cook - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

cook

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"cook" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 54 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
cook i. aşçı
cook f. yemek pişirmek
cook f. pişirmek
General
cook i. aşçı
cook i. aşpaz
cook f. oynama yapmak
cook f. mahvetmek
cook f. hazırlamak
cook f. yapmak
cook f. üzerinde oynamak (hesaplar)
cook f. pişmek
cook f. uydurmak
cook f. yemek yapmak
cook f. pişirmek
cook f. yemek pişirmek
cook f. iyi gitmek
cook f. iyi iş çıkarmak
cook f. becermek
cook f. başarıyla ilerlemek
cook f. mahvetmek
cook f. felakete sürüklemek
cook f. bozmak
cook f. canına okumak
cook f. katletmek
cook f. gerçekleşmek
cook f. meydana gelmek
cook f. vuku bulmak
cook f. olmak
Trade/Economic
cook i. muhasebe hilesi
Technical
cook f. radyoaktif hale getirmek
Food Engineering
cook i. tütsüleme, şekil verme veya paketleme işlemlerine hazırlık için etleri pişiren ambalajlama tesisi işçisi
cook i. pişirme süreci
cook i. endüstriyel yemek pişirme işlemi
cook i. (kağıt yapımında) selülozlu hammaddelerin pişirilmesi
cook i. pişirilen malzeme
cook i. pişmiş ürün
Gastronomy
cook i. aşçı
cook f. pişirmek
Marine Biology
cook i. avrupa'ya özgü mavi çizgili bir lapin balığı
cook i. avrupa'ya özgü çizgili bir lapina balığı
Geography
cook i. minnesota eyaletinde şehir
cook i. nebraska eyaletinde yerleşim yeri
cook i. cook dağı
cook i. yeni zelanda'da bir dağ
Chess
cook i. (özellikle turnuva maçlarında) rakibi şaşırtmak için tasarlanmış hamle dizisi
cook i. rakibi yanıltıp hataya sürükleme
cook i. (satranç veya damada) ters köşe çözüm
Music
cook f. neşeyle ve coşkuyla müzik çalmak
cook f. çalgıyı ağlatmak
Slang
cook i. (yemek pişirmesine atfen) kadın eş
cook f. hareketli ve heyecanlı olmak
cook f. şevkle çalışmak
cook f. doğru düzgün yapmak
cook f. (el bombasını) fırlatıldıktan hemen sonra patlaması içim pimini çektikten sonra elde tutmak

"cook" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 250 sonuç

İngilizce Türkçe
General
head cook i. aşçı başı
head cook i. aşçıbaşı
buffet cook i. büfe aşçısı
cook woman i. aşçı kadın
cook woman i. kadın aşçı
submarine cook i. denizaltı aşçısı
cook smurf i. aşçı şirin
cook hat i. aşçı şapkası
cook-off i. yemek yarışması
natural cook i. doğal/organik gıdalarla yemek pişiren kimse
cook outfit i. aşçı kıyafeti
bull cook i. kamptaki becerikli işçi
bull cook i. aşçı yamaklığı yapan ve gündelik işleri halleden becerikli işçi
cook on the embers f. közlemek
cook up f. oynama yapmak
cook something up f. tezgahlamak
cook up f. tezgahlamak
cook to a rag f. fazla pişirmek
cook to rags f. fazla pişirmek
cook with steam f. buharda pişirmek
cook on fire f. ateşte pişirmek
cook up f. uydurmak
cook pasta f. makarna pişirmek
cook delicious meals f. lezzetli yemekler pişirmek
cook over a campfire f. kamp ateşinde pişirmek
cook dinner f. akşam yemeğini pişirmek
cook coffee f. kahve pişirmek
cook a healthy meal f. sağlıklı bir yemek pişirmek
cook the meals f. yemekleri pişirmek
cook the meal f. yemeği pişirmek
cook the meal f. yemeği yapmak
wait for them to cook f. pişmesi için beklemek
wait for them to cook f. pişmelerini beklemek
micro-cook f. mikrodalga fırında pişirmek
micro-cook f. mikrodalga fırında ısıtmak
cook [uk] f. yıpratmak
cook [uk] f. eskitmek
cook [uk] f. yormak
cook [uk] f. yorulmak
cook [uk] f. yıpranmak
cook [uk] f. eskimek
cook [scotland] f. siper almak
cook [scotland] f. saklanırken çömelmek
cook [obsolete] f. atmak
cook [obsolete] f. fırlatmak
cook soup f. çorba pişirmek
cook soup f. çorba yapmak
pressure cook f. düdüklü tencerede buhar basıncı ile pişirmek
cook some food f. biraz yemek pişirmek
cook some food f. biraz yiyecek pişirmek
hard-to-cook s. pişirimi zor
hard-to-cook s. pişmesi zor
hard-to-cook s. pişirmesi zor
Phrasals
cook out f. pişirerek bir şeyi bir şeyden ayırmak
cook out f. (pişirerek suyunu) buharlaştırmak
cook out f. dışarıda/açık havada pişirmek (barbekü vb)
cook something up f. yemek yapmak/hazırlamak
cook off f. buharlaştırmak
cook off f. kaynatıp buharlaştırmak
cook off f. buharlaşmak
cook off f. uçmak (buharlaşmak)
cook off f. el bombasının hızlı patlamasını sağlamak
cook off f. el bombasının pimini ve kolunu çekmek
cook off f. el bombasını patlamaya hazırlamak
cook (something) out f. (bir şeyi) dışarıda/açık havada pişirmek
cook up f. yemek yapmak/pişirmek/hazırlamak
cook up f. (biriyle bir işi) planlamak
cook up f. (biriyle bir iş) planı yapmak
cook up f. (biriyle bir plan) düşünmek/yapmak
cook up f. tertiplemek
cook up f. tasarlamak
cook something up (with someone) f. (biriyle) bir işi/bir şeyi planlamak
cook something up (with someone) f. (biriyle) bir iş/bir şey planı yapmak
cook something up (with someone) f. (biriyle) bir plan düşünmek/yapmak
cook something up (with someone) f. (biriyle) bir şey tertiplemek
cook something up (with someone) f. (biriyle) bir şey tasarlamak
cook something up (with someone) f. (biriyle) bir şey düzenlemek
cook something up (with someone) f. (biriyle) bir şey hazırlamak
Phrases
no mean cook expr. çok iyi bir aşçı
Colloquial
let them/him/her cook expr. bırak yapacağını yapsın
Idioms
head cook and bottle washer i. (bir müessesede) her işi yapan kişi
head cook and bottle washer i. (bir müessesede) tüm işi üstlenen kişi
chief cook and bottle washer i. (özellikle küçük bir işyerinde) her şeyi yapan kişi
chief cook and bottle washer i. (özellikle küçük bir işyerinde) her şeyden sorumlu kimse
head cook and bottle washer i. a'dan z'ye tüm işleri yapan kişi
head cook and bottle washer i. küçük büyük tüm işleri yapan kişi
head cook and bottle washer i. küçük büyük tüm işlerden sorumlu kişi
chief cook and bottlewasher i. her şeyden sorumlu kimse
chief cook and bottlewasher i. her şeyi yapan kişi
chief cook and bottlewasher i. her işe bakan kimse
cook on the front burner f. belli bir faaliyette başarılı olmak
cook on the front burner f. başarıya giden merdivenleri hızla tırmanmak
cook on the front burner f. doğru yolda olmak
cook on the front burner f. ön planda olmak
cook on the front burner f. öne çıkmak
have a captain cook f. bakış atmak
have a captain cook f. bir göz atmak
have a captain cook f. yoklamak
have a captain cook f. şöyle bir bakmak
cook someone's goose f. ayağını kaydırmak
cook up a storm f. bir sürü yemeği marifetle yapabilmek
cook someone's goose f. başarısını engellemek
cook someone's goose f. birinin işini engellemek
cook someone's goose f. birisinin ayağını kaydırmak
cook someone's goose f. birinin yuvasını yapmak
cook someone's goose f. işine taş koymak
cook someone's goose f. işini bozmak
cook one's goose f. işine taş koymak
cook one's goose f. işini bozmak
cook something up f. kafadan atmak
cook the books f. muhasebe kayıtlarını değiştirmek
cook the books f. kalem oynatmak
cook something to perfection f. mükemmel pişirmek
cook the accounts f. muhasebe kayıtlarıyla oynamak
cook up f. kafadan atmak
cook the accounts f. muhasebe kayıtlarını değiştirmek
cook the books f. muhasebe kayıtlarıyla oynamak
cook someone's goose f. onun hakkından gelmek
be chief cook and bottle washer f. mutfak işlerinden sorumlu olmak
cook someone's goose f. kuyusunu kazmak
cook one's goose f. sonunu hazırlamak
cook one's goose f. suyu kaynamak
cook someone's goose f. tekerine çomak sokmak
cook the books f. tahrifat yapmak
cook the accounts f. tahrifat yapmak
be chief cook and bottle washer f. yemek ve bulaşıklardan sorumlu olmak
cook the books f. zimmetine para geçirmek
go to the trouble to cook f. yemek yapma zahmetine girmek
be the chief cook and bottle washer f. bir işin bir çok farklı yönünden sorumlu olmak
be the chief cook and bottle washer f. bir işin bir çok farklı yönünü bir arada yapmak/yürütmek
be the chief cook and bottle washer f. bir işin bir çok farklı sorumluluğunu üstlenmek
chief cook and bottle-washer f. her şeyden sorumlu kimse
chief cook and bottle-washer f. her şeyi yapan kişi
chief cook and bottle-washer f. her işe bakan kimse
cook goose f. ayağını kaydırmak
cook goose f. başarısını engellemek
cook goose f. işini engellemek
cook goose f. işine taş koymak
cook goose f. işini bozmak
cook goose f. kuyusunu kazmak
cook goose f. sonunu hazırlamak
cook somebody's goose f. birinin ayağını kaydırmak
cook somebody's goose f. birinin başarısını engellemek
cook somebody's goose f. birinin işini engellemek
cook somebody's goose f. birinin işini/planını bozmak
cook somebody's goose f. birinin işine taş koymak
cook somebody's goose f. birinin kuyusunu kazmak
cook somebody's goose f. birinin tekerine çomak sokmak
cook somebody's goose f. birinin planlarını suya düşürmek
cook to perfection f. mükemmel pişirmek
cook your goose f. kendi işini baltalamak
cook your goose f. kendi sonunu hazırlamak
cook your goose f. kendi bacağına sıkmak
cook your goose f. suyu ısınmak
all hands and the cook expr. herkes
all hands and the cook expr. cümbür cemaat
all hands and the cook expr. eksiksiz herkes
all hands and the cook expr. cümbür cemaat
all hands and the cook expr. eksiksiz herkes
Speaking
my mother is a good cook expr. annem iyi bir aşçıdır
my mother is a good cook expr. anne iyi yemek yapar
I'm in no mood to cook dinner tonight expr. bu gece yemek pişirecek havada değilim
my mother can cook expr. benim annem yemek yapabilir
can you cook well? expr. güzel yemek yapabilir misin?
you are a great cook expr. harika bir aşçısın
do you cook well? expr. güzel yemek yapar mısın?
do you cook well? expr. iyi yemek yapar mısın?
can you cook well? expr. iyi yemek yapabilir misin?
I'm a good cook expr. iyi yemek yaparım
they cook very well expr. onlar çok iyi yemek yapıyorlar
they cook very well expr. onlar çok iyi yemek yaparlar
at what temperature do you cook chicken? expr. tavuğu kaç derecede pişiriyorsunuz?
at what temperature do you cook chicken? expr. tavuğu kaç derecede pişiriyorsun?
can you cook? expr. yemek yapabiliyor musun?
I'm a good cook expr. yemek yapmaktan anlarım
Tourism
cook plate i. aşçı tabağı
Technical
three-way cook i. üç yollu musluk
cook stove i. yemek pişirme ocağı
Medical
cook speculum i. cook spekulümü
Food Engineering
head cook i. aşçıbaşı
cook-chill food i. (önceden pişirilmiş) ısıtılıp yenmeye hazır yiyecek
cook-chill i. pişir-soğut yöntemi
cook in bag f. torbada pişirmek
ready-to-cook s. pişirmeye hazır
Gastronomy
chief cook i. aşçıbaşı
assistant cook i. aşçı yardımcısı
short-order cook i. eli çabuk aşçı
pantry cook i. meze aşçısı
pastry cook i. pastacı
pantry cook i. soğukçu
assistant cook i. şef yardımcısı
chef cook i. şef aşçı
cook and chill i. toplu yemeği pişirdikten sonra soğutup sevkiyata hazır hale getirme teknolojisi
cook book i. yemek kitabı
short-order cook i. yapılması az vakit alan yemekleri hazırlayan aşçı
line cook i. kısım şefi
line cook i. bir kısımdan sorumlu şef
cook shop [us] i. restoran
cook shop [us] i. lokanta
cook shop [uk] i. züccaciye dükkanı
cook shop [uk] i. mutfak malzemeleri satan dükkan
cook-up [caribbean] i. karayipler'e özgü bir yemek
cook in a double boiler f. buğuda pişirmek
cook in a double boiler f. buharda pişirmek
cook by baking f. fırında pişirmek
cook something over a low heat f. kısık ateşte pişirmek
cook at a low heat f. kısık ateşte pişirmek
cook something over a medium heat f. orta ateşte pişirmek
cook at a medium heat f. orta harlı ateşte pişirmek
cook in liquid f. sıvıda pişirmek
cook on skewers f. şişte pişirmek
cook something over a high heat f. yüksek ateşte pişirmek
pressure-cook f. düdüklü tencerede pişirmek
Marine Biology
rock cook (centrolabrus exoletus) i. avrupa'da görülen bir tür balık
rock cook i. tipik olarak sığ sularda veya gelgit havuzlarında bulunan ince bir deniz balığı
cook wrasse i. avrupa'ya özgü mavi çizgili bir lapin balığı
Botanic
mount cook lily (ranunculus lyalii) i. yeni zelanda'da yetişen beyaz çiçekli, çok yıllık düğün çiçeği
Linguistics
cook island māori [new zealand] i. cook adaları'nda konuşulan bir maorice lehçesi
History
cook-general [uk] i. (eskiden) yemek ve ev işlerini yapan hizmetçi
Geography
mount cook i. cook dağı
mount cook i. yeni zelanda'da bir dağ
aoraki-mount cook i. cook dağı
aoraki-mount cook i. yeni zelanda'da bir dağ
aorangi-mount cook i. cook dağı
aorangi-mount cook i. yeni zelanda'da bir dağ
cook springs i. alabama eyaletinde şehir
cook islands i. cook adaları
cook inlet i. alaska'nın güney kıyısında bir körfez
cook islands i. cook adaları
cook mount i. cook dağı
cook strait i. cook boğazı
Military
cook off i. kendiliğinden ateş alma
cook-off i. kendiliğinden ateş alma
Hunting
cook off i. çevre ısısı ile oluşan istenmeyen ateşlenme
Slang
a captain cook i. yoklama
a captain cook i. bakış
a captain cook i. göz atma
a captain cook i. kısaca bakma
cook the books i. muhasebe kayıtlarını değiştirme
cook with gas f. işi kolaylamak
cook with gas f. (bir işte bir aşamadan) sonrası kolay olmak
cook with gas f. yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek
cook with gas f. gelişme/aşama kaydetmek/göstermek
cook the books f. muhasebe kayıtlarını değiştirmek
cook the books f. kayıtları tahrif etmek
take a captain cook [uk] f. bir göz atmak
take a captain cook [uk] f. bir göz gezdirmek
take a captain cook [uk] f. şöyle bir bakmak
take a captain cook [uk] f. şöyle bir incelemek
cook up f. (eroin) ısıtarak kullanıma hazırlamak