directly - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

directly

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"directly" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 31 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
directly zf. doğrudan doğruya
directly zf. doğrudan
directly zf. direkt
General
directly zf. düpedüz
directly zf. direkt olarak
directly zf. yapar yapmaz
directly zf. doğrudan
directly zf. doğruca
directly zf. dosdoğru
directly zf. açıkça
directly zf. anlaşılır biçimde
directly zf. hemen
directly zf. doğrudan doğruya
directly zf. direkt
directly zf. dolaysız
directly zf. derhal
directly zf. en kısa yoldan
directly zf. tereddütsüz bir şekilde
directly zf. açık bir şekilde
directly zf. yüz yüze
directly zf. şahsen
directly zf. birazdan
directly zf. hemen
directly zf. içtenlikle
directly zf. açık yürekle
directly zf. samimiyetle
directly zf. açıkça
directly zf. dürüstçe
Colloquial
directly zf. direkman
Math
directly zf. doğru orantıyla
directly zf. doğru oranla

"directly" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

İngilizce Türkçe
General
say directly f. doğrudan söylemek
be directly linked to f. doğrudan ilişkili olmak
be directly linked to f. doğrudan bağlantılı olmak
be directly related to f. doğrudan bağlantılı olmak
be directly related to f. doğrudan ilişkili olmak
be directly associated with f. doğrudan alakalı olmak
be directly associated with f. doğrudan ilişkili olmak
be directly connected to f. doğrudan ilişkili olmak
be directly related to f. doğrudan alakalı olmak
be directly connected to f. doğrudan alakalı olmak
be directly linked to f. doğrudan alakalı olmak
be directly associated with f. doğrudan bağlantılı olmak
be directly connected to f. doğrudan bağlantılı olmak
directly affect the decision f. kararı doğrudan etkilemek
directly influence the decision f. kararı doğrudan etkilemek
be directly accountable for f. doğrudan sorumlu olmak
be directly responsible for f. doğrudan sorumlu olmak
be directly proportionate to f. doğru orantılı olmak
go directly to the source f. doğrudan kaynağa gitmek
handle (a/the) problem directly f. sorunla doğrudan ilgilenmek
punch someone directly in the face f. yüzünün ortasına yumruğu patlatmak
directly proportional s. doğru orantılı
directly elected s. doğrudan seçilmiş
directly or indirectly zf. doğrudan veya dolaylı olarak
directly or indirectly zf. doğrudan veya dolaylı
directly away zf. ters yönde
directly away (each other) zf. (birbirlerinin) tersi yönünde
directly [uk] zf. hemen sonra
directly [uk] zf. en kısa sürede
Trade/Economic
charged to expenses of the period directly i. doğrudan gider yazılanlar
directly related s. doğru yönlü ilişki
Politics
this regulation shall be binding in its entirety and directly applicable in the member states expr. bu tüzük üye devletlerde bütünüyle bağlayıcıdır ve doğrudan uygulanır
Technical
directly buried optical telecommunication cables i. doğrudan gömülü optik haberleşme kabloları
milled directly in the shaft i. doğrudan mile frezeli
directly reduced iron ore i. doğrudan indirgenmiş demir cevheri
directly buried hot water network i. doğrudan yer altına gömülü sıcak su şebekesi
directly heated positive step-function temperature coefficient thermistor i. doğrudan ısıtılan pozitif sıcaklık katsayılı termistor
directly heated negative temperature coefficient thermistor i. doğrudan ısıtılan negatif sıcaklık katsayılı termistör
directly heated negative temperature coefficient thermistor i. doğrudan ısıtalan negatif sıcaklık katsayılı termistör
directly-heated cathode i. direkt ısıtmalı katot
directly powered repeater i. doğrudan beslemeli yineleyici
directly-heated thermistor i. direkt ısıtmalı termistör
directly heated positive temperature coefficient thermistor i. doğrudan ısıtılan pozitif sıcaklık katsayılı termistör
directly-heated positive step f. doğrudan ısıtılmış pozitif basamak
be exposed directly to x and gama rays f. doğrudan x ve gama ışınlarıyla pozlanmak
directly heated s. doğrudan ısıtılmış
directly heated s. doğrudan ısıtılan
directly-soldered s. doğrudan lehimlenen
directly-heated s. doğrudan ısıtılmış
buried directly in the ground s. toprağa doğrudan gömülü
Computer
directly powered repeater i. doğrudan beslemeli yineleyici
directly powered repeater station i. doğrudan beslemeli yineleyici
print directly to the printer expr. doğrudan yazıcıya yazdır
edit directly in cell expr. hücre içinde düzenle
Radio
directly heated cathode i. direkt ısılı katod
Construction
directly buried hot water networks i. doğrudan yer altına gömülü sıcak su şebekeleri
directly buried hot water network i. doğrudan gömülmüş sıcak su şebekesi
Medical
directly observed treatment i. doğrudan gözetimli tedavi
directly observed treatment "doğrudan gözetimli tedavi
Math
directly proportional quantities i. doğru orantılı çokluklar
directly proportional s. doğru orantılı
Environment
directly ionizing particle i. doğrudan iyonlaştırıcı parçacık
Slang
pidooma (pulled it directly out of my ass) expr. kıçtan uydurma bilgi
pidooma (pulled it directly out of my ass) expr. kaynak kıçım
pidooma (pulled it directly out of my ass) expr. bir tarafından uydurulmuş bilgi