Geçmiş

bodied

"bodied" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	bodied s.	bedenli
2	Genel	bodied s.	vücutlu
3	Genel	bodied s.	cüsseli
4	Genel	bodied s.	yapılı
Technical
5	Teknik	bodied s.	(genellikle ısıtarak) koyulaştırılmış

"bodied" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	able-bodied s.	sağlam
General
2	Genel	be close-bodied f.	vücuda tam oturmak
3	Genel	be able-bodied f.	eli ayağı tutmak
4	Genel	able-bodied s.	güçlü
5	Genel	full bodied s.	dolgun yapılı
6	Genel	able-bodied s.	sağlam
7	Genel	able-bodied s.	güçlü kuvvetli
8	Genel	able-bodied s.	sıhhatli
9	Genel	big-bodied s.	cüsseli
10	Genel	able-bodied s.	sağlıklı
11	Genel	close-bodied s.	dar
12	Genel	close-bodied s.	sıkı
13	Genel	full-bodied s.	güçlü
14	Genel	full-bodied s.	kuvvetli
15	Genel	narrow-bodied s.	dar gövdeli
16	Genel	close-bodied s.	vücuda tam oturmuş
17	Genel	light-bodied s.	hafif yapılı
18	Genel	light-bodied s.	hafif gövdeli
19	Genel	able-bodied s.	eli ayağı tutan
20	Genel	able-bodied s.	askerliğe uygun
21	Genel	thin-bodied s.	zayıf
22	Genel	slender-bodied s.	zayıf vücutlu
23	Genel	slim-bodied s.	zayıf vücutlu
24	Genel	-bodied s.	(belirtilen şekilde) vücutlu
25	Genel	lithe-bodied s.	esnek vücutlu
26	Genel	lithe-bodied s.	kıvrak vücutlu
27	Genel	long-bodied s.	uzun gövdeli
28	Genel	long-bodied s.	uzun vücutlu
29	Genel	feat-bodied s.	fit yapılı
30	Genel	feat-bodied s.	bedeni formda olan
31	Genel	oval-bodied s.	oval bir gövdeye sahip olan
32	Genel	short-bodied s.	kısa gövdeli
33	Genel	short-bodied s.	kısa vücutlu
34	Genel	silver-bodied s.	gövdesi gümüş grisi olan
35	Genel	silvery-bodied s.	gümüş rengi gövdesi olan
36	Genel	non-able-bodied s.	eli ayağı tutmayan
37	Genel	non-able-bodied s.	çürük
38	Genel	non-able-bodied s.	sakat
39	Genel	non-able-bodied s.	kötürüm
40	Genel	smooth-bodied s.	yumuşak gövdeli
41	Genel	smooth-bodied s.	pürüzsüz vücutlu
42	Genel	smooth-bodied s.	pürüzsüz gövdeli
Idioms
43	Deyim	all able-bodied people i.	eli ayağı tutan herkes
44	Deyim	all able-bodied people i.	gücü kuvveti yerinde herkes
45	Deyim	all able-bodied people i.	güçlü kuvvetli herkes
Trade/Economic
46	Ticaret/Ekonomi	full-bodied money i.	tam karşılıklı para
Tourism
47	Turizm	able-bodied passenger i.	bedenen güçlü yolcu
Technical
48	Teknik	bodied oil i.	kalınlaştırılmış yağ
49	Teknik	bodied linseed oil i.	kalınlaştırılmış bezir yağı
Dyeing
50	Boyacılık	heavy-bodied paint i.	koyu boya
Aeronautic
51	Havacılık	wide-bodied aircraft i.	geleneksel tipteki uçaklardan daha fazla sayıda yolcu taşıyabilen ve iki ya da daha çok koridoru olan uçak
52	Havacılık	wide-bodied aircraft i.	geniş gövdeli uçak
53	Havacılık	narrow-bodied s.	tek merkezi koridorlu geleneksel tasarımlı
Marine
54	Denizcilik	able-bodied seaman i.	eğitilmiş denizci
55	Denizcilik	able bodied seaman i.	usta gemici
56	Denizcilik	able-bodied seaman i.	yetenekli denizci
57	Denizcilik	shallow-bodied s.	güverte altındaki kısmı orta yükseklikte olan (gemi)
Gastronomy
58	Mutfak	full bodied s.	dolu
59	Mutfak	full bodied s.	gövdeli
Biology
60	Biyoloji	thick-bodied s.	kalın gövdesi olan
Zoology
61	Zooloji	broad-bodied chaser i.	yusufçuk
Tobacco
62	Tütün	rother strong bodied i.	kuvvetli nesic
63	Tütün	fine bodied s.	zayıf bünyeli
Sport
64	Spor	able-bodied s.	güçlü
65	Spor	able-bodied s.	vücudu sağlam