düz çizgi - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

düz çizgi



"düz çizgi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

Türkçe İngilizce
General
düz çizgi beeline i.
düz çizgi straight i.
düz çizgi straight line i.
düz çizgi airline i.
düz çizgi rectitude i.
düz çizgi grid i.
Technical
düz çizgi solid line i.
düz çizgi flatline i.
düz çizgi straight-line i.
Computer
düz çizgi solid i.
Math
düz çizgi straight line i.
Geometry
düz çizgi right line i.

"düz çizgi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
düz (çizgi) straight s.
General
nesnelerin düz bir çizgi halinde hizalanması alineation i.
nesneleri düz bir çizgi halinde hizalayan kimse aliner i.
nesnelerin düz bir çizgi halinde hizalanması allineation i.
çokgenin bitişik olmayan iki köşesini birleştiren düz çizgi diagonal i.
düz çizgi belirlemek için bir şey boyunca bakarak hedef almak bone f.
cetvelin düz kenarıyla çizgi çekmek rule f.
çıkıntı yapmadan düz çizgi halinde uzanmak plane f.
düz çizgi halindeki rectilineal s.
düz çizgi halindeki rectilinear s.
düz çizgi halinde as the crow flies zf.
Idioms
çizgi gibi düz/ dümdüz as straight as a line expr.
düz çizgi halinde the way the crow flies expr.
Technical
uçak veya gemi inşası gibi işlerde düz orta hat elde etmek için kullanılan çizgi ramline i.
lazerin hedef işaretleyicisinden hedefe gittiği düşünülen hayali düz çizgi laser-target line i.
mastara veya cetvelin düz çizgi çizmeye yarayan kenarı fiducial edge i.
düz/kavisli çizgi space of dimension i.
(kesikli çizgiyi) düz çizgi haline getirmek smooth f.
Telecom
dışa doğru düz çizgi halinde uzanan iki eşit çubuktan oluşan anten dipolar i.
Marine
alabildiğine orsa giderken düz bir çizgi üzerinde hareket etmek make a good board f.
Medical
elektriksel beyin aktivitesi olmadığını gösteren (düz çizgi) isoelectric s.
Math
kesişen iki düz çizgi ile veya arasında oluşan included s.
Geometry
konik cismin kesit eksenine dik gelen düz çizgi applicate ordinate i.
düz çizgi ile eğri arasında oluşan açı mixed angle i.
düz bir çizgi ile birleştirmek join f.
düz çizgi halindeki right-lined s.
Astronomy
karşıt konumda olan ay veya gezegeni dünya ve güneşle bağlayan düz çizgi line of syzygies i.
History
hanedan armalarında en büyük erkek evladı gösteren, düz çizgi üzerinde aşağı bakan çıkıntıların bulunduğu arma işareti label i.
Sport
(bilardo) bir oyunun başlangıcında isteka toplarının arkasına yerleştirildiği düz çizgi baulk line i.
(bilardo) bir oyunun başlangıcında isteka toplarının arkasına yerleştirildiği düz çizgi balk line i.
(bilardo) bir oyunun başlangıcında isteka toplarının arkasına yerleştirildiği düz çizgi string line i.
(bilardo) bir oyunun başlangıcında isteka toplarının arkasına yerleştirildiği düz çizgi baulkline i.
(bilardo) bir oyunun başlangıcında isteka toplarının arkasına yerleştirildiği düz çizgi baulk-line i.
(hipodromda, yarış pistinde) düz çizgi/kenar stretch i.
Engineering
düz çizgi veya daire şeklinde olan loküs plane locus i.
(haritacılık) tüm büyük daireleri düz çizgi olarak gösteren gnomonic s.
Slang
elektrokardiyogramda kişinin kalbinin durduğunu işaret eden/belirten düz çizgi (nebraska'nın nerdeyse dümdüz bir eyalet olmasına istinaden) nebraska sign i.
elektrokardiyogram ekranında kişinin öldüğünü işaret eden/belirten düz çizgi (nebraska'nın nerdeyse dümdüz bir eyalet olmasına istinaden) nebraska sign i.