Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | eşit olma | equating i. |
Genel | eşit olma | being equal i. |
Genel | eşit olma | coequality i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kuvvetçe eşit olma | equipollency i. |
Genel | kuvvetçe eşit olma | equipollence i. |
Genel | eşit yoğunlukta olma | cointension i. |
Genel | eşit oranda olma | cointension i. |
Genel | ortak olasılığın veya ortak olasılık yoğunluk fonksiyonunun ayrı durum olasılıklarına ya da olasılık yoğunluk fonksiyonlarına eşit olma özelliği taşıyan | independent s. |
Genel | olma veya olmama ihtimali birbirine eşit olan | fifty-fifty s. |
Genel | (bir şeyin) değerine veya miktarına eşit mülke sahip olma anlamın veren bir edat | worth ed. |
Phrases | ||
İfadeler | neredeyse aynı/eşit olma | there's little to choose between (two people or things) expr. |
İfadeler | neredeyse aynı/eşit olma | there's not much to choose between (two people or things) expr. |
Law | ||
Hukuk | yasalar önünde eşit olma | freedom from discrimination i. |
Politics | ||
Siyasal | her siyasi görüşe eşit mesafede olma | nonpartisanship i. |
Technical | ||
Teknik | eşit zaman boyunda olma | isochronism i. |
Geometry | ||
Geometri | eşit kenar ve açılara sahip olma | regularity i. |