disappointed - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

disappointed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"disappointed" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
disappointed s. hayal kırıklığına uğramış
General
disappointed s. hüsrana uğramış
disappointed s. hayal kırıklığı uğramış
disappointed s. düş kırıklığına uğramış
disappointed s. ümidi kırılmış
disappointed s. hayal kırıklığına uğramış
disappointed s. kırgın
disappointed s. bozuk
disappointed s. sukutu hayale uğramış
disappointed s. üzgün

"disappointed" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

İngilizce Türkçe
General
be disappointed f. düş kırıklığına uğramak
be disappointed f. hayal kırıklığına uğramak
be disappointed f. hüsrana uğramak
be disappointed in someone f. biri tarafından hayal kırıklığına uğratılmak
leave someone disappointed f. hayal kırıklığı yaratmak
make disappointed f. hayal kırıklığı yaratmak
get disappointed f. hayal kırıklığına uğramak
feel disappointed f. hayal kırıklığı hissetmek
be disappointed f. sükutu hayale uğramak
be disappointed at someone or something f. biri/bir şey karşısında hayal kırıklığına uğramak
be disappointed at someone or something f. birine/bir şeye kırılmak
be disappointed at someone or something f. biri/bir şey karşısında hüsrana uğramak
be disappointed at someone or something f. birine/bir şeye bozulmak
be disappointed in someone or something f. biri/bir şey karşısında hayal kırıklığına uğramak
be disappointed in someone or something f. birine/bir şeye kırılmak
be disappointed in someone or something f. biri/bir şey karşısında hüsrana uğramak
be disappointed in someone or something f. birine/bir şeye bozulmak
bitterly disappointed s. feci şekilde hayal kırıklığına uğramış
disappointed [obsolete] s. yeterince hazırlanmamış
disappointed [obsolete] s. hazırlıksız
disappointed [obsolete] s. donatılmamış
Phrasals
disappointed at s. hayal kırıklığına uğramış
disappointed in s. hayal kırıklığına uğramış
Proverb
blessed is he who expects nothing for he shall never be disappointed bir şey beklemeyen (çok şey umut etmeyen) hayal kırıklığına uğramaz
blessed is he who expects nothing, for he shall never be disappointed beklentisi olmayanın hayal kırıklığı olmaz
Colloquial
disappointed at (someone or something) s. (biri/bir şey) karşısında hayal kırıklığına uğramış
disappointed at (someone or something) s. (birine/bir şeye) kırılmış
disappointed at (someone or something) s. (biri/bir şey) karşısında hüsrana uğramış
disappointed at (someone or something) s. (birine/bir şeye) bozulmuş
disappointed in (someone or something) s. (biri/bir şey) karşısında hayal kırıklığına uğramış
disappointed in (someone or something) s. (birine/bir şeye) kırılmış
disappointed in (someone or something) s. (biri/bir şey) karşısında hüsrana uğramış
disappointed in (someone or something) s. (birine/bir şeye) bozulmuş
Speaking
I am disappointed in him expr. beklediğim gibi çıkmadı
I'm disappointed expr. hayal kırıklığına uğradım