throw at - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

throw at

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"throw at" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 16 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
throw at f. (birine bir şey) atmak
throw at f. (birine bir şey) fırlatmak
throw at f. (bir şeyi bir şeyin) üstüne atmak
throw at f. (bir şeyi bir şeye) doğru fırlatmak
throw at f. (birinin) üstüne atılmak
throw at f. (birini bir başkasının) üstüne doğru itmek
throw at f. (bir şeye) avuç avuç para dökmek
throw at f. (bir işe) para akıtmak
throw at f. (bir işe) adam yığmak
throw at f. (bir işe) bol miktarda kaynak aktarmak
throw at f. zamanını/enerjisini (bir işe) vermek
throw at f. kaynaklarını (bir işte) kullanmak
throw at f. (birinin) ilgisini çekmeye çalışmak
throw at f. (birinin) dikkatini çekmek için yarışmak
throw at f. (birinin) sevgisini kazanmaya çalışmak
throw at f. (birinin) sevgisini kazanmak için debelenmek

"throw at" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 111 sonuç

İngilizce Türkçe
General
throw mud at f. çamur atmak
throw rock at f. taş atmak
throw mud at somebody f. çamur atmak
throw a glance at f. bakış atmak
throw a lasso at f. kement atmak
throw a glance at f. şöyle bir bakmak
throw money at something f. bir sorunu parayla çözmeye çalışmak
throw stone at f. taş atmak
throw mud at f. kara çalmak
throw mud at f. birine çamur atmak
throw mud at f. karalamak
throw something at someone f. birine bir şey atmak
throw a snowball at someone f. birine kartopu atmak
throw eggs at f. yumurta atmak
Phrasals
throw something at someone f. birine bir şey atmak
throw something at someone f. (birine bir şey) atmak
throw something at someone f. (birine bir şey) fırlatmak
throw something at someone f. (bir şeyi bir şeyin) üstüne atmak
throw something at someone f. (bir şeyi bir şeye) doğru fırlatmak
throw something at something f. zamanını/enerjisini (bir işe) vermek
throw something at something f. kaynaklarını (bir işte) kullanmak
throw something back at someone f. bir sorunu tekrar birinin omzuna yüklemek
throw something back at someone f. bir problemi birine geri paslamak
throw (oneself) at (something) f. (kendini bir şeye) adamak
throw (oneself) at (something) f. (kendini bir işe/göreve) vermek
throw back at f. tekrar (birinin) omzuna yüklemek
throw back at f. bir problemi (birine) geri paslamak
Colloquial
throw the book of rules at someone f. azarlamak
throw the book of rules at someone f. birini suçlamak
throw the book of rules at someone f. cezalandırmak
throw the book of rules at someone f. suç yüklemek
throw the book of rules at someone f. sorumluluk yüklemek
throw the book of rules at someone f. paylamak
fling/sling/throw mud (at somebody) f. (birine) çamur atmak
fling/sling/throw mud (at somebody) f. (birine) bok atmak
fling/sling/throw mud (at somebody) f. (birinin) itibarına leke sürmek
fling/sling/throw mud (at somebody) f. (birine) kara çalmak
Idioms
throw the book at f. bir suç için azami cezayı vermek
throw oneself at the feet f. ayaklarına kapanmak
throw the book at f. azarlamak
throw somebody in at the deep end f. birine zor bir iş vererek onu zor durumda bırakmak
throw the book at f. birini suçlamak
throw mud at somebody f. birine çamur atmak
throw oneself at someone's feet f. birinin kulu kölesi olmak
throw oneself at someone's feet f. birinin ayaklarına kapanmak
throw somebody in at the deep end f. birine zor bir görev vermek
throw money at something f. bir şeye para akıtmak
throw the book at someone f. birini en ağır cezaya çarptırmak
throw shade (at somebody) f. birinin hakkında kötü konuşmak
throw insults at someone f. birine hakaretler yağdırmak
throw oneself at the feet f. birine yalvarmak
throw mud at f. çamur atmak
throw the book at f. cezalandırmak
throw a stone at the window f. cama taş atmak
throw oneself at the feet f. dizlerine kapanmak
throw oneself at the feet f. merhamet dilenmek
throw oneself at someone f. kendini birinin kollarına atmak
throw the book at f. paylamak
throw the book at f. sorumluluk yüklemek
throw the book at f. suç yüklemek
throw mud at somebody f. (birisine) çamur atmak
throw oneself at the mercy of the court f. yargının merhametine sığınmak
throw oneself at the mercy of the court f. yargıya sığınmak
throw oneself at the mercy of some authority f. (yargının merhametine vb.) sığınmak
throw oneself at the mercy of some authority f. yargıya sığınmak
throw (oneself) at (someone's) head f. (birinin) peşinde koşmak
throw (oneself) at (someone's) head f. (birinin) peşinden koşmak
throw (oneself) at (someone's) head f. (birinin) sevgisini kazanmaya çalışmak
throw (oneself) at (someone's) head f. (birinin) peşinden ayrılmamak
throw oneself at someone f. birinin ilgisini çekmeye çalışmak
throw oneself at someone f. birinin dikkatini çekmek için yarışmak
throw oneself at someone f. birinin sevgisini kazanmaya çalışmak
throw oneself at someone f. birinin sevgisini kazanmak için debelenmek
throw oneself at someone f. ayaklarına kapanmak
throw (oneself) at (someone's) mercy f. (merhametine) sığınmak
throw (oneself) at (someone's) mercy f. (kendini birinin) merhametine bırakmak
throw (oneself) at (someone's) mercy f. merhamet için yalvarmak
throw (oneself) at the mercy of (someone) f. (merhametine) sığınmak
throw (oneself) at the mercy of (someone) f. (kendini birinin) merhametine bırakmak
throw (oneself) at the mercy of (someone) f. merhamet için yalvarmak
throw a glance at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakış atmak
throw a glance at (someone or something) f. (birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
throw insults (at someone) f. (birine) hakaretler yağdırmak
throw money at f. -i çözmeye çalışmak
throw money at f. '-e para akıtmak
throw money at (someone or something) f. (birine/bir şeye) para akıtmak
throw oneself at f. ilgisini çekmeye çalışmak
throw oneself at f. dikkatini çekmek için yarışmak
throw oneself at f. sevgisini kazanmaya çalışmak
throw oneself at f. sevgisini kazanmak için kendini paralamak
throw oneself at f. ayaklarına kapanmak
throw oneself at someone's head f. ilgisini çekmeye çalışmak
throw oneself at someone's head f. dikkatini çekmek için yarışmak
throw oneself at someone's head f. sevgisini kazanmaya çalışmak
throw oneself at someone's head f. sevgisini kazanmak için kendini paralamak
throw oneself at someone's head f. ayaklarına kapanmak
throw oneself at feet f. ayaklarına kapanmak
throw oneself at feet f. kulu kölesi olmak
throw oneself at feet f. '-e yalvarmak
throw oneself at feet f. dizlerine kapanmak
throw oneself at feet f. merhamet dilenmek
throw yourself at somebody's feet f. birinin kulu kölesi olmak
throw yourself at somebody's feet f. birinin ayaklarına kapanmak
throw enough mud at the wall, some of it will stick expr. yeterince çabalarsan bir şey tutturabilirsin
throw enough mud at the wall, some of it will stick expr. yeterince çabalarsan az da/kötü de olsa ortaya bir şey çıkabilir
throw spaghetti at the wall and see what sticks expr. çok girişimde/tahminde bulun, nasılsa biri/birkaçı tutar
throw spaghetti at the wall and see what sticks expr. birçok girişimde/tahminde bulunursan bir şey tutturabilirsin
Speaking
I throw myself at your mercy expr. affınıza sığınıyorum
what did you throw at me? expr. bana ne attın?
what did you throw at me? expr. ne attın bana?
Slang
throw mud at f. bok atmak