Geçmiş

bir şeyi anlamak

"bir şeyi anlamak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeyi anlamak	take something in f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	bir şeyi anlamak	acquaint someone with something f.
3	Öbek Fiiller	bir şeyi anlamak	dope something out f.
4	Öbek Fiiller	bir şeyi anlamak	find something out f.
Colloquial
5	Konuşma Dili	bir şeyi anlamak	have it f.
Idioms
6	Deyim	bir şeyi anlamak	get one's head around something f.
7	Deyim	bir şeyi anlamak	get the feel of something f.
8	Deyim	bir şeyi anlamak	get the hang of something f.
9	Deyim	bir şeyi anlamak	get your head around something f.
10	Deyim	bir şeyi anlamak	get your head round something [uk] f.
11	Deyim	bir şeyi anlamak	have a feel for something f.
12	Deyim	bir şeyi anlamak	make sense of something f.
Archaic
13	Eski Kullanım	bir şeyi anlamak	smoke f.

"bir şeyi anlamak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 127 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	başka bir şeyi anlamak için bilinmesi gereken şey	praecognita i.
2	Genel	-in kokusundan (bir şeyi) anlamak	smell f.
3	Genel	bir şeyi yanlış anlamak	get something wrong f.
4	Genel	bir şeyi tüm benliğinle anlamak	grok f.
5	Genel	başlarda anlamadığı/göremediği bir şeyi anlamak/fark etmek	come to realize f.
6	Genel	(bir şeyi) yanlış anlamak	take (a thing) amiss f.
Phrasals
7	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şey) olarak anlamak	construe (something) as (something) f.
8	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şey olarak anlamak	construe something as something f.
9	Öbek Fiiller	bölük pörçük duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek	glean something from something f.
10	Öbek Fiiller	sağdan soldan duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek	glean something from something f.
11	Öbek Fiiller	ordan buradan duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek	glean something from something f.
12	Öbek Fiiller	birilerinden duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek	glean something from something f.
13	Öbek Fiiller	bilgi toplayarak bir şeyi öğrenmek/anlamak	glean from f.
14	Öbek Fiiller	bölük pörçük bilgilerle bir şeyi öğrenmek/anlamak	glean from f.
15	Öbek Fiiller	oradan buradan aldığı bilgilerle bir şeyi anlamak/çözmek	glean from f.
16	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) anlamak	swing with (someone or something) f.
17	Öbek Fiiller	(bir şeyden bir şeyi) anlamak	read (something) in (something) f.
18	Öbek Fiiller	(bir şeyi başka bir şeyi) temel alarak anlamak	see (something) against (something else) f.
19	Öbek Fiiller	(bir şeyi başka bir şeyi) temel alarak anlamak	see something against something f.
20	Öbek Fiiller	(bir şeyi) anlamak	dope out (something) f.
21	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi anlamak	figure someone or something out f.
22	Öbek Fiiller	(bir şeyi) anlamak	get at f.
23	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden bir şeyi) anlamak	gather (something) from (someone or something) f.
24	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) anlamak	keep up with (someone or something) f.
25	Öbek Fiiller	(bir şeyi) anlamak	key into (something) f.
26	Öbek Fiiller	(bir şeyi) anlamak/kavramak	latch on to (something) f.
27	Öbek Fiiller	(bir şeyi) anlamak/kavramak	latch onto (something) f.
28	Öbek Fiiller	(bir şeyi) zor anlamak	struggle with (something) f.
29	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyden) anlamak	tell (something) from (something else) f.
30	Öbek Fiiller	(bir şeyi) anlamak	tumble to (something) [obsolete] f.
Colloquial
31	Konuşma Dili	(bir şeyi) anlamak	dig (something) f.
32	Konuşma Dili	bir şeyi hemen anlamak	get something in one f.
33	Konuşma Dili	bir şeyi ilk bakışta anlamak	get something in one f.
34	Konuşma Dili	bir şeyi bir bakışta anlamak	get something in one f.
35	Konuşma Dili	(bir şeyi) anlamak	get clued in (to something) f.
36	Konuşma Dili	bir şeyi doğru anlamak	get something right/straight f.
37	Konuşma Dili	bir şeyi düzgün anlamak	get something right/straight f.
38	Konuşma Dili	bir şeyi tam anlamak	get something right/straight f.
Idioms
39	Deyim	bir şeyi yanlış anlamak	take something amiss f.
40	Deyim	bir şeyi doğru anlamak	get something straight f.
41	Deyim	bir şeyi yanlış anlamak	take something the wrong way f.
42	Deyim	bir şeyi tamamen anlamak	have a lock on something f.
43	Deyim	bir şeyi çok iyi öğrenmek/anlamak	have (something) down cold f.
44	Deyim	birini bir görüşe/eyleme/söze iten şeyi anlamak	understand where someone is coming from f.
45	Deyim	bir şeyi/birini yanlış anlamak	get it wrong f.
46	Deyim	(bir şeyi yapmaktan vb.) anlamak	be no stranger to something f.
47	Deyim	(bir şeyi) anlamak	make head or tail of f.
48	Deyim	birini/bir şeyi idrak etmek/anlamak	draw a bead on (someone or something) f.
49	Deyim	(birini/bir şeyi) iyice anlamak	get a bead on (someone or something) f.
50	Deyim	bir şeyi iyi/doğru anlamak	get hold of the right end of the stick f.
51	Deyim	birini/bir şeyi tamamıyla anlamak	have someone or something taped [uk] f.
52	Deyim	birini/bir şeyi bütün yönleriyle anlamak	have someone or something taped [uk] f.
53	Deyim	birini/bir şeyi iyice anlamak	have someone or something taped [uk] f.
54	Deyim	birini/bir şeyi tamamıyla anlamak	get someone or something taped [uk] f.
55	Deyim	birini/bir şeyi bütün yönleriyle anlamak	get someone or something taped [uk] f.
56	Deyim	birini/bir şeyi iyice anlamak	get someone or something taped [uk] f.
57	Deyim	(bir şeyi) anlamak	get on to (something) f.
58	Deyim	(bir şeyi) çok iyi anlamak/kavramak	have (something) off pat f.
59	Deyim	(bir şeyi) çok iyi anlamak/kavramak	have (something) down pat f.
60	Deyim	(bir şeyi) çok iyi anlamak/kavramak	get (something) down pat f.
61	Deyim	(bir şeyi) anlamak	take (something) through (one's) head f.
62	Deyim	(bir şeyi yapmanın) nedenini anlamak	see the point in (doing) (something) f.
63	Deyim	(bir şeyi yapmanın) altında yatan nedeni anlamak	see the point in (doing) (something) f.
64	Deyim	(bir şeyi yapmanın) önemini anlamak	see the point in (doing) (something) f.
65	Deyim	(bir şeyi yapmanın) değerini anlamak	see the point in (doing) (something) f.
66	Deyim	(birini/bir şeyi) anlamak	take a bead on (someone or something) f.
67	Deyim	(bir şeyi) yanlış anlamak	take (something) in the wrong way f.
68	Deyim	(bir şeyi) tersten/ters anlamak	take (something) in the wrong way f.
69	Deyim	(bir şeyi) anlamak	get a fix on (something) f.
70	Deyim	(bir şeyi) açık bir şekilde anlamak	get a fix on (something) f.
71	Deyim	(bir şeyi) yüzeysel olarak anlamak	skim the surface (of something) f.
72	Deyim	(bir şeyi) üstünkörü anlamak	skim the surface (of something) f.
73	Deyim	(bir şeyi) anlamak	lay hold of (something) f.
74	Deyim	(bir şeyi) anlamak	make any sense (out) of (something) f.
75	Deyim	bir şeyi iyi anlamak	have/get a (solid) grasp of something f.
76	Deyim	bir şeyi kapmak (anlamak)	have/get a (solid) grasp of something f.
77	Deyim	bir şeyi iyi anlamak	have/get a (sound) grasp of something f.
78	Deyim	bir şeyi kapmak (anlamak)	have/get a (sound) grasp of something f.
79	Deyim	bir şeyi iyi anlamak	have/get a (good) grasp of something f.
80	Deyim	bir şeyi kapmak (anlamak)	have/get a (good) grasp of something f.
81	Deyim	(birini/bir şeyi) anlamak	become hip to (someone or something) f.
82	Deyim	biri bir şeyi iyice anlamak	come home to someone f.
83	Deyim	(birini/bir şeyi) anlamak	come to grips with (someone or something) f.
84	Deyim	(birini/bir şeyi) anlamak	come to terms with (someone or something) f.
85	Deyim	(bir şeyi iyi) anlamak	get a good grasp of (something) f.
86	Deyim	(bir şeyi) kapmak (anlamak)	get a good grasp of (something) f.
87	Deyim	(bir şeyi iyi) anlamak	get a solid grasp of (something) f.
88	Deyim	(bir şeyi) kapmak (anlamak)	get a solid grasp of (something) f.
89	Deyim	(bir şeyi iyi) anlamak	get a sound grasp of (something) f.
90	Deyim	(bir şeyi) kapmak (anlamak)	get a sound grasp of (something) f.
91	Deyim	(bir şeyi iyi) anlamak	get a good grasp on (something) f.
92	Deyim	(bir şeyi) kapmak (anlamak)	get a good grasp on (something) f.
93	Deyim	(bir şeyi iyi) anlamak	get a solid grasp on (something) f.
94	Deyim	(bir şeyi) kapmak (anlamak)	get a solid grasp on (something) f.
95	Deyim	(bir şeyi iyi) anlamak	get a sound grasp on (something) f.
96	Deyim	(bir şeyi) kapmak (anlamak)	get a sound grasp on (something) f.
97	Deyim	birini/bir şeyi anlamak	get a fix on someone/something f.
98	Deyim	birini/bir şeyi açık bir şekilde anlamak	get a fix on someone/something f.
99	Deyim	(bir şeyi) anlamak	get a feel of (something) f.
100	Deyim	(bir şeyi) anlamak	get the feel of (something) f.
101	Deyim	(birini/bir şeyi) iyi çözmek/anlamak	get the measure of (someone or something) f.
102	Deyim	birini/bir şeyi anlamak	get/have a handle on somebody/something f.
103	Deyim	(bir şeyi) anlamak	glom on (something) f.
104	Deyim	(bir şeyi) anlamak	glom onto (something) f.
105	Deyim	bir şeyi iyice anlamak	have a (solid) grasp of something f.
106	Deyim	bir şeyi iyice anlamak	have a (sound) grasp of something f.
107	Deyim	bir şeyi iyice anlamak	have a (good) grasp of something f.
108	Deyim	bir şeyi iyice anlamak	get a (solid) grasp of something f.
109	Deyim	bir şeyi iyice anlamak	get a (sound) grasp of something f.
110	Deyim	bir şeyi iyice anlamak	get a (good) grasp of something f.
111	Deyim	(bir şeyi) anlamak	have a fix on (something) f.
112	Deyim	(bir şeyi) açık bir şekilde anlamak	have a fix on (something) f.
113	Deyim	bir anda bir şeyi anlamak	have a light-bulb moment f.
114	Deyim	(birini/bir şeyi) tamamen anlamak	have a lock on (someone or something) f.
115	Deyim	bir şeyi tamamıyla anlamak	have got something taped [uk] f.
116	Deyim	bir şeyi bütün yönleriyle anlamak	have got something taped [uk] f.
117	Deyim	bir şeyi iyice anlamak	have got something taped [uk] f.
118	Deyim	birini/bir şeyi tamamıyla anlamak	have somebody/something taped [uk] f.
119	Deyim	birini/bir şeyi bütün yönleriyle anlamak	have somebody/something taped [uk] f.
120	Deyim	birini/bir şeyi iyice anlamak	have somebody/something taped [uk] f.
121	Deyim	(birini/bir şeyi) anlamak ve onunla nasıl başa çıkacağını bilmek	have the measure of (someone or something) f.
122	Deyim	(birini/bir şeyi) anlamak	make head or tail (out) of (someone or something) f.
123	Deyim	(birini/bir şeyi) anlamak	make heads or tails (out) of (someone or something) f.
124	Deyim	bir şeyi çok az anlamak	make little of something f.
125	Deyim	bir şeyi zar zor anlamak	make little of something f.
126	Deyim	bir şeyi güçlükle anlamak	make little of something f.
Slang
127	Argo	bir şeyi tüm benliğinle anlamak	overstand [us] f.