f.
|
kendini bir şey sanmak |
|
88 |
Deyim |
be too big for your britches [australia] f.
|
kendini dev aynasında görmek |
|
89 |
Deyim |
be too big for your britches [australia] f.
|
kendini bir şey sanmak |
|
90 |
Deyim |
yesterday wouldn't be too soon expr.
|
derhal |
|
91 |
Deyim |
yesterday wouldn't be too soon expr.
|
hemen şimdi |
|
92 |
Deyim |
too good to be true expr.
|
fazlasıyla iyi |
|
93 |
Deyim |
too good to be true expr.
|
gerçek olamayacak kadar iyi |
|
94 |
Deyim |
yesterday wouldn't be too soon expr.
|
mümkün olduğunca çabuk |
|
95 |
Deyim |
too good to be true expr.
|
yeme de yanında yat |
|
Speaking |
|
96 |
Konuşma |
that won't be too long expr.
|
bu fazla uzun sürmeyecek |
|
97 |
Konuşma |
don't be too sure expr.
|
çok emin olma |
|
98 |
Konuşma |
don't be gone too long expr.
|
çok kalma |
|
99 |
Konuşma |
don't be gone too long expr.
|
çabuk dön |
|
100 |
Konuşma |
you can't be too careful expr.
|
ne kadar dikkatli olsan azdır |
|
101 |
Konuşma |
don't be too hard on yourself expr.
|
kendine karşı bu kadar katı olma |
|
History |
|
102 |
Tarih |
in the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure expr.
|
istikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır |
|
Slang |
|
103 |
Argo |
be too big for one's britches f.
|
götü kalkmak |
|