bir şeyi atmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bir şeyi atmak



"bir şeyi atmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
bir şeyi atmak chuck something away f.
Colloquial
bir şeyi atmak chunk something [rural] i.
bir şeyi atmak deep six f.

"bir şeyi atmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 213 sonuç

Türkçe İngilizce
General
atmak (istenilmeyen bir şeyi) throw away f.
vücudu bir şeyi atmak get something out of one's system f.
bir şeyi çöpe atmak toss something out f.
bir şeyi kazanmak için biriyle yazı tura atmak toss someone for something f.
söküp atmak (iplikle dikilmiş bir şeyi) rip something off f.
ter dökerek bir şeyi vücudundan atmak sweat something out f.
bir şeyi bir yerden dışarı atmak/fırlatmak fling something out of something f.
bir şeyi tekrar atmak/fırlatmak fling something back f.
bir şeyi bir yerden dışarı atmak/fırlatmak fling something out f.
(sarıp sarmalayan bir şeyi) çıkarıp atmak unmuffle f.
(bir şeyi) vın sesi çıkaracak kadar hızlı atmak whiz f.
(bir şeyi) vın sesi çıkaracak kadar hızlı atmak whizz f.
(belirsiz bir şey için) değerli bir şeyi riske atmak gamble f.
Phrasals
birine bir şeyi geri atmak throw something back to someone f.
bir şeyi bir şeyin/yerin içine atmak pitch something into something f.
bir şeyi yere atmak/çarpmak hurl something down f.
bir şeyi kökünden söküp çıkarmak/atmak root something out f.
bir şeyi bir şeyin/yerin içine atmak pitch something in f.
bir şeyi bir yere geri atmak throw something back somewhere f.
biri üzerine bir şeyi riske atmak risk something on someone f.
bir şeyi kökünden söküp çıkarmak/atmak root someone or something out of something f.
bir şeyi bir yere geri atmak cast something back some place f.
bir şeyi bir şeyin/yerin içine atmak throw something into something f.
(bir şeyi bir şeyin içine) atmak toss something into something f.
(bir şeyi) fırlatıp yere atmak fling something down f.
bir şeyi başka bir şeyden keserek atmak cut something from something f.
bir şeyi güm/bam/pat diye atmak thump something down f.
bir şeyi üstünden atmak toss off f.
birini veya bir şeyi bir yerin üstünden atmak toss someone or something off (of) something f.
birini veya bir şeyi bir yerin üstünden atmak toss someone or something off f.
birini/bir şeyi yüksek bir yerden bırakmak/aşağı atmak drop someone or something from something f.
birini/bir şeyi dışarı atmak drop out of (something) f.
birini/bir şeyi bir yerden atmak drop out of (something) f.
(birini/bir şeyi) dışarı atmak drop (someone or something) out of f.
(birini/bir şeyi) bir yerden atmak drop (someone or something) out of f.
(bir şeyi) atmak/çöpe atmak dump on (someone or something) f.
bir şeyi sepet ya da benzeri bir şeyin içerisine atmak (basket atar gibi) dunk in (something) f.
bir şeyi sepet ya da benzeri bir şeyin içerisine atmak (basket atar gibi) dunk into (something) f.
birini/bir şeyi bir yerden atmak escort someone or something from something f.
bir şeyi süzerek atmak/çıkarmak filter out f.
(birini/bir şeyi başka birinin) üstüne atmak force someone or something off (of) something f.
(birini/bir şeyi başka birinin) üstüne atmak and force someone or something off f.
(bir şeyi) birbirine atmak throw (something) back and forth f.
bir şeyi (birinde/bir şeyden) söküp atmak rend from (someone or something) f.
bir şeyi (birinin/bir şeyin) üstünden yırtıp atmak rend from (someone or something) f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden yırtıp atmak rend something from someone or something f.
bir şeyi birinden/bir şeyden söküp atmak rend something from someone or something f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne atmak throw at f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne atmak throw something at someone f.
(bir şeyi birinden veya bir şeyden) uzağa atmak hurl something away (from someone or something) f.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne atmak/yıkmak lay (something) on (someone or something) f.
(birini/bir şeyi/kendini) hantal bir şekilde atmak plunk (someone, something, or oneself) down f.
(birini/bir şeyi/kendini) güm diye atmak plunk (someone, something, or oneself) down f.
bir şeyi çıkarıp atmak slough something off f.
(birini/bir şeyi birinin) üstüne atmak stick (one) with (someone or something) f.
birini/bir şeyi birinin üstüne atmak stick someone with someone or something f.
bir şeyi birinin üstüne atmak stick someone with something f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden atmak throw someone or something over someone or something f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yükseğinden atmak throw someone or something over someone or something f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin tepesinden atmak throw someone or something over someone or something f.
(bir şeyi) mail atmak mail (something) in f.
bir şeyi içine atmak hold something in f.
bir şeyi içine atmak keep something in f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden tekmeleyip atmak kick something off (of) someone or something f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden tekmeleyip atmak kick something off f.
bir şeye bir şeyi yem olarak koymak/atmak salt something with something f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) söküp atmak strip (someone or something) of (something) f.
birini/bir şeyi bir şeyin dışına atmak sweep someone or something out of something f.
birini/bir şeyi bir şeyin dışına atmak sweep someone or something out f.
(birini/bir şeyi) birden (bir şeye/yere) atmak knock (someone or something) to (something) f.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi atmak tweak something off (of) someone or something f.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi hafif bir vuruşla atmak/göndermek tweak something off (of) someone or something f.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi atmak tweak something off f.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi hafif bir vuruşla atmak/göndermek tweak something off f.
birini/bir şeyi birinin üstüne atmak unload someone or something on (to) someone f.
birini/bir şeyi birinin başına atmak unload someone or something on (to) someone f.
birini/bir şeyi yabana atmak sniff at someone or something f.
(birini/bir şeyi) hareket halindeki bir aracın önüne/altına atmak push (someone or something) under (something) f.
birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin arasına atmak put someone or something among someone or something f.
birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin ortasına atmak put someone or something among someone or something f.
bir şeyi hallaç pamuğu gibi sağa sola atmak scatter something about f.
bir şeyi hallaç pamuğu gibi sağa sola atmak scatter something around f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne atmak ascribe something to someone or something f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne atmak ascribe (something) to (something) f.
bir şeyi birinin üstüne atmak assign something to someone f.
(bir şeyi) '-in üstüne atmak assign (something) to f.
bir şeyi içine atmak bottle something up f.
bir şeyi içine atmak bottle something up inside (someone) f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına atmak bring (someone or something) up against (someone or something) f.
bir şeyi bir kenara atmak cast something aside f.
bir şeyi kaldırıp atmak cast something aside f.
bir şeyi yere atmak cast something down f.
boğazına takılan bir şeyi öksürerek atmak choke something up f.
soluk borusunu tıkayan bir şeyi öksürerek atmak/çıkarmak choke something up f.
bir şeyi çöpe atmak chuck something away f.
bir şeyi birinden/bir şeyden yırtarak çıkarıp atmak claw something off someone or something f.
bir şeyi birinden/bir şeyden söküp atmak claw something off someone or something f.
(bir şeyin) içinden (bir şeyi) atmak/çıkarmak clean (something) out of (something) f.
(bir şeyi bir şeyden) çıkarmak/atmak clear (something) out of (some place) f.
(birini/bir şeyi) itip (bir şeyden) dışarı atmak crowd (someone or something) out of (something) f.
(birini/bir şeyi) atmak deal (one) out of (something) f.
birini/bir şeyi başından atmak shake someone or something off f.
bir şeyi başından atmak shake something off f.
birini/bir şeyi başından atmak dispense with someone or something f.
(bir şeyi/kendini bir şeyin) üzerinde atmak drape (something or oneself) over (something) f.
(bir şeyi) öylesine üstüne almak/atmak drape (something) over (someone or something) f.
(bir şeyi) omuzlarına atmak drape (something) over (someone or something) f.
birini/bir şeyi bir şeyden aşağı atmak drop someone or something off something f.
bir şeyi bir şeyden dışarı atmak expel something from something f.
(birini/bir şeyi) yere atmak fling (someone or something) down f.
birini/bir şeyi kaldırıp atmak fling someone or something away f.
birini/bir şeyi geriye doğru atmak fling someone or something back f.
birini/bir şeyi geri atmak fling someone or something back f.
birini/bir şeyi bir şeyden dışarı atmak/fırlatmak fling someone or something out of something f.
birini/bir şeyi bir şeyden dışarı atmak/fırlatmak fling someone or something out f.
bir şeyi bir şeyin üstüne löp diye atmak flop something down on something f.
bir şeyi bir şeyin üstüne şap diye atmak flop something down on something f.
bir şeyi bir şeyin üstüne şak diye atmak flop something down on something f.
bir şeyi bir şeyin üstüne küt diye atmak flop something down on something f.
bir şeyi bir şeyin üstüne löp diye atmak flop something down onto something f.
bir şeyi bir şeyin üstüne şap diye atmak flop something down onto something f.
bir şeyi bir şeyin üstüne şak diye atmak flop something down onto something f.
bir şeyi bir şeyin üstüne küt diye atmak flop something down onto something f.
bir şeyi bir şeyin üstüne löp diye atmak flop something down f.
bir şeyi bir şeyin üstüne şap diye atmak flop something down f.
bir şeyi bir şeyin üstüne şak diye atmak flop something down f.
bir şeyi bir şeyin üstüne küt diye atmak flop something down f.
birini/bir şeyi (birinin) üstüne atmak fob someone or something off (on or onto someone) f.
(bir şeyi) kesip atmak hack something off f.
bir şeyi birinin üstüne atmak hang something on someone f.
bir şeyi birine/bir şeye atmak/fırlatmak heave something at someone or something f.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) fırlatmak/atmak hurl (someone or something) at (someone or something) f.
(birini/bir şeyi bir şeye) fırlatmak/atmak/tıkmak hurl (someone or something) into (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) dışarı atmak/fırlatmak hurl (someone or something) out of (some place or thing) f.
birini/bir şeyi yere atmak/savurmak hurl someone or something down f.
bir şeyi ayağıyla vurarak/tekmeleyerek (birinden/bir şeyden) sektirmek/(birine/bir şeye) atmak kick at (someone or something) f.
(bir şeyi çözmek/bir şeyle baş etmek) için etrafta gezinmek/dolanmak/volta atmak pace (something) out f.
(birini/bir şeyi bir yere) gönderip başından atmak pack (someone or something) off to (some place) f.
(bir şeyi birine) fırlatmak/atmak pass (something) to (one) f.
(birini/bir şeyi/kendini) hantal bir şekilde atmak plonk (someone, something, or oneself) down f.
(bir şeyi biri/bir şey) üzerinden riske atmak risk (something) on (someone or something) f.
(bir şeyi birine/bir şeye) güvenerek riske atmak risk (something) on (someone or something) f.
(bir şeyi biri/bir şey) üzerine iddiaya/bahse girerek riske atmak risk (something) on (someone or something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamıyla çıkarmak/atmak root (someone or something) out of (something or some place) f.
(bir şeyi birine/bir şeye) atmak sling (something) at (someone or something) f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne şap/şak diye atmak smack (something) down onto (something) f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne şap/şak diye atmak smack (something) down on (something) f.
(bir şeyi bir şeyden) kesip atmak snip (something) off of (something else) f.
(bir şey) için (bir şeyi) riske atmak stake (something) on (something) f.
(bir şey) uğruna (bir şeyi) riske atmak stake (something) on (something) f.
(birinden/bir şeyden bir şeyi) söküp atmak stamp (something) out of (someone or something) f.
(birini/bir şeyi bir şeye) atmak throw (someone or something) into (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine atmak throw (someone or something) into (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı atmak throw (someone or something) out of (something or some place) f.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı atmak turn (someone or something) out of (something or some place) f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne atmak/yıkmak wish (someone or something) off on (someone or something else) f.
Colloquial
(bir şeyi) atmak ditch (something) f.
(bir şeyi) kaldırıp atmak ditch (something) f.
(bir şeyi) atmak toss (something) f.
(bir şeyi) çöpe atmak toss (something) f.
Idioms
(bir şeyi yapmaya) hazır/istekli olmak/can atmak be the first (person) to (do something) f.
(bir şeyi ya da birini) sır perdesinin ardına atmak cloak (someone or something) in secrecy f.
bir şeyi içine atmak keep something bottled up f.
bir şeyi yapmak için can atmak be dying to do something f.
bir şeyi riske atmak put it on the line f.
bir şeyi riske atmak put something on the line f.
bir şeyi başka birinin üstüne atmak drop/dump something in somebody’s ˈlap f.
(bir şeyi) düşününce bile beti benzi atmak/uçmak/solmak pale at the notion of (something) f.
(bir şeyi) düşününce bile beti benzi atmak/uçmak/solmak pale at the thought of (something) f.
(bir şeyi yapmaya) can atmak be falling over (oneself) to (do something) f.
bir şeyi yapıp sorumluluğu üstünden atmak get out of the way f.
bir şeyi yapıp üstünden atmak get something out of the way f.
(birini/bir şeyi) kafasından atmak put (someone or something) out of (one's) head f.
birini/bir şeyi başından atmak give something/someone the old heave-ho f.
bir şeyi içine atmak hold something inside of oneself f.
bir şeyi içine atmak keep something inside of oneself f.
bir şeyi birinin suratına fırlatmak/atmak throw something into someone's face f.
bir şeyi birinin suratına fırlatmak/atmak throw something in someone's face f.
(bir şeyi) bir köşeye atmak whistle (something) down the wind [old-fashioned] f.
(birini/bir şeyi) kovmak/atmak kick (someone or something) to the curb f.
(birini/bir şeyi) bir köşeye atmak kick (someone or something) to the curb f.
(bir şeyi) yabana atmak make ducks and drakes of (something) f.
bir şeyi yapmaya can atmak be falling over yourself to do something f.
öksürerek bir şeyi atmak/çıkarmak bring something up f.
(birini/bir şeyi) başından atmak chuck (someone or something) overboard f.
(birini/bir şeyi) başından atmak drop (someone or something) like a hot brick f.
(birini/bir şeyi) başından atmak drop (someone or something) like a hot potato f.
bir şeyi kafasından atmak put something out of your head f.
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak get (someone or something) out of (one's) head f.
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak get (someone or something) out of (one's) mind f.
(birini/bir şeyi) zihninden atmak/çıkarmak get (someone or something) out of (one's) mind f.
vücudu bir şeyi atmak get out of system f.
birini/bir şeyi başından atmak get rid of somebody/something f.
(birini/bir şeyi) başından atmak get shed of (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) başından atmak get shet of (someone or something) f.
bir şeyi vücudundan/içinden atmak get something out of your system f.
(bir şeyi) arka plana atmak give (something) up for dead f.
birini/bir şeyi başından atmak give something/someone the heave-ho f.
birini/bir şeyi başından atmak give something/someone the old heave-ho f.
(bir şeyi birinin) üstüne atmak lay (something) at (one's) feet f.
(bir şeyi birinin) üstüne atmak lay (something) at the feet of (someone) f.
(bir şeyi) riske atmak lay (something) on the line f.
(bir şeyi) tehlikeye atmak lay (something) on the line f.
(birini/bir şeyi) kafasından atmak put (someone or something) out of (one's) mind f.
(bir şeyi) atıp (birini/rakibi) geçirerek/aşırarak sayı kazanmak/gol atmak slip (something) past (one) f.
(birini/bir şeyi) suya atmak throw (someone or something) in the drink f.
(birini/bir şeyi) suya atmak throw (someone or something) into the drink f.
(birini/bir şeyi) bir köşeye atmak throw (someone or something) on the scrap heap f.
(bir şeyi) başından atmak throw (something) overboard f.
(bir şeyi) atmak throw (something) overboard f.
Slang
bir şeyi atmak/defetmek eighty-six something f.
midesindeki bir şeyi kusarak çıkarmak/atmak puke up f.
(bir şeyi) atmak 87 (something) f.