drop-in - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

drop-in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"drop-in" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
General
drop-in i. çat kapı gelen kimse
drop-in i. gündelik toplanma
drop-in s. kısa süreli kullanım için temin edilen
drop-in s. takılıp hemen kullanılabilen
Technical
drop-in i. istenmeyen bit üretimi
drop-in i. parazit karakter
drop-in s. karmaşık bir sistemde mevcut altyapıda değişiklik yapmaksızın bazı parçaların yerini alabilen
Informatics
drop-in i. parazit karakter

"drop-in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

İngilizce Türkçe
General
a drop in prices i. fiyatlarda düşüş
a drop in the bucket i. devede kulak
drop in sales i. satışlardaki düşüş
drop-in center i. (evsizler/akıl hastaları için) yardım merkezi
drop-in centre [uk] i. (britanya'da) gündüz istendiği gibi ziyaret edilebilen bakım evi
drop in f. bırakmak
drop in f. uğramak
drop in f. damlamak
drop in f. habersiz uğramak
drop in on f. uğramak
drop in at f. uğramak
drop in f. çat kapı ziyaret etmek
drop in f. ziyaret etmek
drop in on f. ziyaret etmek
drop in a faint f. serilmek
drop in unexpectedly f. çat kapı gelmek
drop in on f. bir yere uğramak
drop in the toilet f. tuvalete düşürmek
Phrasals
drop in on (someone) f. (birine) habersiz uğramak
drop in on (someone) f. (birine) uğramak
drop in on (someone) f. (birini) çat kapı ziyaret etmek
drop in on (someone) f. (birine) damlamak
drop in (something) f. (bir şeyin) içine düşürmek
drop in (something) f. (bir şeyin) içine düşmek
Colloquial
drop in to say hello f. geçerken uğramak
drop in to say hello f. selam vermek için uğramak
drop in to say hello f. habersiz uğrayıp selam vermek
drop in to say hello f. ansızın uğramak
Idioms
a drop in the bucket i. çok düşük ve önemsiz miktar
drop in the ocean i. devede kulak
drop in the bucket i. devede kulak
a drop in a bucket i. devede kulak
a drop in the bucket i. devede kulak
a drop in the ocean i. devede kulak
a drop in the ocean i. okyanusta bir damla
drop in the bucket i. okyanusta bir damla
a drop in the bucket i. okyanusta bir damla
drop in one's tracks f. aniden ölmek
drop in one's tracks f. birden ölmek
drop in one's tracks f. yığılıp kalmak
drop in someone's lap f. (fırsat vb) ayağına gelmek
drop in someone's lap f. kucağına bırakmak (fırsat, yük)
drop in someone's lap f. bombayı kucağına bırakmak
drop in a bucket f. devede kulak
drop in a bucket f. çok düşük ve önemsiz miktar
drop in a bucket f. okyanusta bir damla
drop in for a chat f. sohbet etmek için uğramak
drop in for a chat f. iki lafın belini kırmaya uğramak
drop in for a chat f. ayaküstü sohbete uğramak
drop in for a chat f. sohbete uğramak
drop in tracks f. birden ölmek
drop in tracks f. aniden ölmek
drop in tracks f. yığılıp kalmak
Speaking
drop in sometime expr. yine uğra
Trade/Economic
drop in f. düşüşe geçmek
Technical
drop-in anchor i. çakmalı çelik dübel
drop-in anchor i. çakmalı dübel
drop in i. manyetik ortam yüzeyinde kusur veya kaydetme arızasından ötürü yanlışlıkla yazılmış kısım
Computer
drop in by word expr. sözcük temelinde bırak
Electric
drop in voltage i. voltaj düşmesi
Medical
drop in the blood pressure i. tansiyon düşmesi
Education
drop-in hour i. (okulda öğrencilerin öğretmenlere yaptığı) kabul/ziyaret saati
Sport
drop in f. başka bir sörfçünün üzerinde kaydığı dalgaya müdahale etmek