Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
dive
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"dive"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 67 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dive
f.
dalmak
General
2
Genel
dive
i.
dalış
3
Genel
dive
i.
yaylanarak atlama
4
Genel
dive
i.
atlama
5
Genel
dive
i.
dalma
6
Genel
dive
i.
planjon
7
Genel
dive
i.
batakhane
8
Genel
dive
i.
pike
9
Genel
dive
i.
kumru
10
Genel
dive
i.
iyilik simgesi
11
Genel
dive
i.
barış yanlısı kimse
12
Genel
dive
i.
sevgili
13
Genel
dive
i.
uysal kişi
14
Genel
dive
i.
ılımlı politikacı
15
Genel
dive
i.
beyaz güvercin
16
Genel
dive
i.
konuya dalma
17
Genel
dive
i.
konuyu keşfetme
18
Genel
dive
i.
ele geçirme amacıyla saldırma
19
Genel
dive
i.
mat veya alet üzerinden havaya balıklama atlayıp öne yuvarlanma
20
Genel
dive
f.
su altına dalmak
21
Genel
dive
f.
suya dalmak
22
Genel
dive
f.
azalmak
23
Genel
dive
f.
batmak
24
Genel
dive
f.
atlamak
25
Genel
dive
f.
gömülmek
26
Genel
dive
f.
pike yapmak
27
Genel
dive
f.
elini daldırmak
28
Genel
dive
f.
düşmek
29
Genel
dive
f.
balıklama atlamak
30
Genel
dive
f.
suya atlamak
31
Genel
dive
f.
dalmak
32
Genel
dive
f.
dalış yapmak
33
Genel
dive
f.
konuya dalmak
34
Genel
dive
f.
çabucak işe koyulmak
35
Genel
dive
f.
girivermek
36
Genel
dive
f.
ele geçirmek için hücum etmek
37
Genel
dive
f.
acele etmek
38
Genel
dive
f.
hızla gitmek
39
Genel
dive
f.
hızla uzanmak
Irregular Verb
40
Irregular Verb
dive
f.
dove/dived - dived
41
Irregular Verb
dive
f.
dived/dove - dived
Trade/Economic
42
Ticaret/Ekonomi
dive
i.
(hisse senedi, gayri maddi kıymette) keskin düşüş
Politics
43
Siyasal
dive
i.
barış yanlısı
44
Siyasal
dive
i.
savaş aleyhtarı
Technical
45
Teknik
dive
f.
suya atlamak
Automotive
46
Otomotiv
dive
f.
dalmak
Aeronautic
47
Havacılık
dive
i.
balıklama atlayış
48
Havacılık
dive
i.
dalış
49
Havacılık
dive
i.
pike
50
Havacılık
dive
f.
pike yapmak
Astronomy
51
Gökbilim
dive
i.
güvercin (takımyıldızı)
Sport
52
Spor
dive
i.
atlama
53
Spor
dive
i.
dalma
54
Spor
dive
i.
dalış
55
Spor
dive
i.
plonjon
56
Spor
dive
i.
(amerikan futbolunda) top tutucusunun daha kısa mesafe koşmak için çizgiye daldığı bir hücum hareketi
57
Spor
dive
i.
(boks) sonucu önceden belirlenmiş maçta yalandan nakavt olma
58
Spor
dive
i.
(futbol) yalandan sakatlanma
59
Spor
dive
f.
atış kazanmak için çelme takılmış gibi yapmak
60
Spor
dive
f.
kendini yalandan yere atmak
61
Spor
dive
f.
tüplü dalış yapmak
62
Spor
dive
f.
sualtı dalışı yapmak
Archaic
63
Eski Kullanım
dive
f.
nüfuz etmek
64
Eski Kullanım
dive
f.
keşfetmek
Slang
65
Argo
dive
i.
batakhane
66
Argo
dive
i.
iki boksörün çarpışması sonucu nakavt
British Slang
67
İngiliz Argosu
dive
i.
kötü/pis yer
"dive"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 174 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
nose dive
i.
pike
General
2
Genel
nose dive
i.
ani düşüş
3
Genel
dive time at current depth
i.
dipte kalma süresi
4
Genel
feet-first dive
i.
çivileme
5
Genel
last dive
i.
son dalış
6
Genel
dive bomber
i.
bombardıman uçağı
7
Genel
scuba-dive
i.
tüplü dalış
8
Genel
dive bar
i.
ucuz, kalitesiz bar
9
Genel
dive headfirst
f.
balıklama dalmak
10
Genel
dive into
f.
pike yapmak
11
Genel
dive into
f.
dalmak
12
Genel
dive headfirst
f.
balıklama atlamak
13
Genel
nose-dive
f.
aniden düşmek
14
Genel
nose-dive
f.
pike yapmak
15
Genel
dive into the crowd
f.
kalabalığa karışmak
16
Genel
dive into the crowd
f.
kalabalığın içine dalmak
17
Genel
dive into the crowd
f.
kalabalığın içine karışmak
18
Genel
dive into the crowd
f.
kalabalığa dalmak
19
Genel
dive into a bag
f.
çanta karıştırmak
20
Genel
dive into a bag
f.
çantasını karıştırmak
21
Genel
dive into the bushes
f.
çalılıklara dalmak
22
Genel
scuba-dive
f.
skuba ile dalmak
23
Genel
scuba-dive
f.
tüple dalmak
24
Genel
dive-bomb
f.
havada dalışa geçip bomba bırakmak
25
Genel
dive-bomb
f.
pikeye geçip bomba bırakmak
26
Genel
dive with sharks
f.
köpekbalıklarıyla dalış yapmak
27
Genel
dive into (something)
f.
(bir şeye) dalmak
28
Genel
dive into (something)
f.
(bir şeyin) içine atlamak
29
Genel
dive-bomb
f.
bölgesine giren insan veya hayvana saldırmak
30
Genel
dive-bomb
f.
bölgesine giren canlının baş kısmına saldırmak
31
Genel
skin-dive
f.
serbest dalış yapmak
32
Genel
stage-dive
f.
(konser sırasında) sahneden seyirciye doğru atlamak
Phrasals
33
Öbek Fiiller
dive in
f.
balıklama dalmak
34
Öbek Fiiller
dive in
f.
direkt dalmak
35
Öbek Fiiller
dive in
f.
hemen başlamak
36
Öbek Fiiller
dive in
f.
hevesle başlamak/üstlenmek
37
Öbek Fiiller
dive in
f.
korkusuzca girişmek
38
Öbek Fiiller
dive in
f.
korkusuzca dalmak
39
Öbek Fiiller
dive in
f.
hızlı bir giriş yapmak
40
Öbek Fiiller
dive into (something)
f.
(bir şeye) hevesle başlamak/girişmek
41
Öbek Fiiller
dive into (something)
f.
(bir şeye) düşünmeden dalmak/girişmek
42
Öbek Fiiller
dive into (something)
f.
yemeğe girişmek/gömülmek
43
Öbek Fiiller
dive into (something)
f.
yemeğe saldırmak
44
Öbek Fiiller
dive into (something)
f.
iştahla yemeye başlamak
45
Öbek Fiiller
dive off
f.
bir yerden balıklama atlamak
46
Öbek Fiiller
dive off
f.
bir yerden balıklama dalış yapmak
47
Öbek Fiiller
dive off
f.
bir yerden tepesi üstü/kafa üstü atlamak
48
Öbek Fiiller
dive in
f.
dalmak
49
Öbek Fiiller
dive in
f.
bir şeyin içine dalmak
50
Öbek Fiiller
dive in
f.
hevesle başlamak/girişmek
51
Öbek Fiiller
dive in
f.
balıklama atlamak/dalmak
52
Öbek Fiiller
dive in
f.
yemeğe girişmek/gömülmek
53
Öbek Fiiller
dive in
f.
iştahla yemeye başlamak
54
Öbek Fiiller
dive into
f.
dalmak
55
Öbek Fiiller
dive into
f.
bir şeyin içine dalmak
56
Öbek Fiiller
dive into
f.
hevesle başlamak/girişmek
57
Öbek Fiiller
dive into
f.
balıklama atlamak/dalmak
58
Öbek Fiiller
dive into
f.
yemeğe girişmek/gömülmek
59
Öbek Fiiller
dive into
f.
iştahla yemeye başlamak
Colloquial
60
Konuşma Dili
creep dive
i.
leş
61
Konuşma Dili
creep dive
i.
leş mekan
62
Konuşma Dili
creep dive
i.
boktan mekan
63
Konuşma Dili
creep dive
i.
izbe mekan
64
Konuşma Dili
a dive
i.
ucuz ve kalitesiz mekan
Idioms
65
Deyim
deep dive
i.
derinlemesine inceleme
66
Deyim
deep dive
i.
ıncığına cıncığına kadar bakmak
67
Deyim
deep dive
i.
kılı kırk yararak inceleme
68
Deyim
deep dive
i.
altından girip üstünden çıkma
69
Deyim
deep dive
i.
ayrıntılı/iyice inceleme
70
Deyim
dive in with both feet
f.
bir işe balıklama dalmak
71
Deyim
go into a nose dive
f.
baş aşağı gitmek
72
Deyim
dive in with both feet
f.
dört elle sarılmak
73
Deyim
take a dive
f.
futbolda karşı takımdan biriyle çarpıştıktan sonra kendini yere atıp çok acı çekiyormuş gibi numara yapmak
74
Deyim
take a dive
f.
futbolda kendini bilerek yere atıp yaralanma numarası yapmak
75
Deyim
take a dive
f.
borsada hisseler bir anda çakılmak
76
Deyim
take a dive
f.
borsada bir anda hisse değeri düşmek
77
Deyim
take a dive
f.
borsada bir anda piyasa değeri çakılmak/düşmek
78
Deyim
duck and dive
f.
zekasıyla/beceriklilikle sıyrılmak
79
Deyim
duck and dive
f.
zekasıyla/beceriklilikle çözmek
80
Deyim
duck and dive
f.
zekasıyla/beceriklilikle atlatmak
81
Deyim
duck and dive
f.
zekasıyla/beceriklilikle üstesinden gelmek
82
Deyim
duck and dive
f.
zekasıyla/beceriklilikle savuşturmak
83
Deyim
make a dive (for someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) önüne atlamak
84
Deyim
make a dive (for someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) tutmak için uçmak
85
Deyim
duck and dive
f.
ustalıkla savuşturmak
86
Deyim
duck and dive
f.
ustalıkla başından savmak
87
Deyim
duck and dive
f.
ustalıkla sıyrılmak/sıvışmak
88
Deyim
duck and dive
f.
ustalıkla kurtulmak
89
Deyim
duck and dive
f.
ustalıkla baş etmek/başa çıkmak
90
Deyim
make a dive (for something)
f.
(bir şeyi tutmak için) dalış yapmak
91
Deyim
make a dive (for something)
f.
(bir şeyi tutmak için) atlamak
92
Deyim
make a dive (for something)
f.
(bir şeye ulaşmak için) ileri atılmak
93
Deyim
take a dive
f.
bir anda tepetaklak olmak
94
Deyim
take a dive
f.
bir anda düşmek
95
Deyim
take a dive
f.
bir anda kötüleşmek
96
Deyim
take a dive
f.
aniden çakılmak
97
Deyim
crash dive
f.
ani dalış yapmak
98
Deyim
crash dive
f.
ani dalışa geçmek
99
Deyim
crash dive
f.
ani düşüşe geçmek
100
Deyim
make a dive
f.
önüne atlamak
101
Deyim
make a dive
f.
tutmak için uçmak
102
Deyim
make a dive
f.
dalış yapmak
103
Deyim
make a dive
f.
atlamak
104
Deyim
make a dive
f.
ileri atılmak
Technical
105
Teknik
angle of dive
i.
dalış açısı
106
Teknik
power-dive
f.
ek motor gücüyle dik dalış yapmak
107
Teknik
power-dive
f.
motorlu dalış yaptırmak
Computer
108
Bilgisayar
dive plane
i.
dalış uçağı
Automotive
109
Otomotiv
dive plates
i.
bastırma plakaları
110
Otomotiv
anti-dive
i.
dalmayı önleme
Aeronautic
111
Havacılık
dive angle indicator
i.
dalma açısı göstergesi
112
Havacılık
angle of dive
i.
dalış açısı
113
Havacılık
dive flap
i.
dalış flabı
114
Havacılık
power dive
i.
gazlı pike
115
Havacılık
nose dive
i.
pike
116
Havacılık
dive flap
i.
pike flabı
117
Havacılık
angle of dive
i.
pike açısı
118
Havacılık
nose-dive
i.
uçağın yere çakılması
119
Havacılık
nose-dive
i.
uçağın düşmesi
120
Havacılık
dive brake
i.
dalış freni
121
Havacılık
dive brake
i.
hava freni
122
Havacılık
take a nose-dive into
f.
yere çakılmak
123
Havacılık
power dive
f.
(uçağa) gazlı pike yaptırmak
124
Havacılık
power dive
f.
(uçak) gazlı pike yapmak
125
Havacılık
dive-bomb
f.
dalış bombardımanı yapmak
126
Havacılık
dive-bomb
f.
pike bombardımanı yapmak
127
Havacılık
sky dive
f.
paraşüt ile atlamak
128
Havacılık
sky dive
f.
uçaktan atlayış gösterisi yapmak
Marine
129
Denizcilik
crash dive
i.
ani dalış
130
Denizcilik
pre-dive check
i.
dalış öncesi kontrol
131
Denizcilik
dive support vessel
i.
dalış destek gemisi
132
Denizcilik
no-decompression dive
i.
duraksız dalış
133
Denizcilik
reverse dive
i.
ters dalış
134
Denizcilik
reverse dive
i.
geriye dönük yapılan dalış
Zoology
135
Zooloji
mammalian dive reflex
i.
memeli dalış refleksi
Military
136
Askeri
dive bombing
i.
dalış bombardımanı
137
Askeri
dive attack
i.
dalış taarruzu
138
Askeri
night dive
i.
gece dalışı
139
Askeri
hull search dive
i.
karina arama dalışı
140
Askeri
salvage dive
i.
kurtarma dalışı
141
Askeri
dive attack
i.
pike taarruzu
142
Askeri
dive bombing
i.
pike bombardımanı
143
Askeri
dive bomber
i.
pike bombardıman uçağı
144
Askeri
dive-bomber
i.
pike bombardıman uçağı
145
Askeri
climb and dive indicator
i.
tırmanış ve dalış göstergesi
146
Askeri
fam dive
i.
tanıma dalışı
Sport
147
Spor
twist dive
i.
yüzücünün hem yanal hem de dikey biçimde dönerek suya atladığı atlama stili
148
Spor
feet first dive
i.
çivileme atlayış
149
Spor
dive leader
i.
dalış lideri
150
Spor
dive shot
i.
düşerek atış
151
Spor
back dive
i.
geriye atlayış
152
Spor
warm up dive
i.
ısınma atlayışı
153
Spor
forward dive
i.
öne atlama
154
Spor
reserve dive
i.
ters dalma
155
Spor
high dive
i.
yüksekten dalış
156
Spor
compulsory dive
i.
zorunlu atlayış
157
Spor
inward dive
i.
yunus atlayışı
158
Spor
cutaway inward dive
i.
yunus atlayışı
Volleyball
159
Voleybol
dive -dive & roll
i.
plonjon
Art
160
Sanat
fish dive
i.
balerinin partneri tarafından kucaklanıp baş aşağı tutulduğu bir dans hareketi
Music
161
Müzik
dive-bomb
i.
gitarda harmonik vurulduktan sonra tremolo kolu ile yapılan hareket
Abbreviation
162
Kısaltma
rdp (recreational dive planner)
i.
eğlence dalış planlayıcısı
Slang
163
Argo
creep dive
i.
dejenere/kötü insanlarla dolu mekan
164
Argo
creep dive
i.
keşhane
165
Argo
creep dive
i.
izbe yer
166
Argo
gin dive
i.
köhne bar
167
Argo
gin dive
i.
izbe bar
168
Argo
take a dive
f.
nakavt numarası yapmak
169
Argo
dive a muff
f.
oral seks yapmak
170
Argo
dive a muff
f.
ağzına almak
171
Argo
dive a muff
f.
sakso çekmek
172
Argo
dive a muff
f.
bir kadına oral seks yapmak
British Slang
173
İngiliz Argosu
muff-dive
f.
kadına oral çekmek/yapmak
Star Wars
174
Star Wars
ahr's dive
i.
ahr'ın batakhanesi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dive
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy