Geçmiş

bir zamanlar

"bir zamanlar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	bir zamanlar	once upon a time zf.
General
2	Genel	bir zamanlar	langsyne i.
3	Genel	bir zamanlar	auld langsyne i.
4	Genel	bir zamanlar	lang syne i.
5	Genel	bir zamanlar	erstwhile zf.
6	Genel	bir zamanlar	once zf.
7	Genel	bir zamanlar	at one time zf.
8	Genel	bir zamanlar	oncet [us] zf.
9	Genel	bir zamanlar	bitd (back in the day) kısalt.
Phrases
10	İfadeler	bir zamanlar	good old days expr.
11	İfadeler	bir zamanlar	once upon a time expr.
12	İfadeler	bir zamanlar	way back when [us] expr.
Colloquial
13	Konuşma Dili	bir zamanlar	back in the day expr.
14	Konuşma Dili	bir zamanlar	back in the days expr.
15	Konuşma Dili	bir zamanlar	time was expr.
Idioms
16	Deyim	bir zamanlar	days gone by i.
17	Deyim	bir zamanlar	before the rinderpest [south africa] zf.
18	Deyim	bir zamanlar	since the rinderpest [south africa] zf.

"bir zamanlar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir zamanlar ünlü kimse	has-been i.
2	Genel	iskoçya'da bir zamanlar yaygın olan bir ruh çağırma biçimi	taghairm i.
3	Genel	bir zamanlar aşık olunan ama artık olunmayan birini görünce oluşan tuhaf duygu	razbliuto [russian] i.
4	Genel	manhattan'da bir zamanlar adı suçla, gecekondularla, kötü olaylarla anılan bir bölge	hell's kitchen i.
5	Genel	bir zamanlar birleşik olan	once-united s.
6	Genel	bir zamanlar korkulan	once-dreaded s.
7	Genel	bir zamanlar gurur duyulan	once-proud s.
8	Genel	bir zamanlar olmuş	one s.
9	Genel	bir zamanlar bolca olan	once-abundant s.
Phrases
10	İfadeler	bir zamanlar küçük bir kız varmış	once upon a time there was a little girl expr.
11	İfadeler	bir zamanlar yaşayan	once-living expr.
12	İfadeler	bir varmış bir yokmuş bir zamanlar bir prensesle evlenmek isteyen bir prens varmış	once upon a time there was a prince who wanted to marry a princess expr.
13	İfadeler	bir zamanlar bir prensesle evlenmek isteyen bir prens varmış	once upon a time there was a prince who wanted to marry a princess expr.
Colloquial
14	Konuşma Dili	bir zamanlar insansılar ile insanlar arasındaki evrimsel boşluğu açıklayacağına inanılan varsayımsal primat	missing link i.
15	Konuşma Dili	bir zamanlar ünlü olup sonrasında tamamen unutulmuş kimse	ozymandias i.
Idioms
16	Deyim	bir zamanlar yapılmış olan bir iyiliğin karşılığını istemek	call in a favour f.
Speaking
17	Konuşma	bir zamanlar bir kral ve çok sevdiği bir kızı varmış	there once was a king and his beloved daughter expr.
18	Konuşma	o zamanlar bir sebebim yoktu	I didn't have a reason then expr.
Politics
19	Siyasal	bir zamanlar kgb'nin iş adamlarına veya siyasetçilere şantaj yapmak için kullandığı bir casusluk yöntemi	honey trap i.
20	Siyasal	bir zamanlar kgb'nin iş adamlarına veya siyasetçilere şantaj yapmak için kullandığı bir casusluk yöntemi	honey trapping i.
Technical
21	Teknik	bir zamanlar savaşlarda kullanılan oldukça yanıcı bir madde	wildfire i.
Chemistry
22	Kimya	bir zamanlar fenol ve bazı yağ asitlerinin türevi olan bileşik serilerinden biri	phenol acid i.
Astronomy
23	Gökbilim	bir zamanlar samanyolu'nun uydusu olduğu düşünülen iki gökadadan her biri	nubecula i.
24	Gökbilim	bir zamanlar samanyolu'nun uydusu olduğu düşünülen iki gökadadan her biri	magellanic cloud i.
Social Sciences
25	Sosyal Bilimler	güney carolina ve georgia'ya bağlı ada ve sahil yerleşimlerinde yaşayan ve bir zamanlar kölelik yapmış kimselerden ve onların altsoyundan oluşan topluluğa mensup kimse	gullah i.
Art
26	Sanat	bir zamanlar rodos limanının girişinde yer alan bronzdan yapılmış devasa apollon heykeli	rhodes i.
Slang
27	Argo	saatte 55 millik hız limiti (5 sentin üzerinde bir zamanlar bir buffalo resmi olmasına atfen)	double buffalo i.