boş (zaman) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

boş (zaman)



"boş (zaman)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
boş (zaman) spare s.

"boş (zaman)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç

Türkçe İngilizce
General
boş zaman free time i.
boş zaman faaliyetleri free time occupation i.
boş zaman uğraşısı spare time activity i.
boş zaman faaliyeti leisure i.
boş zaman spare time i.
boş zaman etkinlikleri spare time activities i.
boş zaman etkinliği recreation i.
boş zaman leisure i.
boş zaman free-spare time i.
boş zaman idle time i.
boş zaman aktiviteleri spare time activities i.
boş zaman leisure time i.
boş zaman faaliyetleri spare time activities i.
boş zaman faaliyetleri leisure time activities i.
boş zaman yatçılığı leisure yachting i.
(disneyland vb gibi) park/oyun alanı gibi insanların boş zaman etkinliklerine cevap veren alanların ticarileşmesi commercialization of leisure i.
boş zaman aktivitesi leisure i.
birlikte boş zaman değerlendirilen kişi time killer i.
boş zaman geçirme toying i.
çok fazla boş zaman a lot of free time i.
çok boş zaman a lot of free time i.
boş zaman vacancy i.
belirli bir zaman diliminde boş olan veya kiralanmamış tüm kiralık birimlerin yüzdesi vacancy rate i.
boş gezerek geçirilen zaman loaf i.
boş zaman aktivitesi doss i.
boş boş zaman geçirmek moon f.
boş (zaman açısından) clear s.
boş zaman faaliyetine uygun leisure s.
boş zaman aktivesi ile ilgili lusorious [obsolete] s.
Phrasals
bir yerde boş boş zaman geçirmek poodle around (something) f.
boş işlerle zaman öldürmek/geçirmek pootle along [uk] f.
boş boş zaman geçirmek poodle around [uk] f.
(boş bir yerde) zaman geçirmek/yaşamak rattle around (something or some place) f.
(boş bir yerde) zaman geçirmek/yaşamak rattle around in f.
Colloquial
boş zaman hastalığı leisure sickness i.
belli bir zaman diliminde boş olmak/boş vakti olmak not have anything on f.
bir zaman dilimi için bir plan yapmayarak boş bırakmak leave open f.
bir zaman dilimi/tarih için bir plan yapmayarak boş bırakmak leave something open f.
boş boş zaman geçirmek pootle around [uk] f.
fazla hareket gerektirmeyen boş zaman aktiviteleri yapmak couch surf f.
Idioms
biraz boş zaman pocket of time i.
boş zaman time on (one's) hands i.
boş zaman time on hands i.
boş zaman time on your hands i.
Formal
boş zaman aktivitesi olmayan unleisured s.
Trade/Economic
boş zaman free time i.
çalışma boş zaman optimum bileşimi work-leisure optimum i.
optimal çalışma boş zaman pozisyonu optimal work-leisure position i.
Technical
boş zaman leisure time i.
boş zaman idle time i.
boş zaman yönetimi idle time management i.
Computer
boş zaman idle time i.
boş zaman leisure i.
Medical
boş zaman faaliyetleri leisure activities i.
Slang
boş boş zaman öldürmek balls about f.
boş boş zaman öldürmek balls around f.
Modern Slang
boş zaman (çinliler arasında kullanılan bir deyim) american time i.
boş boş geçirilen zaman american time i.