Geçmiş

birini çekmek

"birini çekmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birini çekmek	entice someone f.
Idioms
2	Deyim	birini çekmek	catch/take/tickle somebody's fancy f.

"birini çekmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 145 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birini ikna ederek kendi tarafına çekmek	win someone over f.
2	Genel	birini sıkı bir sorguya çekmek	give someone the third degree f.
3	Genel	birini kızağa çekmek	put someone on the shelf f.
4	Genel	birini kenara çekmek	get someone out of the way f.
5	Genel	birini bir yana çekmek	take someone to one side f.
6	Genel	birini ikna ederek kendi tarafına çekmek	win someone round f.
7	Genel	birini yolun kenarına çekmek (polis arabayı sürmekte olan)	pull someone over f.
8	Genel	birini çekmek (bir yerin içine)	pull someone in f.
9	Genel	birini karakola çekmek/götürmek	take someone to the police station f.
10	Genel	birini yukarı çekmek	pull someone up f.
11	Genel	(birini) boynundan tutup çekmek	horse collar f.
12	Genel	(birini) boynundan tutup çekmek	horse-collar f.
13	Genel	birini/bir hayvanı çekmek	draw someone (or an animal) f.
Phrasals
14	Öbek Fiiller	(birini bir konuda) sorguya çekmek/sorgulamak/ifadesini almak	question (one) about (something) f.
15	Öbek Fiiller	birini bir konuda sorguya çekmek	question someone about someone or something f.
16	Öbek Fiiller	birini bir yere/olaya çekmek	rope someone into something f.
17	Öbek Fiiller	birini yukarı doğru çekmek	push someone up f.
18	Öbek Fiiller	birini bir şeyin içine çekmek	pull someone in f.
19	Öbek Fiiller	birini bir yere çekmek (tuzağa vb)	lure someone in to something f.
20	Öbek Fiiller	birini bir yerden hızla/aniden çekmek	jerk someone out f.
21	Öbek Fiiller	birini bir yerin içine çekmek	pull someone into something f.
22	Öbek Fiiller	birini aracını kenara çekmek	pull over somebody f.
23	Öbek Fiiller	birini bir yerden hızla/aniden çekmek	jerk someoneout of something f.
24	Öbek Fiiller	bir süreliğine birini kızağa çekmek/işten el çektirmek	suspend somebody (from something) f.
25	Öbek Fiiller	birini kenara çekmek	take somebody aside f.
26	Öbek Fiiller	birini bir şeyin içine çekmek	pull someone into something f.
27	Öbek Fiiller	birini aracını kenara çekmek	pull somebody over f.
28	Öbek Fiiller	birini bir yere/olaya çekmek	rope someone in f.
29	Öbek Fiiller	birini bir yere çekmek (tuzağa vb)	lure someone in f.
30	Öbek Fiiller	birini bir yerin içine çekmek	pull someone in f.
31	Öbek Fiiller	(el/kol işareti ile) birini kenara çekmek	motion someone aside f.
32	Öbek Fiiller	birini veya bir şeyi içine almak/çekmek	suck someone or something down f.
33	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi çekmek	draw someone or something to someone or something f.
34	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi çekmek	draw someone or something toward someone or something f.
35	Öbek Fiiller	(birini başka birine, eski sevgilisine) tekrar itmek/çekmek	drive (one) back to (someone) f.
36	Öbek Fiiller	birini başka birine (eski sevgilisi, annesi, babası) tekrar itmek/çekmek	drive someone back to someone f.
37	Öbek Fiiller	(birini/bir canlıyı) bir şeyin/yerin içine çekmek	entice (someone or something) into (something) f.
38	Öbek Fiiller	(birini) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) in (something) f.
39	Öbek Fiiller	(birini) numarayla/hileyle (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) in (something) f.
40	Öbek Fiiller	(birini) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) into (something) f.
41	Öbek Fiiller	(birini) numarayla/hileyle (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) into (something) f.
42	Öbek Fiiller	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek	entrap (someone) in (something) with (something) f.
43	Öbek Fiiller	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) in (something) with (something) f.
44	Öbek Fiiller	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek	entrap (someone) into (something) with (something) f.
45	Öbek Fiiller	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) into (something) with (something) f.
46	Öbek Fiiller	(birini bir şeyle/biriyle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek	entrap (someone) with (something) f.
47	Öbek Fiiller	(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek	entrap (someone) with (something) f.
48	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir yerden geri çekmek	force back f.
49	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi geri çekmek	force back f.
50	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi, bir şeyden/birinden) geri çekmek	pull away from (someone or something) f.
51	Öbek Fiiller	birini (bir yerden/şeyden) geri çağırmak/çekmek	recall from (something) f.
52	Öbek Fiiller	(birini veya bir şeyi) çekmek	yank at someone or something f.
53	Öbek Fiiller	(birini veya bir şeyi) eteğinden çekmek	yank at someone or something f.
54	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeye doğru çekmek	haul someone or something over to something f.
55	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir yere çekmek	haul someone or something over to something f.
56	Öbek Fiiller	(birini bir şeyin) içine çekmek	drag (someone) into (something) f.
57	Öbek Fiiller	(birini istemediği bir görüşmenin/konuşmanın) içine çekmek	drag (someone) into (something) f.
58	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) çekmek	draw (someone or something) toward (someone or something) f.
59	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) doğru çekmek	draw (someone or something) toward (someone or something) f.
60	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) kaldıraçla/levyeyle (bir yerden) çekmek	pry (someone or something) off of (someone or something) f.
61	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeyin altına çekmek/sürüklemek	pull someone or something under f.
62	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi aşağı çekmek	pull someone or something under f.
63	Öbek Fiiller	(birini bir şeyin) içine çekmek	suck (someone) into (something) f.
64	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeyin içine çekmek	suck someone or something into something f.
65	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeyin içine çekmek	suck someone or something in f.
66	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir sıvının dibine/içine çekmek	suck someone or something under f.
67	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi dibe çekmek	suck someone or something under f.
68	Öbek Fiiller	(birini/bir hayvanı) bir yerden dışarı çekmek	tease out of (someone or something) f.
69	Öbek Fiiller	(birini/bir hayvanı) bir yerden dışarı çekmek	tease something out of something f.
70	Öbek Fiiller	(birini/bir hayvanı) bir yerden dışarı çekmek	tease something out f.
71	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi tutup bir şeyin içine çekmek	yank someone or something into something f.
72	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi tutup bir şeyin içine çekmek	yank someone or something f.
73	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) tutup çekmek	wrench (someone or something) out of (something or some place) f.
74	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) tutup çekmek	yank on (someone or something) f.
75	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) aniden çekmek	yank on (someone or something) f.
76	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) birden çekmek	yank on (someone or something) f.
77	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) hızla çekmek	yank on (someone or something) f.
78	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) güçlü bir şekilde çekmek	yank on (someone or something) f.
79	Öbek Fiiller	birini zorla (bir şeyin) içine çekmek	bounce into (something) f.
80	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) çekmek	attract (someone or something) to (someone or something else) f.
81	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) çekmek	bear with (someone or something) f.
82	Öbek Fiiller	(birini) kendi tarafına çekmek	bring (one) over f.
83	Öbek Fiiller	(birini) çekmek	call to (one) f.
84	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi kenara çekmek	chuck someone or something away f.
85	Öbek Fiiller	(birini) daha alt bir konuma çekmek	demote (one) from (something) f.
86	Öbek Fiiller	(birini) daha alt bir konuma çekmek	demote (one) to (something) f.
87	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) aşağı çekmek	detract from (someone or something) f.
88	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) başka yöne çekmek	divert (someone or something) from (someone or something) f.
89	Öbek Fiiller	birini kenara çekmek	draw someone aside f.
90	Öbek Fiiller	birini yana çekmek	draw someone aside f.
91	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeye çekmek	draw someone or something into something f.
92	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek	draw someone or something into something f.
93	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeye çekmek	draw someone or something in f.
94	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek	draw someone or something in f.
95	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeyin içine çekmek	engage someone or something in something f.
96	Öbek Fiiller	(birini bir şeyin) içine çekmek	engage (one) in (something) f.
97	Öbek Fiiller	(sis/sel/dalga) birini/bir şeyi içine çekmek	engulf someone or something in something f.
98	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyle) çekmek	entice (someone or something) with (something) f.
99	Öbek Fiiller	(birini bir yere) düşürmek/çekmek	haul (one) down to (some place) f.
100	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) sert bir şekilde çekmek	jerk (someone or something) out of (something or some place) f.
101	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) sert bir şekilde çekmek	jerk (someone or something) out of (something) f.
102	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeye/yere) çekmek	lure (someone or something) in(to something or some place) f.
103	Öbek Fiiller	(birini bir şeyin/bir yerin) içine çekmek	pull (one) into (some place or thing) f.
104	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir yerinden) çekmek	pull (someone or something) by (something) f.
105	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir yerinden) tutup çekmek	pull (someone or something) by (something) f.
106	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/kendine) çekmek	pull (someone or something) toward (someone, something, or oneself) f.
107	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/kendine) doğru çekmek	pull (someone or something) toward (someone, something, or oneself) f.
108	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) sineye çekmek	put up with (someone or something) f.
109	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) çekmek	put up with (someone or something) f.
110	Öbek Fiiller	(birini bir konuda) sorguya çekmek	quiz (one) about (something) f.
111	Öbek Fiiller	(birini) kenara çekmek	take aside f.
112	Öbek Fiiller	(birini) bir yana çekmek	take aside f.
113	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı çekmek	tease (someone or something) out of (something) f.
114	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) tüm gücüyle çekmek	tug away at (someone or something) f.
Colloquial
115	Konuşma Dili	(birini) kenara çekmek	take to one side f.
116	Konuşma Dili	(birini) bir yana çekmek	take to one side f.
Idioms
117	Deyim	(birini bir konuda) sorguya çekmek	grill (someone) (about something) f.
118	Deyim	birini karakola çekmek/götürmek	haul someone in f.
119	Deyim	birini sorguya çekmek	grill someone f.
120	Deyim	(birini) işin içine çekmek	involve in f.
121	Deyim	birini bir köşeye/kenara çekmek	draw (one) to one side f.
122	Deyim	(birini) sorguya çekmek	drill (someone) (with questions) f.
123	Deyim	(birini) yanına çekmek	get (someone) onside f.
124	Deyim	(birini) kendi tarafına çekmek	get (someone) onside f.
125	Deyim	(birini) yanına çekmek	get/keep somebody onside f.
126	Deyim	(birini) kendi tarafına çekmek	get/keep somebody onside f.
127	Deyim	(birini) içine çekmek	get ahold of (one) f.
128	Deyim	(birini) içine çekmek	grab ahold of (someone) f.
129	Deyim	(birini) içine çekmek	grab hold of (someone) f.
130	Deyim	birini bir köşeye/kenara çekmek	take/draw somebody to one side f.
131	Deyim	birini/bir şeyi yoldan çekmek	move someone or something out of the way f.
132	Deyim	birini/bir şeyi kenara çekmek	move someone or something out of the way f.
133	Deyim	(birini) sıkı bir sorguya çekmek	(give somebody) the third degree f.
134	Deyim	(birini) sorgulamak/sorguya çekmek	bring (one) to account f.
135	Deyim	(birini) sorgulamak/sorguya çekmek	bring (one) to book f.
136	Deyim	birini (bir şey için) sorgulamak/sorguya çekmek	bring somebody to book (for something) [uk] f.
137	Deyim	(birini seçmek/bir şey yapmak için) ad çekmek	cast/draw lots (for something/to do something) f.
138	Deyim	(birini seçmek/bir şey yapmak için) kura çekmek	cast/draw lots (for something/to do something) f.
139	Deyim	(birini seçmek/bir şey yapmak için) kur'a çekmek	cast/draw lots (for something/to do something) f.
140	Deyim	(birini) çekmek	catch (someone's) fancy f.
141	Deyim	(birini) sineye çekmek	give (one) a pass f.
142	Deyim	(birini) kızağa çekmek	put (one) on the shelf f.
143	Deyim	(birini) sorguya çekmek	put (one) on the spot f.
144	Deyim	(birini/bir şeyi) çok canı istemek/çekmek	yen for (someone or something) f.
Slang
145	Argo	(birini) çekmek	melt (one's) butter f.