designated - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

designated

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"designated" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
designated s. belirlenmiş
General
designated s. belirtilen
designated s. gösterilen
designated s. atanmış
designated s. tayin edilmiş
designated s. seçilmiş
designated s. belirli
Aeronautic
designated s. ayarlanmış

"designated" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

İngilizce Türkçe
General
designated authority to apply i. başvuru mercii
designated area i. tayin edilen bölge
designated contracting states i. belirtilen sözleşme ülkeleri
designated area i. belirlenmiş/belirlenen alan
designated hitter i. temsilci
designated hitter i. yedek oyuncu
designated hitter i. başkasına vekalet eden kimse
be designated by law f. yasalarla belirlenmek
code-designated s. kodlanmış
code-designated s. kod verilmiş
Colloquial
a designated driver i. alkollü kişiyi götüren ayık şoför
designated places i. belirlenmiş yerler
a designated driver i. (alkollü bir mekana gidildiğinde) dönüşte arabayı kullanacak olan dolayısıyla o gece içmeyen kişi
designated driver i. içkili bir ortamda içki içmeyip arabayı kullanması kararlaştırılan kişi
designated driver i. içkili bir ortamda ayık kalıp alkollü kişileri arabayla bırakacak olan kişi
designated driver i. içkili bir ortamda ayık kalıp arabayı kullanması kararlaştırılan kişi
designated driver i. herkesin içtiği bir ortamda şoför olarak atanan kişi
Trade/Economic
designated executives i. atanan yöneticiler
designated date i. belirlenmiş tarih
designated body i. görevlendirilmiş kuruluş
designated date i. kararlaştırılmış tarih
designated body to assign notified bodies i. onaylanmış kuruluşları atamaya haiz görevlendirilmiş kuruluş
designated national laboratories i. yetkilendirilmiş ulusal laboratuvarlar
Politics
designated successor i. abd başkanı, başkan yardımcısı veya başkanın olmadığı anlarda o görevi üstlenen üst düzeylinin aynı yerde toplandığında, başkanın başına bir aksilik gelmesi durumunda, birleşik devletler başkanı olsun diye gizli bir yere saklanıp korunan kabine üyesi
census designated place i. sayımı yapılacak yer
census designated place i. sayım yeri
designated successor i. (abd'de savaş/iç karışıklık gibi durumlarda başkanı korumak amacıyla) başkanın yerine vekalet eden kişi
designated survivor i. (abd'de savaş/iç karışıklık gibi durumlarda başkanı korumak amacıyla) başkanın yerine vekalet eden kişi
cdp (census-designated place) i. sayım yeri
cdp (census-designated place) i. sayımı yapılacak yer
Technical
designated substance i. belirlenmiş madde
code-designated series i. kodlanmış seriler
class-designated valve i. sınıf sembollü vana
Construction
designated concrete i. belirlenmiş beton
Automotive
designated seating capacity i. belirlenmiş oturma kapasitesi
designated seating position i. belirlenmiş oturma pozisyonu
outboard designated seating positions i. dış taraf oturma pozisyonları
designated bicycle lane i. özel bisiklet şeridi
Aeronautic
designated rnav route i. belirlenmiş rnav rotası
designated rnav route i. rnav rota belirlenmesi
designated supplier quality representative (dsqr) i. belirlenmiş tedarikçi kalite temsilcisi
designated supplier quality representative (dsqr) i. tayin edilmiş tedarikçi kalite temsilcisi
Marine
specially designated major port i. özel düzenlenmiş ana liman
specially designated the third-class fishing port i. özel olarak düzenlenmiş üçüncü sınıf balıkçı limanı
Chemistry
designated laboratory i. ihtisas laboratuvarı
Forestry
primary designated function i. birincil belirlenmiş fonksiyon
Social Sciences
designated employment [uk] i. (britanya'da) 1944'te çıkarılan istihdam yasası ile engelli kişilere ayrılan işler
Military
designated permanent storage site i. belirlenmiş daimi depolama mevkii
designated country representative i. görevli ülke temsilcisi
designated marksman rifle (dmr) i. keskin nişancı tüfeği
person designated with special status i. özel statülü kişi
place designated with special status i. özel statülü yer
designated bed capacity i. yatak kadrosu
designated bed capacity i. yatak kapasitesi
Baseball
designated hitter i. vurucunun oyundan atılmasına sebep olmadan, maçın başında topa vurması için vurucunun yerine atanan oyuncu