biriktirmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

biriktirmek



"biriktirmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
biriktirmek accumulate f.
biriktirmek save f.
biriktirmek collect f.
General
biriktirmek keep back f.
biriktirmek cumulate f.
biriktirmek roll up f.
biriktirmek hive f.
biriktirmek setaside f.
biriktirmek set apart f.
biriktirmek salt f.
biriktirmek lay aside f.
biriktirmek hoard f.
biriktirmek lay by f.
biriktirmek treasure f.
biriktirmek put away f.
biriktirmek collect in f.
biriktirmek gather f.
biriktirmek lay up f.
biriktirmek drift f.
biriktirmek lay in f.
biriktirmek gather up f.
biriktirmek put by f.
biriktirmek pile up f.
biriktirmek get together f.
biriktirmek put aside f.
biriktirmek garner f.
biriktirmek treasure up f.
biriktirmek set by f.
biriktirmek put something aside f.
biriktirmek amass f.
biriktirmek save up f.
biriktirmek accrue f.
biriktirmek store up f.
biriktirmek save f.
biriktirmek collect f.
biriktirmek store f.
biriktirmek build up f.
biriktirmek accrew f.
biriktirmek rake (up) f.
biriktirmek bank f.
biriktirmek upheap f.
biriktirmek uphoard f.
biriktirmek uphoord [obsolete] f.
biriktirmek uplay f.
biriktirmek lay up f.
biriktirmek desk f.
biriktirmek uppile f.
biriktirmek intreasure [obsolete] f.
Phrasals
biriktirmek build something up f.
biriktirmek put by f.
biriktirmek pool up f.
biriktirmek pick up f.
biriktirmek bank up f.
Idioms
biriktirmek put something by f.
biriktirmek lay something by f.
Technical
biriktirmek pile up f.
biriktirmek store f.
biriktirmek collect f.
biriktirmek pile f.
Computer
biriktirmek accumulate f.
Informatics
biriktirmek accumulate f.
Slang
biriktirmek sock away f.

"biriktirmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
(para) biriktirmek save f.
General
biriktirmek (para) salt away f.
çok miktarda biriktirmek stockpile f.
para biriktirmek put by f.
zar zor biriktirmek scratch together f.
zar zor para biriktirmek scratch together f.
para biriktirmek save money f.
para biriktirmek save up f.
para biriktirmek save for f.
para biriktirmek salt away f.
biriktirmek (para) salt down f.
kupon biriktirmek collect coupons f.
(para) biriktirmek save f.
para biriktirmek save money up f.
bir şey için para biriktirmek save money for something f.
para biriktirmek save f.
(bir sıvıyı) boru yardımı ile biriktirmek veya dağıtmak manifold f.
mineralleri biriktirmek mineralise f.
mineral biriktirmek mineralogize f.
mineral biriktirmek mineralogise f.
belirli bir alanda biriktirmek localize f.
belirli bir alanda biriktirmek localise f.
(zaman) biriktirmek log f.
tabakalar halinde biriktirmek dess [dialect] [uk] f.
tabakalar halinde biriktirmek dass [dialect] [uk] f.
borç biriktirmek run up f.
anı biriktirmek make memories f.
çizgi roman biriktirmek collect comics f.
azar azar para biriktirmek scrape f.
kese içinde iltihap biriktirmek pocket f.
para biriktirmek get ahead f.
Phrasals
sonrası için tutmak/saklamak/biriktirmek place aside f.
bir şey için para biriktirmek save up for something f.
(bir şey almak/belli bir amaç/hedef için) para biriktirmek save money toward something f.
bir havuzda biriktirmek pool up f.
ortak bir şekilde biriktirmek pool up f.
birlikte biriktirmek pool up f.
ortak olarak biriktirmek pool up f.
(bir şeyin) altında biriktirmek keep under (something) f.
bir kenarda biriktirmek/saklamak lay aside f.
büyük miktarda bir şey biriktirmek/toplamak log up f.
borç biriktirmek run something up f.
bir şeyi bir şeyde/yerde biriktirmek heap something with something f.
bir şeyi biriktirmek/toplamak heap something up f.
(bir şey) için para biriktirmek save for (something) f.
(bir şey) almak için para biriktirmek save for (something) f.
(bir şey) için para biriktirmek save toward (something) f.
(bir şey) almak için para biriktirmek save toward (something) f.
(bir şey için bir şey) biriktirmek set (something) apart (for something) f.
Colloquial
su biriktirmek collect water f.
Idioms
birikim yapmak/para biriktirmek/köşeye üç beş kuruş atmak build a nest egg f.
eline geçen parayı kullanmadan önce bir kısmını ayırmak/biriktirmek pay yourself first f.
ilerisi için saklamak/biriktirmek lay something by f.
ilerisi için saklamak/biriktirmek put something by f.
(biri/bir şey) için para biriktirmek raise money for (someone or something) f.
(bir şey yapmak) için para biriktirmek raise money to (do something) f.
(bir şey) için para biriktirmek save money up (for something) f.
(bir şey) almak için para biriktirmek save money up (for something) f.
Trade/Economic
tahvil ihraç ederek biriktirmek bond f.
(ödeme, hesap, fatura) biriktirmek run f.
Technical
(küvette, teknede) suyu biriktirmek için kullanılan çıkarılabilir tapa drainplug i.
sıvı, gaz gibi bir maddeyi bir yüzey üzerinde yoğuşum şeklinde biriktirmek adsorb f.
(metalize filmi) elektrik boşalımı ile biriktirmek sputter f.
Construction
su tutmak ve biriktirmek için bir ırmak veya suyoluna çekilen yapay set dam i.
Marine
bağlama kazığından akan veya loca deliklerinden içeriye gelen suyu biriktirmek için geminin pruva kısmına inşa edilmiş havuz benzeri yapı manger i.
Medical
(kan) biriktirmek pool f.
History
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler lachrimatory i.
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler lacrymatory i.
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler lachrymatory i.
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler lachrymal i.
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler lachrymatory i.
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler lacrymal i.
Geology
çökelme malzemesi biriktirmek illuviate f.
Slang
para biriktirmek salt away (money) f.