both of

"both of" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	both of s.	her ikisi de
Both refer to legal bases and to the Legal Service, both of which are sources of doubt. Her ikisi de şüphe kaynağı olan yasal dayanaklara ve Hukuk Hizmetlerine atıfta bulunmaktadır. More Sentences

"both of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 86 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	both of them zm.	her ikisi
We are discussing both of them today as a result of Parliament's organisational arrangements. Parlamento'nun organizasyonel düzenlemelerinin bir sonucu olarak bugün her ikisini de görüşüyoruz. More Sentences
2	Genel	both of us zm.	ikimiz de
Speaking like my youthful partner and friend, the High Representative, both of us have grown younger in these jobs. Genç ortağım ve dostum Yüksek Temsilci gibi konuşacak olursam, ikimiz de bu görevlerde gençleştik. More Sentences
3	Genel	both of us zm.	ikimiz
I want to do what's best for both of us. İkimiz için en iyi olanı yapmak istiyorum. More Sentences
Speaking
4	Konuşma	both of you expr.	her ikiniz
I'll get something to drink for both of you. Her ikiniz için içecek bir şey alacağım. More Sentences
5	Konuşma	both of you expr.	ikiniz
All right, you take these, both of you get in there and keep quiet. Pekala, sen bunları al, ikiniz de içeri girin ve sessiz olun. More Sentences
General
6	Genel	both of the companies/firms i.	her iki firma
7	Genel	both of the companies/firms i.	her iki şirket
8	Genel	of both sexes together s.	kızlı erkekli
9	Genel	a little bit of both zf.	ikisinden de biraz
Phrases
10	İfadeler	the worst of both worlds i.	her ikisi durumdan da zarar görme
11	İfadeler	best of both possible worlds i.	hem (onun) hem (bunun) en iyi özellikleri/tarafları
12	İfadeler	best of both possible worlds i.	her ikisinin de en iyi özellikleri/tarafları
13	İfadeler	a group of young people of both sexes expr.	gençlerden oluşan kızlı erkekli bir grup
Colloquial
14	Konuşma Dili	a bit of both expr.	her ikisinden de biraz
Idioms
15	Deyim	the worst of both worlds i.	mümkün dünyaların en kötüsü
16	Deyim	the worst of both worlds i.	kötünün de kötüsü
17	Deyim	the worst of both worlds i.	daha kötüsü olmayan
18	Deyim	talk out of both sides of one's mouth f.	çelişkili şeyler söylemek
19	Deyim	talk out of both sides of one's mouth f.	ona öyle buna böyle konuşmak
20	Deyim	work both sides of the street f.	sokağın/caddenin iki tarafında da çalışmak
21	Deyim	work both sides of the street f.	sokağın her iki yakasında tezgah açmak
22	Deyim	work both sides of the street f.	her iki tarafı da desteklemek
23	Deyim	work both sides of the street f.	ikili oynamak
24	Deyim	work both sides of the street f.	iki tarafı birden idare etmek
25	Deyim	burn both ends of the candle f.	kendini hırpalamak
26	Deyim	burn both ends of the candle f.	canı çıkana kadar çalışmak
27	Deyim	burn both ends of the candle f.	gece gündüz demeden çalışmak
28	Deyim	burn both ends of the candle f.	pestili çıkana kadar çalışmak
29	Deyim	burn both ends of the candle f.	kendini helak etmek
30	Deyim	burn both ends of the candle f.	durup dinlenmeden/bıkıp usanmadan çalışmak
31	Deyim	work both sides of the street f.	sokağın/caddenin iki tarafında da çalışmak
32	Deyim	work both sides of the street f.	sokağın her iki yakasında tezgah açmak
33	Deyim	work both sides of the street f.	her iki tarafı da desteklemek
34	Deyim	work both sides of the street f.	ikili oynamak
35	Deyim	work both sides of the street f.	iki tarafı birden idare etmek
36	Deyim	see both sides (of something) f.	iki açıdan da değerlendirmek
37	Deyim	see both sides (of something) f.	her iki tarafa da kulak vermek
38	Deyim	see both sides (of something) f.	madalyonun iki yüzünü de görmek
39	Deyim	burn both ends of the candle f.	işe sabah karanlıkta gidip gece yarılarına kadar çalışmak
40	Deyim	burn both ends of the candle f.	çok fazla çalışmak
41	Deyim	burn both ends of the candle f.	kendini çok yormak/hırpalamak
42	Deyim	talk out of both sides of your mouth f.	adamına göre konuşmak
43	Deyim	speak out of both sides of your mouth f.	adamına göre konuşmak
44	Deyim	enjoy the best of both worlds f.	bir taşla iki kuş vurmak
45	Deyim	have the best of both worlds f.	her ikisinden de yararlanmak
46	Deyim	the best of both worlds f.	her ikisinden de yararlanmak
47	Deyim	butter both sides of one's bread f.	her ikisinden de yararlanmak
48	Deyim	live in the best of both worlds f.	her ikisinden de yararlanmak
49	Deyim	enjoy the best of both worlds f.	her ikisinden de yararlanmak
50	Deyim	butter both sides of one's bread f.	iki iyi şeyi bir arada yaşamak
51	Deyim	the best of both worlds f.	iki iyi şeyi bir arada yaşamak
52	Deyim	butter both sides of one's bread f.	iki ayrı durumdan çıkar sağlamak
53	Deyim	the best of both worlds f.	iki ayrı durumdan çıkar sağlamak
54	Deyim	talk out of both sides of your mouth f.	nabza göre şerbet vermek
55	Deyim	speak out of both sides of your mouth f.	ona öyle buna böyle konuşmak
56	Deyim	speak out of both sides of your mouth f.	nabza göre şerbet vermek
57	Deyim	talk out of both sides of your mouth f.	ona öyle buna böyle konuşmak
58	Deyim	burn both ends of the candle f.	gece gündüz çalışmak
59	Deyim	burn both ends of the candle f.	sabahlara kadar çalışmak
60	Deyim	burn both ends of the candle f.	gece yarılarına kadar çalışmak
61	Deyim	be speaking out of both sides of (one's) mouth f.	ikili oynamak
62	Deyim	be speaking out of both sides of (one's) mouth f.	iki tarafı da idare etmek
63	Deyim	be speaking out of both sides of (one's) mouth f.	iki tarafı birden idare etmek
64	Deyim	be talking out of both sides of (one's) mouth f.	ona öyle buna böyle konuşmak
65	Deyim	speak out of both sides of (one's) mouth f.	çelişkili şeyler söylemek
66	Deyim	speak out of both sides of (one's) mouth f.	ona öyle buna böyle konuşmak
67	Deyim	speak out of both sides of (one's) mouth f.	adamına göre konuşmak
68	Deyim	speak out of both sides of (one's) mouth f.	nabza göre şerbet vermek
69	Deyim	the worst of both worlds s.	mümkün dünyaların en kötüsü
70	Deyim	the worst of both worlds s.	kötünün de kötüsü
71	Deyim	the worst of both worlds s.	olabileceğin en kötüsü
72	Deyim	best of both worlds expr.	iki tarafın da en iyi özellikleri
73	Deyim	best of both worlds expr.	her ikisinin de en iyi tarafları
74	Deyim	best of both worlds expr.	iki farklı fırsattan yararlanılabilen durum
75	Deyim	the best of both worlds expr.	iki tarafın da en iyi özellikleri
76	Deyim	the best of both worlds expr.	her ikisinin de en iyi tarafları
77	Deyim	the best of both worlds expr.	iki farklı fırsattan yararlanılabilen durum
Speaking
78	Konuşma	a little time apart would be good for both of us expr.	biraz ayrı kalmak ikimiz için de iyi olur
79	Konuşma	both of them are me expr.	ikisi de benim
Trade/Economic
80	Ticaret/Ekonomi	event which with notice or lapse of time or both would become a default i.	ihbar üzerine, zamanın geçmesiyle veya her ikisi sonucunda bir temerrüt teşkil edecek durum
Technical
81	Teknik	common provisions for both measuring instruments and methods of metrological control i.	ölçüm aletleri ve metrolojik denetim yöntemleri
Medical
82	Medikal	thrombus in both of pulmonary arteries i.	her iki pulmoner arter içerisinde trombüs
83	Medikal	chance of survival of both mother and baby i.	hem annenin hem de bebeğin hayatta kalma şansı
Slang
84	Argo	smoke both ends of the cigar f.	erkek erkeğe oral seks yapmak
85	Argo	smoke both ends of the cigar f.	erkek erkeğe oral seks yapmak
86	Argo	smoke both ends of the cigar f.	erkek erkeğe sakso yapmak