hemen sonra - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

hemen sonra



"hemen sonra" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
hemen sonra next zf.
hemen sonra after a bit zf.
hemen sonra then zf.
hemen sonra directly [uk] zf.
hemen sonra whereupon bağ.
Colloquial
hemen sonra shortly after expr.

"hemen sonra" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

Türkçe İngilizce
General
biriyle tanıştıktan hemen sonra gönderilen arkadaşlık isteği/talebi post-acquaintance friend request i.
zihinsel süreçlerin meydana geldikten hemen sonra ilkel hafıza aracılığıyla gözlemlenmesi retrospection i.
kalkıştan hemen sonra yere çakılmak crash right after takeoff f.
bir yazıyı başlangıç sayfasından hemen sonra gelmeyen bir sayfada devam ettirmek break f.
-den hemen sonra immediately zf.
-den hemen sonra soon after zf.
bir önceki yorumdan hemen sonra in the (very) next breath zf.
bundan hemen sonra on that zf.
hemen (önce/sonra) immediately zf.
Phrases
'-den hemen sonra upon the heels of expr.
(bir şeyden) hemen sonra in the wake of (something) expr.
Colloquial
(çok kısa bir süre sonra/hemen) bir dakika içinde in just a minute expr.
'-den hemen sonra the moment (that) expr.
Idioms
yedikten sonra böyle hemen kalktığım için üzgünüm hate to eat and run expr.
Speaking
hemen/az sonra oradayım I'll be right there expr.
-den hemen sonra it was only after ... (time) expr.
yedikten sonra böyle hemen kalktığım için üzgünüm I hate to eat and run expr.
Politics
(hanedanlarda) babası tahta geçtikten hemen sonra doğan ilk çocuğun varisliğe uygun görülmesi porphyrogenitism i.
Television
spor müsabakasının bir kısmını, gerçekleştikten hemen sonra ağır çekimde veya normal hızda tekrar gösterme replay i.
spor müsabakasının bir kısmını, gerçekleştikten hemen sonra ağır çekimde veya normal hızda tekrar gösterme action replay i.
Medical
hemen ölümden sonra vücudun katılaşması rigor mortis i.
uyumadan hemen önce veya uyandıktan sonra yaşanan geçici felç drumu sleep paralysis i.
hemen önce ya da hemen sonra meydana gelen periprocedural s.
Psychology
öğrenildikten bir süre sonra test edilen görevin öğrenmenin hemen sonrasından daha iyi yapılabilmesi reminiscence i.
Pathology
(organizmadan ayrıldıktan hemen sonra) canlı hücreleri boyayabilen supravital s.
(organizmadan ayrıldıktan hemen sonra) canlı hücrelerin boyanmasını içeren supravital s.
(organizmadan ayrıldıktan hemen sonra) canlı hücreleri boyayarak supravitally zf.
Pharmaceutics
ikinci dünya savaşı'ndan hemen sonra popüler olmuş bir multivitamin ve mineral ilacı hadacol® i.
History
29 ocak 1986'da kalkışından hemen sonra infilak eden ve yedi mürettebatı ölen uzay mekiği challenger i.
Hunting
vızıltı sesinden hemen sonra patlama sesi duyulan hızlı bir tür yüksek patlayıcılı mermi whiz-bang i.
Sport
topun tutulduktan hemen sonra serbest bırakıldığı (pas, şut) two-touch s.
Baseball
atıldıktan sonra hemen yere çarpan top grounder i.
Card
bir kart oynandıktan hemen sonra aynı renkteki desteden başka bir kartı oynamak follow f.
Photography
fotoğraf çekildikten hemen sonra baskısını veren fotoğraf makinesi instant camera i.
(fotoğrafik emülsiyonu) üretimden sonra ve pozlamadan hemen önce hızını artırmak için işlemek hypersensitize f.
(fotoğrafik emülsiyonu) üretimden sonra ve pozlamadan hemen önce hızını artırmak için işlemek hypersensitise f.
Archaic
bundan hemen sonra thereon zf.
Ornithology
doğduktan hemen sonra yuvasından ayrılabilen kuş precocial i.
(bazı türden kuş yavruları) doğduktan hemen sonra yuvasından ayrılabilen precocial s.
Slang
(uyuşturucu) bir an mutlu edip hemen sonra mutsuz etmek bring down f.
(el bombasını) fırlatıldıktan hemen sonra patlaması içim pimini çektikten sonra elde tutmak cook f.