Geçmiş

birini takip etmek

"birini takip etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birini takip etmek	follow someone f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	birini takip etmek	go after someone f.
Idioms
3	Deyim	birini takip etmek	head out after someone f.
4	Deyim	birini takip etmek	be in somebody's train f.

"birini takip etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	takip etmek (hareket eden birini/bir şeyi)	track f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	(belli bir) puan farkla (birini) izlemek/takip etmek	trail someone or something by something f.
3	Öbek Fiiller	(birini) bir şeyi silahla takip etmek	gun for (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	(birini ya da bir şeyi) takip etmek	follow on after (someone or something) f.
5	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	flock after (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek	follow (someone or something) about f.
7	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek	follow (someone or something) around f.
8	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) adım adım takip etmek	follow (someone or something) around f.
9	Öbek Fiiller	dışarı çıkan birini takip etmek	follow out f.
10	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) dışarı doğru takip etmek	follow someone or something out f.
11	Öbek Fiiller	dışarı çıkan (birini/bir şeyi) takip etmek	follow someone or something out f.
12	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	go after (someone or something) f.
13	Öbek Fiiller	(birini) takip etmek	go after (someone) f.
14	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	go along with (someone or something) f.
15	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) takip etmek	head out after (someone, something, or an animal) f.
16	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep up with (someone or something) f.
17	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	run after (someone or something) f.
18	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) gizlice takip etmek	spy on (someone or something) f.
19	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	take off after (someone or something) f.
20	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	trail after (someone or something) f.
21	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) geriden takip etmek	trail after (someone or something) f.
Idioms
22	Deyim	(birini ya da bir şeyi) yakından takip etmek	keep (close) watch for (someone or something) f.
23	Deyim	(birini veya bir şeyi) yakından takip etmek	keep close tabs on (someone or something) f.
24	Deyim	(birini/bir şeyi) dikkatle/yakından takip etmek	keep a beady eye on (someone or something) f.
25	Deyim	(birini/bir şeyi) dikkatle/yakından takip etmek	keep one's beady eye on (someone or something) f.
26	Deyim	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek	nip on (someone's or something's) heels f.
27	Deyim	(birini) yakından takip etmek	tread on (one's) heels f.
28	Deyim	(birini) adım adım takip etmek	tread on (one's) heels f.
29	Deyim	birini yakından takip etmek	tread on somebody’s heels f.
30	Deyim	birini adım adım takip etmek	tread on somebody’s heels f.
31	Deyim	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek	nip on (someone's or something's) toes f.
32	Deyim	(birini) yakından takip etmek	be breathing down (one's) neck f.
33	Deyim	birini yakından takip etmek	be breathing down someone's neck f.
34	Deyim	(birini/bir şeyi) takip etmek	be in pursuit of (someone or something) f.
35	Deyim	(birini/bir şeyi) dolaylı yoldan izlemek/takip etmek	put out (some) feelers (on someone or something) f.
36	Deyim	(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek	keep (a) close watch on (someone or something) f.
37	Deyim	(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek	keep (close) watch over (someone or something) f.
38	Deyim	(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek	keep a close eye on (someone or something) f.
39	Deyim	birini/bir şeyi yakından izlemek/takip etmek	keep a close eye/watch on somebody/something f.
40	Deyim	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep a tab on (someone or something) f.
41	Deyim	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep in step (with someone or something) f.
42	Deyim	(birini) takip etmek	keep on top of (someone) f.
43	Deyim	(birini veya bir şeyi) takip etmek	keep tabs on (someone or something) f.
44	Deyim	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep track of (someone or something) f.
45	Deyim	bir şeyi/birini takip etmek	keep track of something/someone f.
46	Deyim	birini/bir şeyi takip etmek	keep watch on someone or something f.
47	Deyim	(birini/bir şeyi) takip etmek	make (out) after (someone or something) f.
48	Deyim	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek	nip at someone's heels f.
Archaic
49	Eski Kullanım	(birini) gizlice takip etmek	dodge f.
Slang
50	Argo	(birini/bir şeyi) sapık gibi gözetlemek/takip etmek	creep on (someone or something) f.