Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
cook
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"cook"
in Turkish English Dictionary : 54 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
cook
n.
aşçı
2
Common Usage
cook
v.
yemek pişirmek
3
Common Usage
cook
v.
pişirmek
General
4
General
cook
n.
aşçı
5
General
cook
n.
aşpaz
6
General
cook
v.
oynama yapmak
7
General
cook
v.
mahvetmek
8
General
cook
v.
hazırlamak
9
General
cook
v.
yapmak
10
General
cook
v.
üzerinde oynamak (hesaplar)
11
General
cook
v.
pişmek
12
General
cook
v.
uydurmak
13
General
cook
v.
yemek yapmak
14
General
cook
v.
pişirmek
15
General
cook
v.
yemek pişirmek
16
General
cook
v.
iyi gitmek
17
General
cook
v.
iyi iş çıkarmak
18
General
cook
v.
becermek
19
General
cook
v.
başarıyla ilerlemek
20
General
cook
v.
mahvetmek
21
General
cook
v.
felakete sürüklemek
22
General
cook
v.
bozmak
23
General
cook
v.
canına okumak
24
General
cook
v.
katletmek
25
General
cook
v.
gerçekleşmek
26
General
cook
v.
meydana gelmek
27
General
cook
v.
vuku bulmak
28
General
cook
v.
olmak
Trade/Economic
29
Trade/Economic
cook
n.
muhasebe hilesi
Technical
30
Technical
cook
v.
radyoaktif hale getirmek
Food Engineering
31
Food Engineering
cook
n.
tütsüleme, şekil verme veya paketleme işlemlerine hazırlık için etleri pişiren ambalajlama tesisi işçisi
32
Food Engineering
cook
n.
pişirme süreci
33
Food Engineering
cook
n.
endüstriyel yemek pişirme işlemi
34
Food Engineering
cook
n.
(kağıt yapımında) selülozlu hammaddelerin pişirilmesi
35
Food Engineering
cook
n.
pişirilen malzeme
36
Food Engineering
cook
n.
pişmiş ürün
Gastronomy
37
Gastronomy
cook
n.
aşçı
38
Gastronomy
cook
v.
pişirmek
Marine Biology
39
Marine Biology
cook
n.
avrupa'ya özgü mavi çizgili bir lapin balığı
40
Marine Biology
cook
n.
avrupa'ya özgü çizgili bir lapina balığı
Geography
41
Geography
cook
n.
minnesota eyaletinde şehir
42
Geography
cook
n.
nebraska eyaletinde yerleşim yeri
43
Geography
cook
n.
cook dağı
44
Geography
cook
n.
yeni zelanda'da bir dağ
Chess
45
Chess
cook
n.
(özellikle turnuva maçlarında) rakibi şaşırtmak için tasarlanmış hamle dizisi
46
Chess
cook
n.
rakibi yanıltıp hataya sürükleme
47
Chess
cook
n.
(satranç veya damada) ters köşe çözüm
Music
48
Music
cook
v.
neşeyle ve coşkuyla müzik çalmak
49
Music
cook
v.
çalgıyı ağlatmak
Slang
50
Slang
cook
n.
(yemek pişirmesine atfen) kadın eş
51
Slang
cook
v.
hareketli ve heyecanlı olmak
52
Slang
cook
v.
şevkle çalışmak
53
Slang
cook
v.
doğru düzgün yapmak
54
Slang
cook
v.
(el bombasını) fırlatıldıktan hemen sonra patlaması içim pimini çektikten sonra elde tutmak
Meanings of
"cook"
with other terms in English Turkish Dictionary : 250 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
head cook
n.
aşçı başı
2
General
head cook
n.
aşçıbaşı
3
General
buffet cook
n.
büfe aşçısı
4
General
cook woman
n.
aşçı kadın
5
General
cook woman
n.
kadın aşçı
6
General
submarine cook
n.
denizaltı aşçısı
7
General
cook smurf
n.
aşçı şirin
8
General
cook hat
n.
aşçı şapkası
9
General
cook-off
n.
yemek yarışması
10
General
natural cook
n.
doğal/organik gıdalarla yemek pişiren kimse
11
General
cook outfit
n.
aşçı kıyafeti
12
General
bull cook
n.
kamptaki becerikli işçi
13
General
bull cook
n.
aşçı yamaklığı yapan ve gündelik işleri halleden becerikli işçi
14
General
cook on the embers
v.
közlemek
15
General
cook up
v.
oynama yapmak
16
General
cook something up
v.
tezgahlamak
17
General
cook up
v.
tezgahlamak
18
General
cook to a rag
v.
fazla pişirmek
19
General
cook to rags
v.
fazla pişirmek
20
General
cook with steam
v.
buharda pişirmek
21
General
cook on fire
v.
ateşte pişirmek
22
General
cook up
v.
uydurmak
23
General
cook pasta
v.
makarna pişirmek
24
General
cook delicious meals
v.
lezzetli yemekler pişirmek
25
General
cook over a campfire
v.
kamp ateşinde pişirmek
26
General
cook dinner
v.
akşam yemeğini pişirmek
27
General
cook coffee
v.
kahve pişirmek
28
General
cook a healthy meal
v.
sağlıklı bir yemek pişirmek
29
General
cook the meals
v.
yemekleri pişirmek
30
General
cook the meal
v.
yemeği pişirmek
31
General
cook the meal
v.
yemeği yapmak
32
General
wait for them to cook
v.
pişmesi için beklemek
33
General
wait for them to cook
v.
pişmelerini beklemek
34
General
micro-cook
v.
mikrodalga fırında pişirmek
35
General
micro-cook
v.
mikrodalga fırında ısıtmak
36
General
cook [uk]
v.
yıpratmak
37
General
cook [uk]
v.
eskitmek
38
General
cook [uk]
v.
yormak
39
General
cook [uk]
v.
yorulmak
40
General
cook [uk]
v.
yıpranmak
41
General
cook [uk]
v.
eskimek
42
General
cook [scotland]
v.
siper almak
43
General
cook [scotland]
v.
saklanırken çömelmek
44
General
cook [obsolete]
v.
atmak
45
General
cook [obsolete]
v.
fırlatmak
46
General
cook soup
v.
çorba pişirmek
47
General
cook soup
v.
çorba yapmak
48
General
pressure cook
v.
düdüklü tencerede buhar basıncı ile pişirmek
49
General
cook some food
v.
biraz yemek pişirmek
50
General
cook some food
v.
biraz yiyecek pişirmek
51
General
hard-to-cook
adj.
pişirimi zor
52
General
hard-to-cook
adj.
pişmesi zor
53
General
hard-to-cook
adj.
pişirmesi zor
Phrasals
54
Phrasals
cook out
v.
pişirerek bir şeyi bir şeyden ayırmak
55
Phrasals
cook out
v.
(pişirerek suyunu) buharlaştırmak
56
Phrasals
cook out
v.
dışarıda/açık havada pişirmek (barbekü vb)
57
Phrasals
cook something up
v.
yemek yapmak/hazırlamak
58
Phrasals
cook off
v.
buharlaştırmak
59
Phrasals
cook off
v.
kaynatıp buharlaştırmak
60
Phrasals
cook off
v.
buharlaşmak
61
Phrasals
cook off
v.
uçmak (buharlaşmak)
62
Phrasals
cook off
v.
el bombasının hızlı patlamasını sağlamak
63
Phrasals
cook off
v.
el bombasının pimini ve kolunu çekmek
64
Phrasals
cook off
v.
el bombasını patlamaya hazırlamak
65
Phrasals
cook (something) out
v.
(bir şeyi) dışarıda/açık havada pişirmek
66
Phrasals
cook up
v.
yemek yapmak/pişirmek/hazırlamak
67
Phrasals
cook up
v.
(biriyle bir işi) planlamak
68
Phrasals
cook up
v.
(biriyle bir iş) planı yapmak
69
Phrasals
cook up
v.
(biriyle bir plan) düşünmek/yapmak
70
Phrasals
cook up
v.
tertiplemek
71
Phrasals
cook up
v.
tasarlamak
72
Phrasals
cook something up (with someone)
v.
(biriyle) bir işi/bir şeyi planlamak
73
Phrasals
cook something up (with someone)
v.
(biriyle) bir iş/bir şey planı yapmak
74
Phrasals
cook something up (with someone)
v.
(biriyle) bir plan düşünmek/yapmak
75
Phrasals
cook something up (with someone)
v.
(biriyle) bir şey tertiplemek
76
Phrasals
cook something up (with someone)
v.
(biriyle) bir şey tasarlamak
77
Phrasals
cook something up (with someone)
v.
(biriyle) bir şey düzenlemek
78
Phrasals
cook something up (with someone)
v.
(biriyle) bir şey hazırlamak
Phrases
79
Phrases
no mean cook
expr.
çok iyi bir aşçı
Colloquial
80
Colloquial
let them/him/her cook
expr.
bırak yapacağını yapsın
Idioms
81
Idioms
head cook and bottle washer
n.
(bir müessesede) her işi yapan kişi
82
Idioms
head cook and bottle washer
n.
(bir müessesede) tüm işi üstlenen kişi
83
Idioms
chief cook and bottle washer
n.
(özellikle küçük bir işyerinde) her şeyi yapan kişi
84
Idioms
chief cook and bottle washer
n.
(özellikle küçük bir işyerinde) her şeyden sorumlu kimse
85
Idioms
head cook and bottle washer
n.
a'dan z'ye tüm işleri yapan kişi
86
Idioms
head cook and bottle washer
n.
küçük büyük tüm işleri yapan kişi
87
Idioms
head cook and bottle washer
n.
küçük büyük tüm işlerden sorumlu kişi
88
Idioms
chief cook and bottlewasher
n.
her şeyden sorumlu kimse
89
Idioms
chief cook and bottlewasher
n.
her şeyi yapan kişi
90
Idioms
chief cook and bottlewasher
n.
her işe bakan kimse
91
Idioms
cook on the front burner
v.
belli bir faaliyette başarılı olmak
92
Idioms
cook on the front burner
v.
başarıya giden merdivenleri hızla tırmanmak
93
Idioms
cook on the front burner
v.
doğru yolda olmak
94
Idioms
cook on the front burner
v.
ön planda olmak
95
Idioms
cook on the front burner
v.
öne çıkmak
96
Idioms
have a captain cook
v.
bakış atmak
97
Idioms
have a captain cook
v.
bir göz atmak
98
Idioms
have a captain cook
v.
yoklamak
99
Idioms
have a captain cook
v.
şöyle bir bakmak
100
Idioms
cook someone's goose
v.
ayağını kaydırmak
101
Idioms
cook up a storm
v.
bir sürü yemeği marifetle yapabilmek
102
Idioms
cook someone's goose
v.
başarısını engellemek
103
Idioms
cook someone's goose
v.
birinin işini engellemek
104
Idioms
cook someone's goose
v.
birisinin ayağını kaydırmak
105
Idioms
cook someone's goose
v.
birinin yuvasını yapmak
106
Idioms
cook someone's goose
v.
işine taş koymak
107
Idioms
cook someone's goose
v.
işini bozmak
108
Idioms
cook one's goose
v.
işine taş koymak
109
Idioms
cook one's goose
v.
işini bozmak
110
Idioms
cook something up
v.
kafadan atmak
111
Idioms
cook the books
v.
muhasebe kayıtlarını değiştirmek
112
Idioms
cook the books
v.
kalem oynatmak
113
Idioms
cook something to perfection
v.
mükemmel pişirmek
114
Idioms
cook the accounts
v.
muhasebe kayıtlarıyla oynamak
115
Idioms
cook up
v.
kafadan atmak
116
Idioms
cook the accounts
v.
muhasebe kayıtlarını değiştirmek
117
Idioms
cook the books
v.
muhasebe kayıtlarıyla oynamak
118
Idioms
cook someone's goose
v.
onun hakkından gelmek
119
Idioms
be chief cook and bottle washer
v.
mutfak işlerinden sorumlu olmak
120
Idioms
cook someone's goose
v.
kuyusunu kazmak
121
Idioms
cook one's goose
v.
sonunu hazırlamak
122
Idioms
cook one's goose
v.
suyu kaynamak
123
Idioms
cook someone's goose
v.
tekerine çomak sokmak
124
Idioms
cook the books
v.
tahrifat yapmak
125
Idioms
cook the accounts
v.
tahrifat yapmak
126
Idioms
be chief cook and bottle washer
v.
yemek ve bulaşıklardan sorumlu olmak
127
Idioms
cook the books
v.
zimmetine para geçirmek
128
Idioms
go to the trouble to cook
v.
yemek yapma zahmetine girmek
129
Idioms
be the chief cook and bottle washer
v.
bir işin bir çok farklı yönünden sorumlu olmak
130
Idioms
be the chief cook and bottle washer
v.
bir işin bir çok farklı yönünü bir arada yapmak/yürütmek
131
Idioms
be the chief cook and bottle washer
v.
bir işin bir çok farklı sorumluluğunu üstlenmek
132
Idioms
chief cook and bottle-washer
v.
her şeyden sorumlu kimse
133
Idioms
chief cook and bottle-washer
v.
her şeyi yapan kişi
134
Idioms
chief cook and bottle-washer
v.
her işe bakan kimse
135
Idioms
cook goose
v.
ayağını kaydırmak
136
Idioms
cook goose
v.
başarısını engellemek
137
Idioms
cook goose
v.
işini engellemek
138
Idioms
cook goose
v.
işine taş koymak
139
Idioms
cook goose
v.
işini bozmak
140
Idioms
cook goose
v.
kuyusunu kazmak
141
Idioms
cook goose
v.
sonunu hazırlamak
142
Idioms
cook somebody's goose
v.
birinin ayağını kaydırmak
143
Idioms
cook somebody's goose
v.
birinin başarısını engellemek
144
Idioms
cook somebody's goose
v.
birinin işini engellemek
145
Idioms
cook somebody's goose
v.
birinin işini/planını bozmak
146
Idioms
cook somebody's goose
v.
birinin işine taş koymak
147
Idioms
cook somebody's goose
v.
birinin kuyusunu kazmak
148
Idioms
cook somebody's goose
v.
birinin tekerine çomak sokmak
149
Idioms
cook somebody's goose
v.
birinin planlarını suya düşürmek
150
Idioms
cook to perfection
v.
mükemmel pişirmek
151
Idioms
cook your goose
v.
kendi işini baltalamak
152
Idioms
cook your goose
v.
kendi sonunu hazırlamak
153
Idioms
cook your goose
v.
kendi bacağına sıkmak
154
Idioms
cook your goose
v.
suyu ısınmak
155
Idioms
all hands and the cook
expr.
herkes
156
Idioms
all hands and the cook
expr.
cümbür cemaat
157
Idioms
all hands and the cook
expr.
eksiksiz herkes
158
Idioms
all hands and the cook
expr.
cümbür cemaat
159
Idioms
all hands and the cook
expr.
eksiksiz herkes
Speaking
160
Speaking
my mother is a good cook
expr.
annem iyi bir aşçıdır
161
Speaking
my mother is a good cook
expr.
anne iyi yemek yapar
162
Speaking
I'm in no mood to cook dinner tonight
expr.
bu gece yemek pişirecek havada değilim
163
Speaking
my mother can cook
expr.
benim annem yemek yapabilir
164
Speaking
can you cook well?
expr.
güzel yemek yapabilir misin?
165
Speaking
you are a great cook
expr.
harika bir aşçısın
166
Speaking
do you cook well?
expr.
güzel yemek yapar mısın?
167
Speaking
do you cook well?
expr.
iyi yemek yapar mısın?
168
Speaking
can you cook well?
expr.
iyi yemek yapabilir misin?
169
Speaking
I'm a good cook
expr.
iyi yemek yaparım
170
Speaking
they cook very well
expr.
onlar çok iyi yemek yapıyorlar
171
Speaking
they cook very well
expr.
onlar çok iyi yemek yaparlar
172
Speaking
at what temperature do you cook chicken?
expr.
tavuğu kaç derecede pişiriyorsunuz?
173
Speaking
at what temperature do you cook chicken?
expr.
tavuğu kaç derecede pişiriyorsun?
174
Speaking
can you cook?
expr.
yemek yapabiliyor musun?
175
Speaking
I'm a good cook
expr.
yemek yapmaktan anlarım
Tourism
176
Tourism
cook plate
n.
aşçı tabağı
Technical
177
Technical
three-way cook
n.
üç yollu musluk
178
Technical
cook stove
n.
yemek pişirme ocağı
Medical
179
Medical
cook speculum
n.
cook spekulümü
Food Engineering
180
Food Engineering
head cook
n.
aşçıbaşı
181
Food Engineering
cook-chill food
n.
(önceden pişirilmiş) ısıtılıp yenmeye hazır yiyecek
182
Food Engineering
cook-chill
n.
pişir-soğut yöntemi
183
Food Engineering
cook in bag
v.
torbada pişirmek
184
Food Engineering
ready-to-cook
adj.
pişirmeye hazır
Gastronomy
185
Gastronomy
chief cook
n.
aşçıbaşı
186
Gastronomy
assistant cook
n.
aşçı yardımcısı
187
Gastronomy
short-order cook
n.
eli çabuk aşçı
188
Gastronomy
pantry cook
n.
meze aşçısı
189
Gastronomy
pastry cook
n.
pastacı
190
Gastronomy
pantry cook
n.
soğukçu
191
Gastronomy
assistant cook
n.
şef yardımcısı
192
Gastronomy
chef cook
n.
şef aşçı
193
Gastronomy
cook and chill
n.
toplu yemeği pişirdikten sonra soğutup sevkiyata hazır hale getirme teknolojisi
194
Gastronomy
cook book
n.
yemek kitabı
195
Gastronomy
short-order cook
n.
yapılması az vakit alan yemekleri hazırlayan aşçı
196
Gastronomy
line cook
n.
kısım şefi
197
Gastronomy
line cook
n.
bir kısımdan sorumlu şef
198
Gastronomy
cook shop [us]
n.
restoran
199
Gastronomy
cook shop [us]
n.
lokanta
200
Gastronomy
cook shop [uk]
n.
züccaciye dükkanı
201
Gastronomy
cook shop [uk]
n.
mutfak malzemeleri satan dükkan
202
Gastronomy
cook-up [caribbean]
n.
karayipler'e özgü bir yemek
203
Gastronomy
cook in a double boiler
v.
buğuda pişirmek
204
Gastronomy
cook in a double boiler
v.
buharda pişirmek
205
Gastronomy
cook by baking
v.
fırında pişirmek
206
Gastronomy
cook something over a low heat
v.
kısık ateşte pişirmek
207
Gastronomy
cook at a low heat
v.
kısık ateşte pişirmek
208
Gastronomy
cook something over a medium heat
v.
orta ateşte pişirmek
209
Gastronomy
cook at a medium heat
v.
orta harlı ateşte pişirmek
210
Gastronomy
cook in liquid
v.
sıvıda pişirmek
211
Gastronomy
cook on skewers
v.
şişte pişirmek
212
Gastronomy
cook something over a high heat
v.
yüksek ateşte pişirmek
213
Gastronomy
pressure-cook
v.
düdüklü tencerede pişirmek
Marine Biology
214
Marine Biology
rock cook (centrolabrus exoletus)
n.
avrupa'da görülen bir tür balık
215
Marine Biology
rock cook
n.
tipik olarak sığ sularda veya gelgit havuzlarında bulunan ince bir deniz balığı
216
Marine Biology
cook wrasse
n.
avrupa'ya özgü mavi çizgili bir lapin balığı
Botanic
217
Botanic
mount cook lily (ranunculus lyalii)
n.
yeni zelanda'da yetişen beyaz çiçekli, çok yıllık düğün çiçeği
Linguistics
218
Linguistics
cook island māori [new zealand]
n.
cook adaları'nda konuşulan bir maorice lehçesi
History
219
History
cook-general [uk]
n.
(eskiden) yemek ve ev işlerini yapan hizmetçi
Geography
220
Geography
mount cook
n.
cook dağı
221
Geography
mount cook
n.
yeni zelanda'da bir dağ
222
Geography
aoraki-mount cook
n.
cook dağı
223
Geography
aoraki-mount cook
n.
yeni zelanda'da bir dağ
224
Geography
aorangi-mount cook
n.
cook dağı
225
Geography
aorangi-mount cook
n.
yeni zelanda'da bir dağ
226
Geography
cook springs
n.
alabama eyaletinde şehir
227
Geography
cook islands
n.
cook adaları
228
Geography
cook inlet
n.
alaska'nın güney kıyısında bir körfez
229
Geography
cook islands
n.
cook adaları
230
Geography
cook mount
n.
cook dağı
231
Geography
cook strait
n.
cook boğazı
Military
232
Military
cook off
n.
kendiliğinden ateş alma
233
Military
cook-off
n.
kendiliğinden ateş alma
Hunting
234
Hunting
cook off
n.
çevre ısısı ile oluşan istenmeyen ateşlenme
Slang
235
Slang
a captain cook
n.
yoklama
236
Slang
a captain cook
n.
bakış
237
Slang
a captain cook
n.
göz atma
238
Slang
a captain cook
n.
kısaca bakma
239
Slang
cook the books
n.
muhasebe kayıtlarını değiştirme
240
Slang
cook with gas
v.
işi kolaylamak
241
Slang
cook with gas
v.
(bir işte bir aşamadan) sonrası kolay olmak
242
Slang
cook with gas
v.
yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek
243
Slang
cook with gas
v.
gelişme/aşama kaydetmek/göstermek
244
Slang
cook the books
v.
muhasebe kayıtlarını değiştirmek
245
Slang
cook the books
v.
kayıtları tahrif etmek
246
Slang
take a captain cook [uk]
v.
bir göz atmak
247
Slang
take a captain cook [uk]
v.
bir göz gezdirmek
248
Slang
take a captain cook [uk]
v.
şöyle bir bakmak
249
Slang
take a captain cook [uk]
v.
şöyle bir incelemek
250
Slang
cook up
v.
(eroin) ısıtarak kullanıma hazırlamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of cook
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy