diz- - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

diz-



"diz-" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Medical
diz- dys- ök.

"diz-" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 324 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
diz knee i.
diz çökmek kneel f.
General
yağlı deriden üretilen oduncular ve avcılar tarafından giyilen diz boyunda bir çeşit bot larrigan i.
hayvanda diz eklemi stifle i.
diz bükerek reverans curtsy i.
kalın diz thick knee i.
diz eklemi knee joint i.
diz göğüs pozisyonu genupectoral position i.
diz çökme knee bending i.
diz çökme genuflexion i.
diz yastığı hassock i.
diz ile vurma kneeing i.
diz ağrısı knee pain i.
iç diz hock i.
diz çökme genuflection i.
diz bağı garter i.
diz çökme knee bend i.
diz göğüs pozisyonu knee chest position i.
diz çökme kneeling i.
diz altını korumak amacıyla kullanılan zırh jambeau i.
diz üstü lap i.
diz çökme (özellikle ibadet ederken) genuflection i.
diz knee i.
diz hizası knee level i.
diz üstü bilgisayar laptop computer i.
diz eklemi knee-joint i.
kalın diz thick-knee i.
diz altı şort shorts i.
diz altı şort short pants i.
diz altı şort trunks i.
diz hizası çorap knee-high socks i.
diz çukuru kneeling trench i.
diz kemiği kneecap i.
sağ diz right knee i.
katolik rahiplerin ayinlerinde diz çöküp dua ederken üstüne yaslandıkları özel bir çeşit tabure faldstool i.
diz çökme (özellikle ibadet ederken) genuflexion i.
diz sorunu knee problem i.
diz problemi knee problem i.
baldırı saran diz altı pantolon capris [plural of capri] i.
diz çökerek hürmet etme knee tribute i.
diz çökerek ibadet etme knee tribute i.
diz eklemi kneejoint i.
diz çökme hareketi kneel i.
diz çökme pozisyonu kneel i.
dua etmek için diz çöken kimse kneeler i.
ibadet için diz çöken kimse kneeler i.
üzerine diz çökmek için yapılmış, yastıklı da olabilen tahta kneeler i.
diz mesafesi kneeroom i.
saygı gösterme amacıyla diz bükme leg i.
nesneleri diz üstüne koyabilme imkanı sağlayan yastıklı veya kısa ayaklı düz tahta lap desk i.
diz zırhı genouillere i.
at, eşek gibi hayvanların arka bacağının diz ile kalça eklemi arasındaki kısmı instep i.
diz çökme incurvation [obsolete] i.
diz ile bilek ortasında biten evaze paçalı pantolon gaucho i.
diz ile bilek ortasında biten evaze paçalı pantolon gauchos i.
(boyun, diz vb.) desteği support i.
(diz) çökmek bend f.
diz ile vurmak knee f.
birine diz çöktürmek bring someone to his knees f.
diz çökmek bend the knee f.
diz çökmek genuflect f.
diz çökmek sink to one's knees f.
diz dize oturmak sit close together f.
diz büküp selamlamak kneel f.
birine diz çöktürmek bring someone to her knees f.
diz bağı takmak garter f.
diz çökmek go down on one's knees to f.
diz üstü oturmak kneel f.
diz içi kirişlerini kesmek hock f.
diz çökmek (ibadette) genuflect f.
diz çökmek kneel down f.
diz çökmek kneel on f.
diz üstü çökmek get down on one's knees f.
diz üstü çökmek kneel down f.
diz üstü çökmek fall onto one's knees f.
birisinin önünde diz çökmek knee before someone f.
önünde diz çökmek genuflect before f.
(saygıdan/korkudan) karşısında diz çökmek prostrate oneself before someone f.
(saygıdan/korkudan) önünde diz çökmek prostrate oneself before someone f.
önünde diz çökmek grovel to someone f.
diz çökmek sit on heels f.
diz ardı çukurunun iki yanındaki kirişleri keserek sakatlamak hamble f.
diz ardı çukurunun iki yanındaki kirişleri keserek sakatlamak hamel f.
diz çökmek sit [obsolete] f.
diz çökmüş knelt s.
diz yapmış kneed s.
diz çöken knelt s.
diz boyu knee-deep s.
diz boyu derinliğinde knee-deep s.
diz boyunda knee-high s.
diz boyu knee-length s.
diz üstü overknee s.
diz kapağının önünde yer alan prepatellar s.
(diz kapağı ile cilt arasındaki) sinovyal bursaya ait veya ilişkin prepatellar s.
(hayvanın) iç diz bölgesine ait veya ilgili suffraginous s.
(hayvanın) iç diz bölgesine özgü suffraginous s.
diz ile ilgili suffraginous s.
diz çökmüş durumda on bended knee zf.
diz üstünde aknee zf.
diz çökerek kneelingly zf.
Phrasals
yalvararak diz çökmek fall down f.
diz çökmek bow down to (someone) f.
diz çökmek grovel about in (something) f.
diz çökmek bow down f.
önünde diz çökmek grovel before someone f.
(birinin veya bir şeyin) önünde diz çökmek fall (down) at something f.
ayağına kapanmak/önünde diz çökmek cringe before f.
önünde diz çökmek fall at f.
biri/bir şey karşısında/önünde diz çökmek grovel before someone or something f.
karşısında/önünde diz çökmek grovel before f.
önünde diz çökmek grovel to f.
(birinin/bir şeyin) önünde diz çökmek kneel before (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) önünde diz çökmek kneel down before (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) önünde diz çökmek prostrate (oneself) before (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) karşısında diz çökmek prostrate (oneself) before (someone or something) f.
Colloquial
diz ısıran knee biter i.
diz altı midi i.
diz altı boyu midi i.
diz altında/baldırda kesilen boy midi i.
diz altında/baldırda biten boy midi i.
diz altına/baldıra kadar gelen boy midi i.
diz altına kadar gelen midi s.
diz altı hizasına gelen midi s.
diz çökerek on bended knees expr.
diz çökerek on bended knee expr.
diz çöküp on bended knees expr.
diz çöküp on bended knee expr.
önünde diz çökerek on bended knees expr.
önünde diz çökerek on one's knees expr.
önünde diz çökerek on bended knee expr.
Idioms
(birinin) ayağına kapanmak/önünde diz çökmek cringe before (someone or something) f.
(birinin) ayağına kapanmak/önünde diz çökmek cringe before someone or something f.
diz çöküp yalvarmak beg on bended knee f.
diz çöküp yalvarmak beg on bended knee f.
ayakları önünde diz çökmek bow at the feet of f.
birinin önünde diz çökmek kneel down before someone f.
birisine diz çöktürmek make someone kneel down f.
diz çöktürmek bring someone to his knees f.
diz seviyesine kadar batmak get up to one's knees f.
diz çökmek go down on one's knees f.
diz seviyesine kadar batmak be up to one's knees f.
önünde diz çökmek prostrate oneself before f.
karşısında diz çökmek bow the knee f.
karşısında diz çökmek bend the knee f.
(saygıdan vb) diz çökmek fall to one's knees f.
(saygıdan vb) diz çökmek fall on one's knees f.
(birinin veya bir şeyin) önünde diz çökmek fall down at (one's) feet f.
(birine/bir şeye) diz çöktürmek bring (someone or something) to (someone's or something's) knees f.
(birine) diz çöktürmek bring to (one's) knees f.
birine diz çöktürmek bring somebody to their knees f.
birine/bir şeye diz çöktürmek bring someone or something to their knees f.
birine diz çöktürmek bring someone to their knees f.
diz çöktürmek bring to knees f.
birine diz çöktürmek bring to one's knees f.
(birinin) önünde diz çökmek fall at (one's) feet f.
(saygıdan vb) diz çökmek fall on knees f.
(evlenme teklif etmek için) diz çökmek get down on one knee f.
diz çöküp evlenme teklif etmek get down on one knee f.
diz çökmek go down on knees f.
diz çökmüş on bended knees expr.
diz çökerek on bended knees expr.
diz çökmüş on bended knee expr.
diz çökerek on bended knee expr.
(birinin) diz seviyesine kadar up to (one's) knees expr.
diz çökmüş on (one's) hands and knees expr.
(evlilik teklifi için) diz çökmüş down on one knee expr.
diz çökerek on your knees expr.
diz seviyesine kadar up to knees expr.
Speaking
bacağı diz altından kesilmiş leg cut off below the knee expr.
diz çöküp ölmektense ayakta ölmeyi tercih ederim. I'd rather die on my feet than die on my knees expr.
Technical
diz knee i.
diz korunağı shine i.
diz örtüsü lap robe i.
Computer
diz üstü laptop i.
diz üstünde kullanılabilecek boyutta olan lapheld s.
aşağı doğru diz line down expr.
alırken otomatik diz autoindex on import expr.
simgeleri diz line up icons expr.
yukarı doğru diz line up expr.
Electric
diz noktası knee-point i.
Textile
baldırı saran diz altı pantolon capri pants i.
eskiden tarım işçilerinin giydiği, pantolon paçalarını temiz tutmak için diz altından sarılan kayış ya da ip nicky-tam [scottish] i.
baldırı saran diz altı pantolon capri i.
diz kısmı knee i.
diz boyu etek knee-length skirt i.
diz bölgesi knee i.
diz boyu etek knee-high skirt i.
diz üstü şotu jam short i.
diz hizası kesim medium tint i.
hafif, genellikle diz boyu anorak cag (cagoule) i.
hafif, genellikle diz boyu anorak cagoule i.
hafif, genellikle diz boyu anorak kagoul i.
hafif, genellikle diz boyu anorak kagoule i.
bol ve diz boyunda parlak desenli mayolar üreten bir marka jams® i.
diz altı çorap knee sock i.
diz hizası çorap knee-hi i.
diz hizası konç knee-hi i.
diz hizası çorap knee-high i.
diz hizası konç knee-high i.
diz hizası çorap knee-highs i.
diz hizası konç knee-highs i.
diz altı çorap kneesock i.
diz altı çorap knee-sock i.
diz örtüsü, kilim olarak kullanılan işlenmiş kıllı bizon derisi buffalo robe i.
Architecture
destek sütunu olarak bir balkon veya saçaklığı tutan diz çökmüş adam figürü atlas i.
destek sütunu olarak bir balkon veya saçaklığı tutan diz çökmüş adam figürü telamon i.
Automotive
diz boşluğu knee clearance i.
diz desteği knee bar i.
diz hava yastığı knee airbag i.
diz mesafesi knee room i.
kapama panelleri/diz yastıkları closure panels/knee bolsters i.
Medical
artroskopik diz cerrahisi knee arthroscopy i.
artroskopik diz ön çapraz bağ onarımı arthroscopic anterior cruciate ligament reconstruction i.
çimentolu bikompartmantal diz protezi cemented bicompartmental knee prosthesis i.
diz ekleminin kronik nonspesifik sinovitleri chronic nonspecific synovitis of the knee joint i.
diz refleksi knee jerk reflex i.
diz altı ampütasyonu transtibial amputation i.
diz önü ağrısı anterior knee pain i.
diz eklemi enjeksiyonu knee joint injection i.
diz osteoartrit knee osteoarthritis i.
diz fleksiyonu knee flexion i.
diz yaralanmaları knee injuries i.
diz refleksi patellar reflex i.
diz ameliyatları knee surgeries i.
diz artroskopisi knee arthroscopy i.
diz eklem hastalığı knee joint disorder i.
diz replasman knee replacement i.
diz bağı garter i.
diz eklemini kesme ameliyatı gonarthrotomy i.
diz iç ve dış yan bağ yaralanmaları medial and lateral collateral ligament injuries of knees i.
diz büken kas sartorius i.
diz eklemi görüntüleme knee joint imaging i.
diz knee i.
diz çıkıkları knee dislocations i.
diz fleksiyon açısı knee flexion angle i.
diz dejeneratif artritinin artroskopik tedavisi arthroscopic treatment of the degenerative arthritis of the knee joint i.
diz ekleminde su toplanması water on the knee i.
diz incinme ve osteoartrit sonuç skoru knee injury and osteoarthritis outcome score i.
diz protezleri knee prosthesis i.
diz eklemi yerine geçen implantlar knee joint replacement implants i.
diz kapağı patella i.
diz çıkığı knee dislocation i.
diz sertliği stiff knee i.
diz kapağı kemiği kneepan i.
diz eklemi knee joint i.
diz refleksi knee jerk i.
konjenital diz hiperekstansiyonu ve dislokasyonu congenital knee hyperextension and dislocation i.
konjenital diz subluksasyon deformitesi congenital knee subluxation deformity i.
morarmış diz bruised knee i.
ön diz ağrısı anterior knee pain i.
tüm diz değiştirimi total knee replacement i.
tek seansta iki taraflı total diz artroplastisi single-staged bilateral total knee arthroplasty i.
tek taraflı diz artroplastisi unilateral knee arthroplasty i.
total diz protezi total knee arthroplasty i.
total diz artroplastisi total knee arthroplasty i.
unikondiler diz artroplastisi unicondylar knee arthroplasty i.
yüzen kalça ve diz floating hip and knee i.
zedelenmiş diz bruised knee i.
dizlerin içe doğru olduğu diz şekli bozukluğu inknee i.
diz kapağı önündeki bursanın iltihaplanması ile öne çıkan bir hastalık prepatellar bursitis i.
diz kapağı önündeki bursanın iltihaplanması ile öne çıkan bir hastalık housemaid's knee i.
diz gibi çıkıntılı geniculate s.
Anatomy
diz bağı the tendon of the knee i.
diz kapağı kemiği kneepan i.
diz ardı çukuru popliteal fossa i.
diz kapağı patella i.
diz ardı hollow of the knee i.
diz knee i.
diz kapağı kemiği kneecap i.
diz arkasındaki kiriş hamstring i.
diz eklemi articulatio genus i.
diz eklemi human knee i.
diz eklemi genu i.
diz çevresindeki yapılardan kanı drene eden ve dizardı toplardamarına açılan damarlar vena genus i.
diz çevresindeki yapılardan kanı drene eden ve dizardı toplardamarına açılan damarlar genicular vein i.
diz arkası ham i.
diz kapağı whirlbone i.
diz ardı çukurunu içten ve dıştan sınırlayan kirişler hamstring tendon i.
diz ve ayak bileğinin tam ortası mid-calf i.
diz genu i.
yapı veya parçada diz benzeri bükülme genu i.
diz arkası kası popliteus i.
diz refleksi patellar reflex i.
diz refleksi knee reflex i.
diz refleksi knee-jerk i.
diz kapağı stifle bone i.
diz arkasına ait popliteal s.
diz arkası ile ilgili popliteal s.
diz arkasına ait poplitic s.
diz arkası ile ilgili poplitic s.
Psychology
diz refleksi knee-jerk reflex i.
Pathology
dirsek, kalça ve diz eklemleri başta olmak üzere eklemleri etkileyen ağrılı ve hareketi kısıtlayıcı bir rahatsızlık chondromatosis i.
ön diz ağrısı sendromu runners knee i.
Veterinary
(atlarda) diz yaralanmaları hock injuries i.
atın diz ekleminin kronik inflamasyonu knee spavin i.
Astronomy
kuzey yarımkürede lyra ve corona takımyıldızlarının yakınlarında bulunup diz çökmüş herkül'e benzeyen bir takımyıldızı heracles i.
Zoology
arka diz içi (at vs.) gambrel i.
arka diz içi (at vs.) cambrel i.
at vb. hayvanların diz arkası chambrel i.
ayakla diz arasındaki büyük kemik shankbone i.
Botanic
diz gibi çıkıntılı kneejointed s.
diz yapmış kneejointed s.
History
yaralı diz katliamı wounded knee massacre i.
(orta çağ'da) diz altı zırhı jambes i.
Religious
kardinaller, piskoposlar ve katolik kilisesi'nin diğer yüksek rütbeli papazları tarafından giyilen kolsuz ve diz boyunda bir dış mekan giysisi mantelletta i.
Military
plaka diz zırhı poleyn i.
deri diz zırhı poleyn i.
bazı iskoç birliklerinde diz bağına yapıştırılan kırmızı şerit flash [uk] i.
Sport
diz koruyucu knee pad i.
diz bükme knee bending i.
diz kapağı knee cap i.
el ve diz üzerinde duruş pozisyonu horizontal kneeling i.
diz çökme pozisyonunda kullanılan küçük bir sörf tahtası kneeboard i.
diz çökme pozisyonunda kullanılan küçük bir su kayağı kneeboard i.
(boksta) sporcunun diz altı şortunun belirlediği ve midesine denk gelen sınıra veya bu sınırın üstüne yumruk atma mark i.
diz ardı kirişi hammy [us] [australia] [nz] i.
diz çökme pozisyonunda kullanılan küçük sörf tahtasına binmek kneeboard f.
diz çökme pozisyonunda kullanılan küçük su kayağına binmek kneeboard f.
Music
diz üstünde çalınabilen küçük klavsen virginal i.
salon dansında diz bükme içeren bir hareket corte i.
Cinema
diz çelim medium long shot i.
Ornithology
(kuşlarda) diz suffrago i.
Slang
diz çöküp tuvalete/klozete ağız dolusu kusmak pray to the enamel god f.
diz çöküp tuvalete/klozete ağız dolusu kusmak pray to the porcelain goddess f.